Soğuk ve karlı bir İstanbul akşamında Tünel’den Borusan Müzik Evi’ne doğru yürürken 53. İstanbul Müzik Festivali’nin içimizi ısıtacak programını basın toplantısında öğrenmek için adımlarımı hızlandırıp bir yandan da “Acaba nasıl bir programı açıklanacak?” sorusunun cevabını düşünüyordum. Mekâna vardığımda kalabalığı gördüğümde ise festivalin bizleri bir araya getiren bu iç ısıtan buluşmasının sunacaklarını öğrenmek için giderek sabırsızlandım ve en nihayetinde İstanbul Müzik Festivali Direktörü sevgili Efruz Çakırkaya’dan programın ayrıntılarını öğrendik. Kendisinin konuşmasının sonunda söylediği “Duygularımızı güçlendiren, ruhumuzu ve zihnimizi besleyen ve bizleri birleştiren müziğin sihirli dünyasında buluşacağımız harika bir festival diliyorum.” cümlesi ise akşamın en güzel temennisi oldu.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 1973 yılından bu yana gerçekleştirdiği ve en köklü etkinliği olan İstanbul Müzik Festivali, bu yıl 53’üncü yaşını kutluyor. Borusan Holding sponsorluğunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen festival, 11-26 Haziran 2025 tarihleri arasında müzikseverlere klasik müziğin en saygın isimleriyle dolu bir program sunacak. Festival bu yıl Sınırların Ötesinde temasıyla benzer geçmiş ve gelenekleri paylaşan Türkiye, Yunanistan, İran ve Azerbaycan’ın saz ve müziklerinin bir araya geleceği konserlerde sınır tanımayan kültürel mirasımızı kutlayacak. Barok, romantik, klasik ve çağdaş dönemlere ait 17. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan eserlerin break dans, hip-hop, resim ve tiyatroyla buluşacağı yenilikçi performanslarla farklı disiplinlere doğru sınırötesi yolculuklar da festivalde izleyicileri bekliyor. Bu noktada festivalin bu yıl klasik müziğin daha farklı disiplinlerle bir araya geldiği konserleriyle öne çıktığını söyleyebilirim. 16 gün boyunca 25 konserde 45’in üzerinde sanatçı ve topluluğu ağırlayacak festival, İstanbul’un farklı noktalarına yayılan 15 mekanda gerçekleştirilecek. Ben de bu yazımda kararsız kalan müzikseverler için kaçırılmaması gereken beş konseri derlediğim bir liste hazırladım. Keyifli okumalar.

Geneva Camerata “Revolta”

Festivalin sıkı takipçilerinin 2017’de Aya İrini’deki sıradışı konseriyle hatırlayacakları Geneva Camerata bu kez çıtayı daha da yükselterek festivale benzersiz bir sahne gösterisiyle konuk olacak. Konserde Revolta (İsyan) projesi, müzik tarihinin başyapıtlarından Dmitri Şostakoviç’in 5. Senfoni’sini Los Angeles’ın kenar mahallelerinde doğmuş bir hip-hop stili olan krump dansı ile buluşturacak. Hoşgörü, cesaret ve özgürlük gibi günümüzün sosyal temaları üstüne kurulu bu etkileyici performansta Geneva Camerata üyeleri, müziği hem ezberden çalacak hem de dört hip-hop dansçısıyla birlikte dans edecekler. Akşamın açılışında ise topluluk, kemancılar Stephanie Park ve Dorothée Nodé-Langlois ile Olga Trofimova’nın kentsel ritimler ve Amerikan müziğinden hareketle bu projeye özel yazdığı eseri seslendirecek. Şostakoviç’in 5. Senfoni’sinin ritmik yoğunluğu ve dünyaca ünlü dört hip-hop dansçısının ustalığıyla krump dansının müthiş enerjisini ilk elden yaşayacağınız bu unutulmaz deneyimin klasik müziğe bakışınızı değiştireceği konser, 18 Haziran Çarşamba günü saat 20.00’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi Turkcell Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.

NDR Elbphilharmonie Orchester & Frank Peter Zimmermann

Dünyanın en iyi orkestralarından biri olan NDR Elbphilharmonie iki harika konserle festivale konuk olacak ben de listemde büyük keman virtüözü Frank Peter Zimmermann’a eşlik edecekleri konsere yer vermek istedim. Teknik muhteşemliği ve keskin zekâsının ötesinde, müziğin doğallıkla gelişmesine imkân veren bencillikten uzak bir müzikaliteye sahip Zimmermann, zevkinin kusursuzluğuyla da Bach’tan çağdaş bestecilere kadar son derece geniş bir repertuvarda müzisyenlerin ve dinleyicilerin ideal tercihi kılıyor. NDR Elbphilharmonie festivalde Romantik rüzgârlar estireceği bu konserde, lirik melodileri ve zengin orkestrasyonuyla Almanların en büyük dört keman konçertosundan biri sayılan ve solist partisinin zorluğundan dolayı vaktiyle Hans von Bülow’un “keman için değil, kemana karşı konçerto” dediği Brahms op.77 ile senfonik repertuvarın en heybetli eserlerinden, “Kader” adıyla da bilinen Çaykovski op.36’yı seslendirecek. 19 Haziran Perşembe günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek konseri kaçırmak istemeyenler şimdiden takvimlerini işaretlesin.

