Ben her kitabını büyük bir keyifle okudum Gladwell’in. Kolay okunan, basit ve sürükleyici bir dille yazılmış, ilginç araştırmalarla düşüncelerini destekleyen ve her kitabında da farklı kavramlara değinen Malcolm Gladwell bundan sonra da adından sıkça söz ettireceğe benziyor.

2000 yılında yayınlanan ilk kitabı “Tipping Point”(Kıvılcım Anı) değişimle ilgili, aynı zamanda Amazon tarafından son 10 yılın en çok beğenilen ilk 10 kitabından biri olarak gösterilmiş. Kitapta; küçük bir hareket olarak başlayan bazı şeylerin nasıl sosyal salgınlar halinde kitlelere yayıldığını analiz ve örneklerle anlatılıyor. 1990’larda New York’taki suç olaylarının nasıl aniden düştüğünü, ayakkabı üreticisi Hush Puppies’in iflasın eşiğindeyken bir gecede Manhattan’da  nasıl moda bir trend haline gelip üretime yetişemediğini, Susam Sokağı’nın başarısında yatan etkilerin sosyal ve psikolojik analizlerini yaparak keyifli bir dille anlatıyor.

İkinci kitabı 2005 yılında yayımlanan “Blink” (Göz Açıp Kapayıncaya Kadar) ise, insanların hayatında karşılaştığı durumlarda ilk birkaç dakika (bazı durumlarda ise 2 saniye!) içindeki izlenimlerin güvenilirliği, tuzakları ve eğitilebilirliği üzerine son derece ilginç bir kitap. Biriyle ilk tanıştığınızda, satın almak için girdiğiniz eve ilk adımınızı attığınızda, ya da bir kitabın ilk birkaç cümlesini okuduğunuzda farkında olmadan bir sürü sonuca varırsınız. İşte bu “ilk 2 saniye” hakkında olan kitapta Gladwell, psikolojiden tıbba, sanattan askerliğe yaşamın çeşitli alanlarından örnekler geliştirerek farklı bir bakış açısı kazanmamızı sağlıyor.

Üçüncü ve benim favorim olan “Outliers” (Çizginin Dışındakiler)’i  2008 yılında yayınlayan Gladwell, başarının sırları üzerinde durarak, bir takım insanların neden daha başarılı olduğunu çeşitli örnekler vererek ve bazı sebeplerle ilişkilendirerek anlatıyor. Uzak Doğuluların matematikte neden daha başarılı olduklarını, Kanada’da buz hokeyi oyuncuları arasında en başarılı olanların neden yılın ilk 3 ayında doğanlar olduğunu, ABD’de başarılı avukatların neden hep Yahudi olduğunu, The Beatles ile Bill Gates’in başarılarındaki ortak benzerliğin  neden kaynaklandığı gibi konuları inceleyerek “10,000 saat” kavramına dikkat çeken Gladwell, başarının en önemli sırlarından birisinin de 10,000 saat pratik yapmak gerektiğini anlatıyor. Zevkle okunacak son derece etkileyici bir kitap!

2009’da yayınlanan son kitabı “What The Dog Saw” ( Köpeğin Gördüğü) ise yazarın son 10 yılda The New Yorker dergisi için kaleme aldığı en iyi yazılarından derlenmiş. Tıkanmakla panik olmanın arasındaki farkı, onlarca hardal çeşidi varken neden sadece bir çeşit ketçap olduğu, saç boyasının 20. yüzyıl  tarihiyle ilgili ne anlattığı, doğum kontrol hapının mucidinin acı hikayesi gibi farklı konu başlıklarıyla etkileyici bir zihin gezisi yaptırıyor kitap.

Henüz keşfetmeyenler için Malcolm Gladwell’in bu dört kitabının da bakıç açısı, kendimizi ve dünyamızı algılama biçimini değiştirmesinin yanında ilginç araştırma ve bilimsel gerçeklerle  ufkumuzu genişleteceğine inanarak tavsiye ediyorum.