Kien Art ile İstanbul, Grafiti ve Sosyal Medya Üzerine
Bomontiada’ya yolunuz düştüğünde Stranger Things’teki Dustin’in grafitisini görmemeniz; uzun uzun incelemeden, hatta fotoğrafını çekmeden oradan ayrılmanız mümkün değil! Dustin’in sahibi, şehrin birçok yerinde sanatına rastlayıp, kendisine hayran kalacağınız Kien. Kendisiyle sanatı, grafiti dünyası ve sosyal medya üzerine konuştuk. Şimdiden keyifli okumalar!
_ Selam Kien, başlamadan önce senden ”Kien”in doğuş hikayesini dinleyebilir miyiz?
Kien’in grafitiye başlama hikayesi çok da enteresan sayılmaz. Her çocuk gibi birazcık resim çiziyordum. Ergenlik dönemindeki bir çok insan gibi ben de kendini ifade edecek, farklı görünecek şeyler arayışındaydım. Bana farklı gelen bir çok kültüre eğilim gösterdim, arayış işte. ama artık her şey bir birine çok karıştı. Bahsettiğim zamanlar ya Rock’çı, ya Hiphop’çusun gibi keskin çizgilerin olduğu dönemler 🙂 Hiphop ve Rock müzik akımlarının etrafı yaşam tarzları, sanat akımlarıyla örülüyordu. E Rockçı da oldum ama o dönem kendimi en rahat hissettiğim, yeteneklerimle ve imkanlarımla örtüşen kültür grafiti oldu.
Sokaklara çık, boya, çiz derken okul hayatı başladı; Marmara Üniversitesi GSF/Grafik bölümünden mezun oldum. Okuldayken graffiti ile aramıza mesafe girdi. Başka başka şeylerle tanıştım, okul bitti iş hayatı ve grafiti yine yan yana devam etti. Şuanda da aynen öyle gidiyor bir reklam ajansında sanat yönetmeni olarak çalışıyorum.
_ Küçükken herkesin idolleri vardır. Sana ilham veren sanatçılar şu zamana kadar kimler oldu?
Küçükken de şimdi de etkilendiğim bir sürü vardır aslında. Yani illa ki grafiti, plastik sanatlar, grafik gibi kategorilerde birilerinin isimlerini saymam doğru değil. Çok enteresandır ama teyzemin oturduğu sokaktaki kendi imkanlarıyla resim çizen marangoz bile o zaman çok enteresan geliyordu, etkileyiciydi yani. Ya da sokağımızdaki eliyle tabela yapan, harfler çizen adam da etkileyiciydi. E şimdi de etkilendiğim ve ismini sayamadığım kadar sanatçı var.
_ Son zamanlarda Bomonti’deki çizimlerin (özellikle Dustin!) fenomen oldu. Neden Dustin ve neden Bomonti?
Neden Bomonti en başında evim oralarda olduğu için. E sonrasında bordrolu çalıştığım işten fırsat bulup her zaman başka yerlere gidemediğimden, Bomonti benim arka bahçem gibi. Sadece bu da değil yaptığım işlerle etkileşime geçecek bir çok insanın da yolu buradan geçiyor. İyi çalışma yapmak kadar iyi izleyici bulmak da önemli. Tabi burada insanları kategorize etmiyorum sonuçta sokağa yaptığım işler bunlar.
Neden Dustin sorusunun cevabı; Stranger Things dizisini seyreden herkes fark etmiştir Dustin çok iyi bir ara karakter. Dustin’in şakası var, ikonik kıyafetleri var. Sadece DemoDog ile savaşmıyor birçoğumuzun yaşadığı çocukluk dertleri var. Kız arkadaşı için bir çabası var. Yani biz Dustin’i izlerken “ah canım” efektiyle izleyip onu seviyoruz. Kıyafetlerinden, konuşmasına grafik bir çok öge barındırıyor.
_ Türkiye’de sokak sanatına ve sanatçılarına bakış açısı nasıl? Son dönemlerde değiştiğini gözlemledin mi?
Çok büyük bir bakış açısı değişikliği var. Artık sokak sanatçıları daha çok ilgi görüyor, onlardan korkulmuyor 🙂 Bu ilginin olması güzel fakat ülkenin sanata bakış açısının ve sanatçıya saygısının derinlik kazanması için çok vakit var.
