1923: Cumhuriyet'in 100. Yılına Saygı Duruşu
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı, kültür sanatın hemen hemen her alanında bu anlamlı yıl için üretilen özel eserlerle coşkulu bir şekilde geçiyor. Onlardan biri de Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment ve Zorlu PSM ortak yapımı, Zorlu Holding ve Grup şirketlerinin desteğiyle Cumhuriyet’in kuruluş hikayesini yeni kuşaklara aktarma misyonuyla hayata geçirilen 1923 müzikali. Prömiyerini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Askıda Ne Var iş birliği ile öğrencileri ücretsiz ağırlayarak gerçekleştiren müzikali ben de bir süre önce yeni sezonun ilk temsilinde izleme fırsatı buldum ve o duygusal coşkunun ardından bu yazımı kaleme almaya karar verdim.
Hazırlıkları bir buçuk yıl süren, sahne üstünde ve sahne arkasında 200 kişilik bir ekip çalışmasıyla hayata geçirilen müzikal, tiyatromuzun da bugüne dek yapılmış en büyük ve kapsamlı müzikal projelerinden biri olma ünvanına sahip. Müzikal aynı zamanda ışık ve ses tasarımından dans koreografilerine, canlı orkestra kullanımından dönem kostümlerine kadar Milli Mücadele ile başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecini anlatan en büyük sahne sanatları eseri olma özelliğini de taşıyor.
Müzikali değerlendirmeye geçmeden önce eserin sahne arkasındaki yaratıcı ekibinden de söz etmem gerekiyor çünkü biz seyirci olarak her ne kadar sahne önündekileri görsek de işin arka planında yer alan ekip de ortaya koyduğu emekle büyük bir saygıyı hak ediyor. Tiyatro sahnemizden önemli isimlerle, uluslararası alanda başarılı işlere imza atan isimlerin yapım kadrosunda yer aldığı 1923, ülkemizin önde gelen yazarları arasında yer alan Yekta Kopan ve Mert Dilek ile yurt içinde ve yurt dışındaki önemli tiyatro çalışmalarıyla tanınan yönetmen Mehmet Ergen tarafından kaleme alındı.
Mehmet Ergen, aynı zamanda uluslararası festivaller ve oyun projeleriyle modern tiyatro sahnemizin sevilen oyunlarında yönetmenlik yapan Lerzan Pamir ile birlikte oyunun yönetmenliğini de üstleniyor. İzleyenlerin kendini Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e uzanan bir yolculukta bulacağı müzikalin özel olarak bestelenen müzikleri ödüllü besteci Tuluğ Tırpan’ın, müzikalin koreografisi modern dans ve müzikal alanında ülkemizin önde gelen ismi koreograf Beyhan Murphy’nin imzasını taşıyor. Eserin tarih danışmanlığını ise İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan üstleniyor.
Müzikalin tasarım süreçlerinde de yine tiyatro dünyasının en iyileri arasında yer alan isimlerin imzası bulunuyor. Dekor tasarımında Royal Shakespeare Company’den San Francisco Opera’ya kadar dünyanın önde gelen kültür sanat kurumlarındaki prodüksiyonların dekor ve kostüm tasarımını gerçekleştiren ve İngiltere’de pek çok kez Yılın Tasarımcısı ödülüne layık görülen Robert Innes Hopkins, kostüm tasarımında Küheylan, Sidikli Kasabası, Damdaki Kemancı gibi oyun ve müzikallerin kostümlerinde imzası bulunan Gül Sağer, ışık tasarımında dünyanın önemli tiyatro topluluklarından Kneehigh Theatre’da 20 yıl boyunca sayısız çalışmaya imza atan, Shakespeare’s Globe, Royal Shakespeare Company ve English National Opera gibi dünyanın önde gelen tiyatro, opera ve müzikallerinin ışıklarını tasarlayan, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta birçok kez En İyi Işık Tasarımcısı ödülüne layık görülen Malcolm Rippeth ve multimedya tasarımında Royal Opera House, Royal Shakespeare Company, National Ballet of Canada ve Traverse Theatre Edinburgh gibi dünyaca ünlü sanat kurumlarında çalışmalar yapan ödüllü video tasarımcısı Douglas O’Connell yer alıyor.
Bugünleri Var Edenlere Saygı ve Minnetle…
Müzikalde bir müze gezisi sırasında kaybolan, kendilerini Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi başlattığı Bandırma Vapuru’nda bulan dört arkadaşın hikayesi anlatılıyor. Oyunun başrollerinde ise başarılı oyuncular Kerem Alışık, Özge Özder ve Ece Dizdar ile yeni neslin yetenekli oyuncuları Elif Gülalp, Ülkü Hilal Çiftçi, Metin Boray Dikenelli, Ozan Persentili yer alıyor.
Cumhuriyet’imizin 100. yılına yakışır dev bir prodüksiyonla sahneye konulan ve 7’den 70’e her yaştan izleyiciye hitap eden yalın bir anlatıma sahip müzikal, adeta yoktan var edilen bir ülkenin kahramanlarına yürekleri titreten bir saygı duruşunda bulunuyor. İzleyicisini Milli Mücadele döneminin zorlu günlerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınlara umut olan kuruluşuna kadar geçen süreçte tarihe tanıklık edecekleri görkemli ve fantastik bir zaman yolculuğuna çıkaran oyunun dev prodüksiyonu görsel açıdan son derece tatmin edici bir seyir deneyimi sunuyor. Bu noktada göz alıcı dekorun zaman ve mekana uyum gösteren değişimi takdir edilesi bir biçimde gerçekleşirken multimedya tasarımı ise anlatıma kattığı dinamizmle dikkatleri her daim diri tutmayı başarıyor.
Oyun metni her yaştan seyircinin algılayabilmesi için yalın olup zaman ve mekanı büken yapısı özellikle günümüzle gelecek arasındaki bağlantıyı kurma adına bir zorluk gibi görünse de sahnenin dönen merdivenleri bu noktada geçişleri daha muntazam bir hale bürüyor. Aynı şekilde sahnenin tasarımı her ne kadar tek parça dursa da her sekansta değişebilen akışkan bir hacme sahip özelliği, böylesine büyük ve geniş kapsamlı prodüksiyonun ağırlığını ortadan kaldırıyor. Bunun yanı sıra Bandırma Vapuru’nu sarsan dalgalardan Meclis’in açılışına, Büyük Taarruz’dan Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan zamansal çerçevede ışık kullanımı da görsel açıdan göze hoş hitap eden sahneler ortaya koyuyor. Işık ve ses tasarımından dans koreografilerine, canlı orkestra kullanımından dönem kostümlerine kadar Milli Mücadele ruhunu her geçen dakika yüreğimizdeki coşkuyla aynı düzlemde buluşturması, müzikalin başarısındaki en önemli faktör oluyor.
Diyaloglar belirli noktalarda derinlik sunmayıp yer yer de didaktik özellikler gösterse de kendine hayran bırakan müzikalin dansçı kadrosu da oyuncular kadar etkileyici bir performans ortaya koyuyor. Son anlarda gözlerimizi dolduran ve belki de hüngür hüngür ağlatan o özel sürpriz ise oyunun zirve noktası oluyor. Özellikle her yaştan çocuğun mutlaka gidip izlemesi gereken müzikal, bu vatanın ne şartlarda ve hangi zorluklarla kurulduğunu bir kez da görmek için kaçırılmayacak bir fırsat. Son olarak YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK…
Kapak Fotoğrafı: Zorlu PSM
İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten 27. İstanbul Tiyatro Festivali
İlk yorumu siz yazın!