Kurumsal hayatın rutinine kapılmayıp, tutkuları ve hayalleri olan insanlara bayılıyoruz! Burçin Şengez ve Erdi Vahid çifti (nam-ı diğer Trail of Us), çalışma ve İstanbul’daki hayatlarının dışında kendilerine macera ve deneyim dolu bir hayatı daha seçmişler. Fırsat buldukça seyahat ediyorlar: Hawaii’ye gidip 3922 basamak tırmanıyorlar, volkanların arasında yürüyorlar, bolca gün doğumuna şahit oluyorlar. Geçtiğimiz aylarda Urla’da evlenen Burçin ve Erdi çiftini yakından tanıyalım ve onlara seyahatleri hakkında soralım dedik. Cevapları, seyahat tutkunlarının mutlaka okuması gerekiyor. Bizden söylemesi! 

-Bu yazı Kasım 2018’de güncellenmiştir.-

London Eye, Londra

Sevgili Burçin ve Erdi, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhabalar! Biz Burçin ve Erdi. İkimiz de İzmirliyiz ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezunuz. Aynı şehirden ve üniversiteden olmamıza rağmen, 5 buçuk sene önce İstanbul’da startup bir mobil reklam şirketinde çalışmaya başlayarak tanıştık. Birbirimizden birer ay arayla, ortak arkadaşlarımız sayesinde işe girmiş olmamız hikayeyi daha da ilginçleştiriyor. Hala aynı şirkette çalışmaya devam ediyoruz, ancak şirket büyüyüp global bir firma tarafından satın alındı. Şu anda Avrupa, Güney Afrika ve Orta Doğu’daki ofislerle beraber çalışıyoruz. O nedenle iş sayesinde de epey gezme fırsatımız oluyor.

Kurumsal hayatta çalışmanıza rağmen seyahat tutkunuzu arka planda bırakmayıp sürekli gezmeye çalışıyorsunuz. Bu tutkudan ve Trail of Us maceranızdan biraz bahsedebilir misiniz bize?

Yıllar içinde bizi en çok mutlu eden şeyin yeni şeyler keşfetmek olduğunu fark ettik ve kendimize deneyim odaklı bir yaşam tarzı kurmaya çalıştık. Kısacası bu sadece tatil günlerinde benimsediğimiz bir ruh hali değil, tüm hayatımızı bu motivasyonla yaşamaya çalışıyoruz. Her zaman yeni bir macera için bilgi topluyor, plan yapıyor ve para biriktiriyoruz. Sadece uzak seyahatler için değil, günlük hayatımız için de böyle yaşamaya çalışıyoruz. Evimize birkaç saat uzaklıktaki yerlere kampa gidiyoruz, orman yürüyüşleri yapıyor ya da sahilde gün doğumunu izlemeye erken uyanıyoruz.

Trail of Us fikri uzun zamandır aklımızdaydı. Sadece arkadaşlarımızla ya da ailelerimizle değil, daha fazla insanla bu bilgileri paylaşmak istiyorduk. Fakat beklediğimiz motivasyonu Hawaii’de bulduk diyebiliriz. Hawaii her zaman en çok gitmek istediğimiz yerlerden biri olmuştu, fakat Pasifik Okyanusu’nun ortasında her şeyden uzak, öyle zorlu bir lokasyonda ki bu zamana kadar fırsat yaratamamıştık. İki sene önce Erdi Thailand’da evlenme teklifi ettiğinde ikimiz de balayı için Hawaii’ye gideceğimizi biliyorduk.

Trail of us blog

Bu yaz Urla’daki düğünümüz sonrasında Hawaii’de mükemmel bir 2 hafta geçirdik. Gezimiz sırasında Napali Coast’ta çekilen bir fotoğrafımız Instagram’da beklemediğimiz bir beğeni ile karşılaştı. Mesaj atan insanlar, tepkiler ve yorumlar sonrasında döner dönmez Trail of Us hesabını planlamaya başladık. Beraber çalışmaya çok alışık olduğumuz için de kısa zamanda Instagram ve YouTube’da Trail of Us hesabını aktive edebildik. Ekim sonunda da bloğu açmayı planlıyoruz. (Trail of Us açıldı, website için tıklayın.)

