“Miniyemek” hesabını ve yaratıcısı aşçı Ece Çağlayan’ı bir süre önce Instagram’da keşfettim. Tatlı mı tatlı minyatür mutfağında, minicik yemek malzemeleri, mutfak araç gereçleri ve dekoruyla minyatür yemekler yapıyor, her detaya dikkat ederek özenle çalışıyor.
Yaptığı bu keyifli işi ondan da dinlemek istedim, umarım okurken siz de keyif alırsınız…

Merhabalar, öncelikle kendinizi biraz tanıtır mısınız? 

Ben Ece Çağlayan, 1986 Istanbul doğumluyum. Lise ve üniversitede seramik eğitimi aldım fakat aşçılığı tercih ettim, bir süredir de minyatür yemek yapımıyla ilgileniyorum.

Lisede ve üniversitede seramik okuduktan sonra mutfağa, gastronomiye nasıl yöneldiniz? Pastacılık kursu aldığınızı gördüm, bu tarz kurslarla mı başladınız?

Annem ve babam harika yemek yapan insanlar olduklarından, ben dört, beş yaşlarındayken bakmışlar meraklıyım, sokmuşlar mutfağa. Seramik eğitimimden sonra kendi alanımda istediğim gibi bir iş bulamayınca neyde iyiysem ona yöneldim. Profesyonel mutfağa da girince bir daha çıkmak istemedim.

Sadece 1 aylık bir Temel Pastacılık Kursu eğitimi aldım, iş bulmamda yardımcı olması için. Net kararı ona başlayarak aldım diyebilirim, ait olmak istediğim yerdeydim, olumlu geçen iş görüşmem sonrası yolda sevinçten ağladığımı hatırlıyorum.

Minyatürle mutfağı kesiştirme fikri yurt dışından örnekleri gördüğünüzde mi aklınıza geldi? “Bunu kesin yapmalıyım.” dediğiniz dönüm noktası anınızı anlatsanız? 

İlk izlediğim, bu işi ilk yapan Miniature Space hesabıydı. İzlerken çıldırdım! Hem yemek yapımı; hem detaylı, küçücük işler, tam benlikti. Baktım Türkiye’de henüz yapan yok, bu ben olmalıydım:) İş aradığım, zamanımın bol olduğu bir dönem araştırmaya başladım. Eşyaları bulup yapabilir miyim derken arkadaşlarım çok destek oldular. Yurtdışından siparişler verildi ve gelen ilk mutfak eşyalarıyla, diğerlerini daha fazla bekleyemeden miniyemek hesabını açtım. Cep telefonumun kamerasıyla kendi kendime çekimler yapmaya başladım. Hızla ilgi çekti. Tok Gezenler Kulübü’nden Burak Kan benim üçgen sandviç yaptığım videomu paylaştı. O minicik hesaba katkısı büyüktür, telefon ekranımın gelen bildirimlerden kilitlendiğini hatırlıyorum. 

Sonrasında da boredpanda benimle alakalı bir video derledi ve miniyemek adı yurt dışına açıldı. Bu güzel gelişmeyle heyecan ve heves arttı haliyle.

Sonra işin içine video kamera ve montaj işleri girdi, konunun uzmanı insanların da yanımda olması güzel bir şanstı ve onu da kaptım sayılır. Benim yaparken eğlendiğim bir hobi, başkaları için de izlemesi keyifli bir şey haline dönüştü. 

Artık işin Youtuber’lık ve iş birlikleri kısmına da girerek daha da çok kişiye yayılıyorsunuz değil mi? Kendinize ait videolarda konuşmadığınızı fark ettim. Direkt yaptığınız işi ön plana çıkarmak istiyorsunuz sanırım? 

Güvenilir bir ajans bulana kadar biraz erteledik Youtube’u ama artık yerimizi aldık tabii. Alanında öncü birkaç markayla da görüşmelerimiz var, ürün yerleştirmeye çok açık bir konsept olduğu için markaların, hatta TV kanallarının bile ilgisini çekti. 

Video sırasında konuşmak istesem de konuşamam; çünkü yemeği yaparken konsantre olmam gerekiyor çoğu zaman, yemeğin görüntüsünün kötü olmaması, elimin titrememesi vs. için. Ön planda olma fikri zaten pek benlik değil, pek kamera önü insanı da değilim 🙂 

Her ülkeden takipçileriniz var artık… Normalde bu mini mutfaklar Türklerin pek aşina olduğu bir şey değil ama Türk yemeklerinden de örnekler sunduğunuz için burada da çok sevildi gibi gözüküyor… 

Hem Türk, hem Dünya mutfağından yemekler yapıyoruz miniyemek’te. Böylece farklı kültürler birbirlerinin mutfağını eğlenceli bir yolla tanımış oluyor, çok güzel yorumlar, mesajlar ve sorular alıyoruz. Bir yandan da ölçüsüz olsa da ’’Bu böyle mi yapılırmış?’’ sorularına cevap oluyoruz birçok kişi için. 

