Bozcaada: Dört Tarafı Huzurla Çevrili Kara Parçası!
Son zamanlarda popülaritesi oldukça artmış olan Bozcaada, Çanakkale sınırları içinde bulunan samimiyet ve şirinlik dolu bir ada. Hem arkadaş grubuyla keyifli bir tatil yapmak, hem de huzur içinde dinlenmek isteyenler için, aradıklarını fazlasıyla bulabilecekleri bir seçenek. Temmuz sonunda ve Eylülde de çeşitli festivallere ev sahipliği yapacak olan ada, cıvıl cıvıl ruhuyla bu sezon da çok kişinin tercihi olacak.
Otobüs yolculuğu yaparak Çanakkale- Geyikli bölgesine ulaştıktan sonra, buradan her saat başı hareket eden feribot ile Bozcaada’ya geçtim. 25 dk. gibi kısa bir sürede adaya ulaşılabiliyor.
Temmuzun ortasında günlük güneşlik ama hafif esintisiyle bir nebze serinleten güzel havası, indiğiniz gibi bir anda başınızı döndürebilir.
Havanın güzelliğine eşlik eden rengarenk, sevimli sokak manzaraları ise adanın en sevdiğim yanı oldu. Özellikle fotoğraf severler, her duvarın önünde gezilerine bir fotoğraf molası vermek zorunda kalacaklar.
Bozcaada’da otellerin geneli, dışardan göründüğü kadarıyla çok sevimli. Rezervasyonunuzu önceden yaptırmanız gerekiyor. Özellikle yaz ortasında yer bulamama ihtimaliniz yüksek.
Yerleşip dinlendikten sonra, ilk işiniz Bozcaada sokaklarını, kaybolarak gezmek olsun. O sıcak havada, canınız muhtemelen dondurma çekecektir. Yani benim canım çekmişti! Ada dondurmacısı ve Çiçek Pastanesi harika iki dondurma noktasıydı.
Bir de E La Pizza’da yediğim pizzanın o güzel tadını unutamayacağım. Kahve içmek için de, Madam’ın Kahvesi’nde vereceğiniz bir Dibek Kahvesi molası iyi gelecektir. Bozcaada’ya özgü bir lezzet olan çiçek dolması da burada deneyebileceğiniz farklı bir lezzet.
Bozcaada’nın iki güzel koyu Ayazma ve Akvaryum, kesinlikle gitmeniz gereken iki yer. Deniz sığ, berrak ve tertemiz. Koya doğru ilerlerken gördüğünüz o iç huzura kavuşturan manzara karşısında, istemsizce, ‘iyi ki gelmişim!’ diyen iç sesinizi duyuyorsunuz. Eğer adaya araçsız geldiyseniz, her yarım saatte kalkıp koylara giden minibüsler mevcut. Ayrıca istediğiniz her yere ulaştıran taksiler de mevcut. Otellerin bulunduğu kısımdan yürümeye çalışmayın, mesafe yürüyerek gidebilmek için çok uzak.
Adada kesinlikle gitmeniz gereken üçüncü yer ise, günbatımı saatinde gideceğiniz rüzgar gülleri. Taksi, buraya en rahat ulaşım seçeneği. Sandalyenizi ya da örtünüzü, şarabınızı, kadehlerinizi ve birkaç çeşit atıştırmalığı yanınızda götürüp, manzaranın karşısında dilediğiniz herhangi bir yere kurulun. Denizin, rüzgar güllerinin, o muazzam manzaranın arasında batan güneşin tadını çıkarın. Ben atıştırma kısmını, çok sevimli ve ilgili bir mekan olan, Da Da’dan aldığım günbatımı paketiyle hallettim. Tavsiye ederim.
Akşam yemeği için de sayısız mekan tercihleriniz var… Deniz kenarındaki balıkçılar, sokak aralarındaki sevimli müzikleri ile davetkar mekanlar muhtemelen sizi de kararsız bırakacak. Ben Cabalı’yı çok sevdim. Meze ve yemeklerinin güzelliğinin yanında, ilgili oluşları da sevdirdi…
Feribottan iner inmez karşılaştığınız Bozcaada Kalesi’ne de uğrayın. Giriş ücreti, 3 TL gibi bir rakam. Kale’nin hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor. Saat 10.00–20.00 arasında giriş yapabilirsiniz. Ayrıca, Bozcaada müzesi ve Meryem Ana kilisesi de müze severlerin ziyaret etmek isteyeceği
noktalar olacak.
Geri dönerken, feribota yakın bir meydanda bulunan hediyelik dükkanlardan minik Bozcaada hatıralarını bulabilirsiniz. Özellikle el işi, oya detaylı ürünler çok sevimli. Hemen bu bölgeye yakın konumda bulunan ev yapımı reçel standları da, uğramadan gitmeyiniz dediğim yerlerden… Süt reçelini çok seven biri olarak, ilk tercihim bir kavanoz süt reçeli oldu. Bir de tabii ki, kavala ve sakızlı kurabiyeler! Sevdiklerinizi bunlarla çokça mutlu edebilirsiniz. Onlar için de, Veli Dede’nin lezzetine güvendim ve musmutlu oldum.
Güzel Bozcaada’ya bir kez daha selam olsun…
Bozcaada yolcularına bol eğlenceler!
İlk yorumu siz yazın!