Neden Trail of Us?

Kurduğumuz platformun isminin, bizi ve bizi motive eden şeyleri simgelemesini istiyorduk. Trail’lar, trekkingler ya da bir başka deyişle yürüyüş yolları bizi seyahatlerimizde motive eden şeylerden biri. Aktif olmayı seven bir çiftiz. Eğer o bölgede bir yürüyüş yolu varsa hele ki sonunda nadir ulaşılan bir güzellik varsa bizi kilometrelerce yürürken bulabilirsiniz. Hawaii’de de “off the beaten trail” dedikleri kimsenin bilmediği yürüyüş yollarını keşfetmek için uzun araştırmalar sonucunda bir rehber ile tanıştık. Bizi akıl almaz güzellikteki bir yürüyüş yoluna götürdü, yol üstünde de çok keyifli şeylerden sohbet ettik. Yürürken yurtdışındaki birçok yürüyüş yoluna ismini veren “trail” kelimesinin anlamından da konuştuk. Trail, ingilizce kelime anlamı olarak hem iz, hem de yol anlamına geliyor. Antik zamanlarda insanlar suya ya da denize ulaşmak için birbirlerinin izlerini takip ederek bu izleri bir yürüyüş yoluna yani trail’a dönüştürüyormuş. Biz de Erdi ile benzer şekilde farklı lokasyonlar için insanlara iz bırakıp, bu izler sayesinde daha çok insanın bu yerlere gitmesini sağlayıp kendi trail’ımızı yaratabileceğimize inandık. O nedenle Trail of Us isminin kelime anlamı olarak da yaptığımız işi simgelediğine inanıyoruz.

Son yıllarda nereleri gezdiniz?

Barselona, Londra, Bruj, Roma, Venedik, Paris, Atina, Sicilya gibi birbirinden güzel Avrupa ülkeleri gezdik. Thailand’a iki kere gidip birçok yerini keşfetme fırsatı yakaladık. New York ve Hawaii’deki adalar Amerika’da deneyimlediğimiz muhteşem şehirlerdi.

Aegina, Atina

Gezdiğiniz şehir/ülkelerden en çok nereleri beğendiniz?

Barselona’da sanatın ve hayatın bu kadar iç içe geçmiş olmasına bayılıyoruz. Bütün günü bisikletle tarihi eser gibi görünen binalar arasında gezinerek ve yorulduğunuzda muhteşem tapaslar yiyerek geçirebiliyorsunuz. Sicilya da bizi en çok etkileyen Avrupa şehirlerinden biri oldu. Hem lezzetli yemekleri, hem de volkanik doğası ile çok geniş bir aktivite seçeneği sunuyor.

Burçin Şengez

Thailand hayran olduğumuz ülkelerden biri. Uygun bir bütçe ile elde edebildiğiniz deyimler düşünüldüğünde daha da öne çıkıyor. Thailand’da en çok Phi Phi Don adasında sıcak su ve gündüzleri elektrik olmayan bir otelde geçirdiğimiz zamanı sevdik. Bir de farklı adalarda şnorkel için inanılmaz koyları olduğunu söyleyebiliriz. Su altı yaşamını seviyorsanız, muhteşem bir yer.

Similan Islands, Thailand

Son olarak Londra da çok sevdiğimiz şehirlerden biri, pub kültürü Erdi ile bize çok uyuyor. Saatlerce arkadaşlarınızla sohbet edip birbirinden lezzetli fıçı biralar içebiliyorsunuz. Üstelik her zaman köşe başında daima keşfedilmeyi bekleyen yeni bir yer var!

London Eye, Londra

Dünya üzerinde ilginizi çeken yerlerden “Bu şehirlere gelirseniz bunu mutlaka ama mutlaka yapın/yiyin/deneyimleyin!” dediğiniz birkaç lokal öneri paylaşabilir misiniz?

