Türkiye cazının öne çıkan isimlerinden bazılarını yakından tanımaya ne dersiniz? Elif Çağlar’dan İlhan Erşahin’e Türk caz sanatçıları mercek altında…

En iyi ses deneyimi için kulaklık önerilerimize göz atın.

Jehan Barbur

Hıristiyan Arap asıllı bir Türk şarkıcı olan Jehan Barbur, 1980‘de Lübnan’ın başkenti Beyrut‘ta doğmuş. 2002’de büyüdüğü Ankara’dan taşındığı İstanbul’da başladığı caz kariyerine farklı gruplarda vokalist olarak adım atmış. Kusursuz sesi ve yorumuyla Bülent Ortaçgil’in dikkatini çekince onun ısrarı ve kendi yazdığı şarkı sözleriyle kariyerine iki solo albümle devam etmiş.  Birçok dizi ve film için de şarkılar yazar, şarkılar seslendiren Jehan Barbur‘u en çok Gidersen, Leyla ve Neden gibi, popüler olduğu kadar ruha dokunan şarkılarıyla tanıyoruz.

Elif Çağlar Muslu

1980, İstanbul doğumlu caz vokalisti Elif Çağlar, ülkemizin en genç ve en başarılı caz sanatçılarından biri. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Caz Kompozisyonu eğitimi aldıktan sonra New York’taki Queens College’a bağlı Aaron Copland School of Music’te Caz Performansı yüksek lisansı yapan Çağlar, 2006’da İstanbul’a döndü. New York’taki eğitimi süresince 55 Bar, Nublu, The Knitting Factory ve The C-Note gibi şehrin önde gelen caz kulüplerinde sahneye çıkan sanatçı, aynı zamanda The Curly Trio, Four in the Pocket ve Cogito gibi grupların da vokalistliğini üstlendi ve üstleniyor. Tamamı İngilizce caz parçalarından oluşan ilk albümü “M.U.S.I.C“i 2010 yılında yayınlayan Elif Çağlar‘ı en son geçtiğimiz günlerde 25. İstanbul Caz Festivali kapsamında Venedik Sarayı bahçesindeki Fabrizio Bosso Quartet / Massimo Manzi feat. Elif Çağlar konserinde dinledik.

 Fatih Erkoç

Birçoğumuz onunla 90’lı yıllarda sık sık duyduğumuz, “Ellerim Bomboş” albümündeki şarkılarıyla tanımış olsak da, Fatih Erkoç yalnızca bir caz vokali değil; üç yaşında keman, İstanbul Belediye Konservatuvarı’ndaki eğitim yıllarında ise trombon, piyano ve kontrbas çalmaya başlamış çok yönlü bir sanatçı. 1953, İstanbul doğumlu sanatçı, henüz mezun olmadan dönemin en gözde orkestralarından İstanbul Gelişim‘de trombon çalmaya başlamış ve kısa bir dönem trombon sanatçısı olarak İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası‘nda görev almış. 11 yılını Norveç’te geçirdikten sonra 1986 yılında Türkiye’ye dönmüş ve aynı yıl Kuşadası 1. Altın Güvercin Şarkı Yarışması‘nda sözü, müziği, düzenlemesi ve yorumu kendine ait olan “Yol Verin A Dostlar” şarkısıyla birinci olmuş. 90’lar boyunca yayınladığı dört albümle pop müzik ve cazı harmanlayan Erkoç, bugün de ülkemizin sesini en çok duyduğumuz ve sevdiğimiz vokallerinden biri.