Ben katılmıyorum ama bazı insanlarda “Peki bu ne işe yarayacak?” algısı da var gibi.  Siz nasıl bakıyorsunuz yaptığınız bu işe? Ayrı bir iş mi, hobi mi, keyifli, eğlenceli bir seyirlik mi, gastronomi sanatı mı vs…. 

Yaptığımız şeyden herkesin aynı keyfi almasını beklemek tabii ki yanlış olur. Beğenmeyene beğendirme çabamız da yok. Anlamsız bulan veya amaç arayan insanlar çıkıyor illa ki. Günlerce, aylarca uğraş verilmiş dekorlardan tutun; kurgu, montaja kadar birçok arkadaşımla ekip çalışması yapıyoruz. Benim dışımda da birçok insanın büyük emeği var. Eğlendiğim bir hobiyken, profesyonel anlamda ilerlemesi de hepimizi sevindirdi.

‘’Amaç’’ sorusu hiç anlayamadığım bir soru. Amacın cevabı zaten yukarıda yazanlar. Eğleniyor muyuz? Evet…

Bana kalırsa; çoğu insanı da gülümseten, böyle terapi gibi bir şey videolarınız…

İnsanların yaptığımız şeyi “Terapi gibi’’ diye yorumlaması elbette çok mutlu edici. Uğraşıyoruz ve buna değiyor demektir bu. Her yaştan insandan aynı olumlu tepkiyi almakta çok mutlu ediyor.  Sırf eğlenen biz değiliz, daha ne olsun 🙂

Bu tatlı mini mutfak ile ilgili ileriye yönelik hedefleriniz, hayalleriniz neler? 

Hedeflerin en önemlisi, ufak ufak gerçekleşiyor. Dünyadaki örneklerini takip eden insanlar diğerlerinden farklı bir yere koymaya başladı bizi. Bununla alakalı son zamanlarda dünyanın her yerinden çok fazla mesaj aldık. Çok daha detaylı ve işçilik gerektiren yemeklerle yarattığımız bu fark ve insanların bunu fark etmesi inanılmaz tatmin edici. 

Bunu yapmaya karar verdiğim andan itibaren geçen zamanda çok farklı yerlere vardı bu proje, hayallerim tabii ki var, bekleyip göreceğiz 🙂

Bu minik yemeklerinizin içerdiği malzemelerden bir kısmını ürettiğiniz mini bahçe fikri de çok hoşuma gitti. Onu da anlatır mısınız bize, nasıl yetiştiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz? 

Annem bu konuda çok yardımcı. Bahçe işlerini pek sever, mevsimine göre beraber ilgileniyoruz miniyemek’te kullanmam için. Domates, biber, maydanoz, fasulye, patates, taze soğan, fesleğen, limon videolarda kullandıklarımızdan bazıları. Bulabildiklerimizi de hazır almaya çalışıyoruz. Büyük bir malzemeyi küçültüp kullanmayı çok tercih etmiyorum. Bu konuda titizim, zaten insanlara farklı gelmemizin sebebi de bunun gibi detaylar. Bu işin özü detay.

Elinizin o minik aletlere alışması, çok detaycı olmanızın gerekmesi vs. dışında ne gibi zorlukları var minyatür yemek yapımının? Bir video içeriğinin hazırlanması ne kadar sürüyor?

Özellikle dikkat ettiğim bir diğer şey de; çekim hilesi kullanmamam. Miniyemek‘te her şey gerçekten mum ışığında ve gördüğünüz o mutfakta pişiyor. Suyun kaynamasına kadar bekliyorum süreyi. Altını açıp başka bir yerde kaynamış suyla devam etmiyorum örneğin. Tabii bu da zaman alıyor ve her yemeğin süresi buna bağlı olarak değişiyor. Ortalama bir videonun ortaya çıkış süresi en iyi ihtimalle artık beş, altı saati alıyor diyebilirim. 

Özellikle ilk baştaki öğrenme süreçlerinde size yardım eden hesaplar ve kişilerden; en çok ilham aldığınız minyatür yemek çalışmalarından örnek verir misiniz?

Dediğim gibi bu işi dünyada ilk kez yapan Miniature Space profili dışında iki başka güzel örnek olan Walking with Giants (Jay Baron) ve Tiny Kitchen (tastemade) takip ettiklerimiz arasında. Kendilerine ait tarzları olan kaliteli minyatür yemek kanalları, tavsiye ediyoruz.

Ece Çağlayan’a aşağıdaki bağlantılardan ulaşarak onu ve çalışmalarını takip edebilirsiniz:

Instagram | Youtube | Facebook