Hawaii’de önerecek çok fazla aktivite var ama kalbimizde en çok iz bırakanların Oahu’daki Haiku Stairs ve Big Island’daki Volcanoes National Park deneyimi olduğunu söyleyebiliriz. Yükseklik korkunuz yok ise Haiku Stairs diğer adı ile Stairway to Heaven ile 3922 basamak tırmanarak 750 metre yüksekliğindeki  Ko’olau dağının zirvesine ulaşabilirsiniz.

Haiku Stairs

Hawaii Volcanoes National Park içinse birçok turistik tur var, ancak bizim tavsiyemiz daha az insanın bildiği tüm günü alan özel rehberli yürüyüş turları olur. Dünya’nın merkezinden gelen sıcaklığı hissedebildiğiniz çatlaklar arasında trekking yapmak mükemmel bir deneyimdi.

Hawaii Volkanlar

Sicilya’da mutlaka Gole Alcantara’nın buz gibi kaynak sularına girmenizi tavsiye ederiz. İlk başta biraz sancılı oluyor ama zamanla alışıyorsunuz ya da uyuşuyorsunuz *-*

Londra’ya giderseniz Shoreditch’teki Blues Kitchen’a gitmenizi öneririz, bizim favorilerimizdendir. Genelde ilk durak olarak oraya uğrarız. Birbirinden lezzetli biralar eşliğinde muhteşem burgerler yiyebilirsiniz. Hatta şanslıysanız canlı performans ile harika müzikler de dinleyebilirsiniz.

Thiland’da mutlaka bir akşam Phi Phi Don adasında kalmanızı öneririz. Her ada ve lokasyon için turistik turlar yerine özel olanları ya da longtail dedikleri yerel tekneleri tercih ederseniz gün doğumu ile uyanıp kalabalıktan uzak birçok yerin keyfini çıkarabilirsiniz.

Tayland

Yurt içindeki favori destinasyonunuz neresi? Buradan bize birkaç lokal öneride bulunabilir misiniz?

Türkiye’de en sevdiğimiz yerlerden biri Urla, hatta o kadar çok seviyoruz ki orada evlenmek istedik.

Bizim Urla Çeşmealtı’nda, Erdi’lerin ise Alaçatı’da yazlıkları var. Alaçatı’yı da çok seviyoruz ama ne zaman kalabalıktan kaçmak istesek kendimizi Urla’da buluyoruz. Urla’da şarap tadımı için Bağ Yolu’ndaki lezzetli şarap üreticilerini ziyaret edebilir, isterseniz buralarda konaklayabilirsiniz. Urla Bağ Evi güzel şarapları ve yemekleri ile bizim favorimiz. İzmir’in her bölgesinde olduğu gibi Urla İskele’de de birbirinden güzel mezeler yapan ve günlük taze deniz ürünleri servis eden rakı balık restoranları var. Öneride bulunmak gerekirse Yengeç’e uğramanızı tavsiye ederiz.

Onun dışında deniz kenarında ya da Güvendik denilen bölgedeki çam ormanlarında uzun yürüyüşler yapabilir, bir çılgınlık yapıp kiraladığınız balıkçı teknesi ile kimselerin yaşamadığı Yassıça, Pırnallı gibi adaları keşfedebilirsiniz.

Rotalarınızı neye göre seçiyorsunuz?

Rotalarımızı genelde doğal yaşamın zengin olduğu yerlere göre seçiyoruz. Elbette ki Londra gibi çok sevdiğimiz şehirler de var. Ancak şehirlerde bile dersimizi iyi çalışıp doğanın zengin olduğu yerleri buluyor ve farklı aktiviteleri değerlendiriyoruz.

Wilderness Festival, Charlbury, Londra

Seyahatlerinizde bütçenizi nasıl yönetiyorsunuz? Daha çok seyahat etmek isteyenler için birkaç ipucu verebilir misiniz?