İşlerimizi sokağa yapıyoruz ve insanlar bizimle sokakta tanışıyor. Street Artist’lerle tanışan insanlar çalışmalarımızı kendi yaşam alanlarına da taşımak istediklerini söylüyor. Bu çok mutluluk verici bir şey fakat burada çok ince bir çizgi var.
Siz eğer bir sanatçının yaptığı çalışmayı beğendiyseniz ve ona sahip olmak istiyorsanız onun tarzını ve bakış açısını da beğenmişsiniz demektir. Bir noktada sanatçının beğendiğiniz özelliklerini kenara bırakıp onu kendi zevklerinize yaklaştırmaya çalıştığınızda kimlik karmaşası yaşanıyor. Bu da çalışmaya yansıyor.
_ Şu zamana kadar en çok içine sinen top 5 işin hangileri?
Çok zor bir soru, çünkü ben genelde yaptığım çalışmalara bayılmam 🙂
_ İstanbul’daki favori semtlerin hangileri? Buralarda seninle hangi mekanlarda karşılaşabiliriz?
Çok belli oluyordur ilk sırada Bomonti, Beşiktaş, Karaköy. Kendimi her açıdan rahat hissettiğim yerler buralar.
_Grafiti diyince aklımıza sadece ilgi çekici bir çizim değil, toplumsal bir mesaj da geliyor. Kien’in mesajlarından biraz bahsedebilir misin?
Mesajlarım kaç kere mavi tik olmuştur bilemem. Ben şu sıralar “onunla da olmuyor onsuz da” dediğimiz dertlerimizden bahsetmeye çalışıyorum. Bu genellikle sosyal medya oluyor. Çünkü kafamızı azcık telefondan kaldırırsak derdimiz olan diğer şeylere de fayda sağlayacağımızı düşünüyorum. Tabiki de dertlerin tek nedeni telefon ekranı değil bunu biliyorum.
Fakat artık herkes daha çok beğenilmek istiyor, daha çok sevilmek istiyor. Arkadaşlarınız sizi çok like’ladığı için siz de sevgilinizden o oranda sevgi bekliyorsunuz. T-shirt satın alırken üzerimde nasıl durur sorusu yerine kaç like alır acaba? gibi sorular soruyoruz. Restaurantta yediğimiz yemeğin lezzetinden çok kaç like alacağı daha önemli bir hale geldi. Sanki sevgiliniz sizin elinizi tutmak için önce elinizin kaç like edeceğini düşünüyor gibi 🙂 Hal böyle olunca birazcık kendimize dışarıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum ve şu sıralar çalışmalarımı popüler kültür ögelerini eleştiren fikirlerle yapmaya çalışıyorum. Bunu yaparken kendimin de popüler kültür ögesi olduğumun çok farkındayım tabi.
_ Dünya’nın herhangi bir şehrine, istediğin bina/duvarın üzerine çizim yapma şansın olsa: Hangi şehrin neresine, ne çizmek isterdin?
Londra/Camden Town güzel olurdu. Burası tamamen bizim gibi düşünen, yaşayan insanlarla var olan bir yer. Yaptığımız sanatın var oluşunu ispatlamak için görünmeye ihtiyacınız var. Camden Town görünürlük derecesinin yüksek olduğu bir yer. Ne çizmek isterdim sorusuna net bir cevap veremiyorum.
_ Instagram kullanmanın sana ve işlerine ne gibi katkıları oldu? Son olarak seni nerelerden takip edebiliriz?
Sadece Instagram diye minimize etmemek gerekiyor. İnternet genel olarak bir çok şeyi tetikledi. Benim yaptığım işlerin doğasında normalde sokaktan, internete gibi bir akış vardı. Fakat Instagram sayesinde bu akış çift yönlü oldu. Instagramda görüp duvarın nerede olduğunu merak eden insanlar mesaj atıyor. Gidip önünde fotoğraf çekiliyor ve bana atıyorlar. Bu benim için kıymetli bir şey yaptığın işi görmek için insanlar zaman harcıyor.
Çalışmalarımı önce sokaklardan takip edebilirsiniz. Eğer göremez, bulamazsanız Instagram’da @kienart olarak yaptığım çalışmaları paylaşıyorum.
Çok teşekkürler Kien!
İlk yorumu siz yazın!