İlhan Erşahin

1965, Stockholm doğumlu saksafon sanatçısı, besteci ve prodüktör İlhan Erşahin, aynı zamanda kendi caz kulübünün, kendi müzik etiketinin sahibi ve birçok projenin mimarlığını ve bazı caz festivallerinin küratörlüğünü üstleniyor. Stockholm’de doğup büyüdükten sonra kariyerini New York’ta sürdüren Erşahin’in caz grupları arasında Wax Poetic, Love Trio, Our theory, I Led Three Lives, Wonderland ve Istanbul Sessions bulunuyor. Bu grupların birçoğu, sanatçının 2002 yılında New York’un Lower East Side bölgesindeki Avenue C’de açtığı caz kulübü Nublu‘nun sahnesinde doğmuş gruplar. Nublu, New York’ta sadece cazın değil Afrika, Karayip ve Brezilya müziklerinin, elektronik ve dans müziğin de zevkle dinlendiği bir kulüp olarak bugün halen ilgi görüyor. Yine Erşahin’in kurduğu Nublu Records ise İlhan Erşahin’in kendi gruplarının yanı sıra dinleyicinin kulüpten aşina olduğu Hess Is More, Kudu, Baris K, 3 Na Massa, Otto ve Calibro 35 gibi grup ve sanatçıların albümlerini çıkaran bir müzik etiketi. İlhan Erşahin, bir dönem Nublu’nun bir şubesini de açtığı İstanbul’u sık sık ziyaret etmeye devam ediyor ve başta Istanbul Sessions olmak üzere performanslarını burada da sürdürüyor.

Önder Focan

Türkiye’nin en önemli caz gitaristlerinden olan Önder Focan‘ın İstanbul’un caz yaşamına katkısı sandığınızdan çok daha fazla; çünkü 2002 yılında eşi Zuhal Focan ile birlikte kurdukları ve kuruluşundan bu yana sanat yönetmenliğini üstlendiği Nardis Jazz Club, bugün halen İstanbul gece hayatının öncelikli duraklarından… 1955, İstanbul doğumlu sanatçı 8 yaşında mandolin çalarak başladığı müzik yaşamına bugün uluslararası platformda dünyaca ünlü müzisyenlerle işbirliği içinde bir gitarist, besteci, aranjör ve söz yazarı olarak devam ediyor. Yayınlanmış 13 albümünden 1998 tarihli, davulcu Bill Stewart ve Hammond B3 çalan Sam Yahel‘le işbirliği “Beneath the Stars“, Blue Note etiketiyle albüm yayınlayan ilk Türk sanatçı ünvanını kazandırmış. Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve dünyanın farklı ülkelerinde performanslarına devam ediyor.

Kerem Görsev

1961, İstanbul doğumlu Kerem Görsev, onu Türkiye’nin akla ilk gelen caz piyanistlerinden biri haline getirecek müzik eğitimine 1967’de İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda başlamış. Görsev’in, 17 albümü arasında Broadway müzikleri ve Amerikan caz standartlarından oluşan, Allan Harris‘le iki ortak çalışması “Laid-Back” (1999) ve “Back Again” (2007), St. Petersburg Filarmoni Orkestrası ile kaydettiği ve kendi bestelerinden oluşan “November in St. Petersburg” (2000), 9. İstanbul Caz Festivali’nde özel bir konserle tanıtılan “Existence” (2002) sayılabilir. Geçtiğimiz yıl piyanoyla tanışmasının 50. yılını “Spring Water” adlı son albümüyle kutlayan sanatçıyı her pazar 11.00-12.00 saatleri arasında Joy FM‘deki “Kerem Görsev’le Caz” programında dinleyebilirsiniz.

Sibel Köse

1969, Ankara doğumlu Sibel Köse, Türkiye’nin önde gelen caz vokallerinden biri. ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde öğrenci olduğu yıllarda profesyonel olarak şarkı söylemeye başlayan sanatçı, kısa sürede kendini geliştirmiş ve Zamosc Uluslararası Caz Vokalistleri Yarışması‘nda birincilik ödülü kazanmış. Türkiye’de birçok caz albüm projesinde yer alan Köse, 2008 yılında “Nina Simone Tribute” konserinde Dee Dee Bridgewater, Raul Midon ve Stacey Kent gibi dev isimlerle aynı sahneyi paylaştı ve ardından Polonya’da bir albüm çıkardı. Sibel Köse iyi bir vokalist olarak sadece yeteneğini sergilemekle kalmıyor, Türkiye’de caz müziğinin gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak üzere Caz Vokal Atölyeleri serisini düzenliyor. Sanatçıyı, Sibel Köse Group adlı grubuyla sık sık programında yer aldığı Nardis Jazz Club‘da dinleyebilirsiniz. Nardis Jazz Club’ın programlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Ferit Odman