Bütçemizi dengeli yaşayarak yönetmeye çalışıyoruz. Havayollarının yaptığı uygun bilet kampanyalarını da kaçırmamaya çalışıyoruz. Bazen plan bile yapmadan aldığımız biletlerle uygun hafta sonu kaçamakları yapıyoruz. Bir keresinde bilet çok uygun olduğu için Berlin’e 24 saatliğine gitmiş ve çok eğlenmiştik.

Bunun dışında evde çok yemek yapıyoruz ve aldığımız her şeyi iki kere düşünüyoruz diyebilirim. Erdi ile 2 sene önce birbirimize aldığımız hediyelerde bile bir kural koyduk. Aldığımız hediyenin ya bir deneyim olması ya da deneyime motive eden bir araç olması gerekiyor. Kısacası sadece hayatımıza değer katan şeyleri satın almaya çalışıyoruz.

Seyahat ederken bir mottonuz/bir felsefeniz var mı?

Genel felsefemiz; aktif olmak, en turistik yerlerde bile kalabalıktan uzak durabileceğimiz yolları bulmak ve az bilinen yerleri araştırmak ve keşfetmek diyebiliriz.

İstanbul dışında yaşamak isteseydiniz dünya üzerinde hangi şehirleri tercih ederdiniz?

Bu kadar uzakta olmasaydı kesinlikle Hawaii’de yaşamak isterdik. Kültürü, yaşam tarzı, yemekleri ve sörfü ile kalbimizi fazlasıyla kazandığını söyleyebiliriz. Türkiye’de bir yer seçmek gerekirse de kesinlikle Urla deriz.

Hawaii Waikiki Beach

İstanbul’da fotoğraf çekmek, güzel bir gün geçirmek için hangi semtlere gidiyorsunuz? Buralarda ne yapıyor, nerelerde yemek yiyorsunuz?

Dürüst olmak gerekirse hafta sonlarımızı çok İstanbul’da değerlendirmiyoruz. Fakat bir şekilde İstanbul’daysak genelde yaşadığımız Etiler semti ve civarlarında vakit geçirmeyi seviyoruz. Akşamüstü birası için Dirty Hands’e uğrayıp ızgara kanat yemenizi tavsiye edebiliriz. Daha sonra Dondurmaccı adındaki mükemmel dondurmaları olan Akatlar’daki dükkana uğrayabilirsiniz.  Bizim gibi yürümeyi sevenlerdenseniz deniz havası almak için bizim yaptığımız gibi Ortaköy’e kadar yürüyerek inebilirsiniz. Fakat geri çıkması çok zor olduğu için genelde eve dönüş yolunda kendimizi takside buluyoruz.

Bizim gibi hafta sonu İstanbul’da zaman geçirmek istemezseniz de birkaç saat uzaklıktaki Kastro Koyu, Esenceler Köyü gibi yerlerde kamp yapmanızı tavsiye ederiz. Özellikle bahar aylarında bu bölgelere kampa gitmeyi çok seviyoruz. Ne yazık ki yazın çok kalabalık olabiliyor.

Trail of Us’ı nerelerden takip edebiliriz?

Trail of Us’ı Instagram’dan, YouTube’dan ve çok yakında açılacak bloğumuzdan takip edebilirsiniz. Instagram’da keşfettiğimiz yerlerden ağırlıklı Erdi’nin çektiği güzel fotoğraflar paylaşıyoruz ve takipçilerimize benim yazdığım yazılarla naçizane bilgiler vermeye ve daha çok seyahat için onlara ilham vermeye çalışıyoruz. YouTube tarafında henüz 2 videomuz var, fakat bundan sonra düzenli içerikler paylaşarak seyahatlerimizi ve daha çok seyahat etmek için kullandığımız yaşam ipuçlarımızı anlatmaya çalışacağız. Blog ise lokasyonlar hakkında daha ayrıntılı bilgilere ve fotoğraflara ev sahipliği yapacak diyebiliriz.

Trail of Us: Instagram –  Youtube

Soruları cevaplamak bizler için de çok ama çok keyifli oldu, çok çok teşekkür ederiz <3

İlginizi çekebilir: Gizem Dereci’den Baya İyi ile İstanbul ve Balat Coffee & Guide Üzerine