Caravaggio & Monteverdi

Barok dönemin dehalarından ressam Caravaggio’nun eserlerinin çağdaşı Monteverdi’nin müzikleri eşliğinde göz kamaştıran bir gösteride yeniden canlandığı konser, festivalin bu yıl kaçırılmaması gerekenleri arasında yer alıyor. Teatri 35 oyuncuları bu konserde ünlü resimleri hayranlık uyandıran bir sadakatle yeniden yaratırken La Venexiana’nın icrası koreografiyle bütünleşecek. Aydınlanma Dönemi’nde aristokratik çevrelerde bir salon oyunu olarak başlayan ve 1830’larda Avrupa’dan Amerika’ya popülerlik kazanan “tableaux vivant (yaşayan tablolar)” tiyatro ile resim, performans ile hareketsizlik, tarih ile canlı mevcudiyet arasında kendine has bir sanat formu hâline geldi. Müziğin her bir nüansının tabloların canlandırıldığı performanslarla uyumuna şahitlik etmek isteyenler, 24 Haziran Salı günü saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek bu konseri mutlaka listesine alsın. Konserde canlandırılacak Caravaggio tablolarını merak edip incelemek isteyenler ise buradan ulaşabilir.

Ada

Festivalin göz alıcı konserlerinden bir de TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Çağlar Fidan, viyolonsel, ud ve ses sanatçısı Ezgi Köker ve İstanbul’da yaşayan Yunan sanatçılar Nikos Papageorgiou ve Asineth Fotini Kokkala’dan oluşan lavta-kanun ikilisi NikoTeini; Prens adaları ile Yunan Kiklat adalarına ithafen yazılan şarkıları seslendirecekleri konser olacak. Konserde Girit, Meis, Midilli, İmroz ve Prens Adaları’nın en güzel Türkçe ve Rumca şarkılarıyla iki halkın iç içe geçmiş hikâyeleri günümüze taşınırken unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşanacak. Yesari Asım Arsoy’un İstanbul’dan Adalar’a Yelken Kürek Geçeriz şarkısıyla başlayacak bu müzik yolculuğu farklı adalara uğradıktan sonra çok sevilen anonim bir şarkıyla sona erecek: Ada Sahillerinde Bekliyorum veya Rumca adıyla Ta Vasana Mu Herome. Konser, 25 Haziran Çarşamba günü saat 20.30’da Kınalıada Hristos Rum Ortodoks Manastırı’nda gerçekleştirilecek.

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile Rossini Gecesi

Geçen yıl Mozart’ın Requiem’i ile uzun yıllar hafızalarımıza kazınacak bir festival konserine imza atan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, bu yıl da Carlo Tenan yönetiminde dört yıldız şancı ve ödüllü Slovak Filarmoni Korosu’yla unutulmayacak bir Rossini gecesi sunarak festivalin görkemli kapanışını yapacak. Belcanto’nun babası kabul edilen Gioacchino Rossini’nin opera bestelemeyi bıraktıktan 34 yıl sonra yazdığı, klasik müzik repertuvarının başyapıtlarından Petite Messe Solennelle (Küçük Ciddi Missa) için sahnede; Riccardo Muti’nin kariyerinin henüz başlarındayken keşfedip La Traviata’da Violetta için seçtiği Claudia Pavone; eleştirmenlerin sesi kadar dramatik yeteneklerini de övdüğü “İtalyan ateşi saçan” (Oper!) Martina Belli; aydınlık, baştan çıkarıcı, zarif ve kıvrak sesi, dramatik ve duyarlı oyunculuğuyla Arjantinli Juan Francisco Gatell; barok, klasik ve belcanto repertuvarının dünyaca ünlü yorumcusu Nahuel di Pierro ve Petrenko yönetimindeki Berlin Filarmoni ile gerçekleştirdiği Maça Kızı prodüksiyonuyla 2023 Oper! ödüllerinde En İyi Koro Ödülü’nü alan Slovak Filarmoni Korosu olacak. Festivalin bu özel kapanış konseri, 26 Haziran Perşembe günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda.

53. İstanbul Müzik Festivali’nin konserleri ve merak ettiğiniz diğer tüm ayrıntılarına muzik.iksv.org adresinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli festivaller.

Kapak Fotoğrafı: Thomas Kierok

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den ENKA Sanat’ta #burasıtamyeri