Listemizdeki en genç sanatçılardan biri olan Ferit Odman, 1982, Bursa doğumlu. Davul çalmaya 12 yaşında başlayan sanatçı, caz eğitimini 1999’da gittiği İsveç’te almış. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ve New York’taki doğaçlama atölyelerinde tekniğini geliştiren Odman, genç yaşta önce İsveç, ardından İstanbul, son olarak da New York’da birçok caz grubunda yer almış, usta isimlerle aynı sahneyi paylaşmış. Ülkemizin en gözde caz davulcularından olan sanatçıyla İstanbul’da özellikle Kerem Görsev ve TRT Big Band konserlerinde karşılaşmanız mümkün.

 Okay Temiz

Perküsyonun usta ismi Okay Temiz’e, birçoğumuz Okay Temiz Ritim Atölyesi nedeniyle aşinayız. Uzun yıllardır Galata’daki atölyesinde çocuklara, öğrencilere ve kurumsal gruplara çeşitli perküsyon çalgıları aracılığıyla  müzik ve ritimle buluşturan sanatçı, 1939, İstanbul doğumlu. Profesyonel anlamda müziğe 1950’lerde adım atan Okay Temiz, Sevda adlı, Türk folklorik ritimleri temelli müzik grubunun ardından, 1967’de İsveç’te yaşayan Amerikalı trompet ustası Don Cherry ile tanışmış, konserler vermiş, plaklar çıkarmış. Ardından her ikisi de Güney Afrikalı basçı Johnny Dyani ve trampetçi Mongezi Feza ile Xaba grubunu, 1974’te ise İsveç-Türk caz grubu Oriental Wind‘i kurmuş.  Hem geleneksel Türk enstrümanlarını ve caz enstrümanlarını bir araya getiren Oriental Wind’in, hem de çeşitli müzisyenlerle makam müziğini caza uygulama amaçlı çalışmalarıyla Türk müziği – caz sentezi konusunda çok önemli bir isim Okay Temiz. Türk ritimlerinin yanı sıra Afrika, Güney Amerika ve Hindistan ritimlerini de icra eden sanatçı, 1998 yılında Kültür Bakanlığı desteğiyle İsveç’ten Türkiye’ye geri döndü ve müzik çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Birsen Tezer

1965 yılında doğan Birsen Tezer‘den “şarap sesli kadın” olarak bahsedildiğini de duymuş olabilirsiniz. Müzikle ortaokul yıllarında tanışan sanatçı, çeşitli yarışmalardan derecelerle ayrılmış ve İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı‘na kabul edilmiş, burada kanun branşını seçmiş. Profesyonel müzik yaşamına tek bir gitarla başlamış, sonraları daha geniş gruplarla birlikte sahne almış. 1998’de Bülent Ortaçgil’in albümünde kendisiyle yaptığı düetin ardından ünü çok daha geniş kitlelere yayılmış. İlhan Şeşen, Gürol Ağırbaş ve Bülent Ortaçgil‘le çalışmış. İlk albümü Cihan’ı 2009’da, ikincisi İkinci Cihan‘ı 2013’te yayınlamış. Birsen Tezer’i kendine has sesiyle, Bülent Ortaçgil’le düeti Kimseye Anlatmadım ile ve Aşk Bu Değil gibi parçalarıyla tanıyoruz.

İlginizi çekebilir: Türkiye’deki Caz Festivalleri