Bir mahalle meyhanesinde aradığımız yegane şey; kesinlikle sadelik ve minimalizm. Aradığımızı tam olarak bulmuş olmanın sevinciyle yeni keşfimiz olarak varsaydığımız, Teşvikiye’de yer alan Küçük Kulüp’ü theMagger okurlarıyla da hemen paylaşmak istiyorum!

Konum

Küçük Kulüp Meyhane Teşvikiye
Küçük Kulüp: Meyhane’de Sadelik ve Minimalizm

Son birkaç yıldır, Nişantaşı sokaklarında her dolandığımda yeni yeni mekanların varlığından haberdar oluyorum. Bu durum 2018 yılı içinde öyle bir seviyeye geldi ki; biz mahalleliler bile birçok mekanı ancak açıldıktan ve sosyal medya üzerinde adını duymaya başladıktan sonra keşfedebilir olduk. Zaman zaman mahalle sakinlerinin pek hoşlanmadığı değişimler yaşanıyor olsa da, konu lezzet oluğunda gelişime daima açık olduğumuzu düşünüyorum ben, zira mahallede komşuculuk hepimizin pek sevdiği bir sosyalleşme ortamı.

kucuk-kulup-1
Küçük Kulüp: Meyhane’de Sadelik ve Minimalizm

Özellikle Topağacı civarında fiziksel ortamları küçük, kendileri pek tatlı birçok modern meyhanemiz var. Bu meyhanelerin hepsini kısa aralıklarla denemiş olsak da, içlerinden birinin gerçek lezzetini ilk açıldığında değil de, ancak mekan el değiştirdikten sonra alabildik ve bir süredir Küçük Kulüp’ü kendimiz için müdavim mekan olarak belirledik diyebilirim. Açıkçası “meyhane” dendiğinde aklımıza düşenler hep nostalji duygusu yüksek ve salaş mekanlar olduğundan “yeni nesil meyhane” yaklaşımını ilk başlarda çok da sevimli bulmamıştık ama gördük ki; sadelik ve minimalizm birleştirilip, nostaljik dokunuşlarla tamamlandığında ortaya sevebileceğimiz bir mekan çıkabiliyormuş. Küçük Kulüp; iş çıkışı keyifle iki kadeh kaldırıp günün stresini attığımız, toplu ya da ikili buluşmalarda birbirimizin ne konuştuğunu duyabildiğimiz ve “ah bu arabayı şimdi kim kullanacak” tasası yaşamadığımız enfes bir adres oldu bizim için.

Mekan, Nişantaşı’nda Amerikan Hastanesi’nin hemen yan aralığı olan Poyracık Sokak’ta bulunuyor. Beyaz örtülü masaları, nostaljik dokunuşları, sevilesi müzikleri ve lezzetine pek güvendiğimiz konsantre menüsü ile pek sevilesi bir mekan. Buraya dair en sevdiğimiz şey; masamızı mezelerle donatıp, kulağımıza değen Tanju Okan, Ferdi Özbeğen, Ajda Pekkan gibi efsaneleşmiş ama asla eskimeyen müzikleri dinlemek. İki lafın belini kırarken, birbirimizin sesini duymak için bağırarak konuşmak zorunda kalmamak ve ertesi gün boğazımızın ağrımaması da sevdiğimiz bir diğer şey.

Küçük Kulüp’e adım attığınızda gözünüze değen ilk detay mekanın en büyük duvarını süsleyen onlarca çerçeve. Bu çerçeveler eski siyah-beyaz fotoğrafları içeriyor ama fotoğrafların hiçbiri mekana gelen ünlülere ait değil. Hepsi Küçük Kulüp’ün ilk sahibinin ailesinin meyhanesinde çekilmiş nostaljik fotoğraflar. Nefis kareler var içlerinde ve “meyhaneye kadın gitmez” fikrinin baskın olduğu zamanlarının fotoğrafları içindeki tek kadın meyhane sahibinin eşi. İnsan mekanın içine girdiğinde mutlaka bir göz atıyor bu resimlere. Diğer duvarlarından birinde de 9’u 5 geçe durmuş nostaljik bir saat ve Atatürk’ün nefis resimlerinden biri bulunuyor. Keyifli detaylar bunlar ve mekan el değiştirdiğinde bu detaylara dokunulmayıp, yalnızca lezzet anlamında iyi yönde ortaya konan değişimler çok umut veriyor.

Küçük Kulüp
Küçük Kulüp: Meyhane’de Sadelik ve Minimalizm

Mahalleli mekana dair lezzet favorilerini çoktan belirlemiştir diye düşünüyorum. Yeni deneyecek olanlar; tam tekmilli hazırlatılacak fava, Girit ezmesi, köpoğlu, portakallı kereviz, enginar kalbi ve tarifi spontane bir şekilde ortaya çıkan “Poyracık Rüzgarı” mezeleri ile mekana merhaba diyebilirler! Bu tabaklar benim kişisel favorilerim ama diğer mezeleri de denediğimde “olmamış” gibi bir hissim hiç olmadı. Bizim için bir meyhanede olmazsa olmaz lezzet kesinlikle doğru peynir! Rakı yanına daha çok yakışan bir lezzet olmadığından peynirin lezzeti çok önemsiyoruz ve bu konuda da Küçük Kulüp bizi şaşırtmıyor.

Yeterli sayıda hazırlanan mezeler sonrası kafa karıştırmayan ara sıcak ve sıcak alternatifleriniz var Küçük Kulüp’te. Yaprak ciğer, Kulüp Patates –ki kendisi benim net favorim, zira öyle her yerde karşımıza çıkmayan tazecik anne patatesi kendisi– , anlata anlata bitirilemeyen çıtır bamya, kıymalı muska böreği gibi ara sıcak alternatifleriniz var. Aslında bir meyhane mantığında olmasını tercih etmedikleri ama talep edildiği için günlük ve taze olarak sunulabilen kalamar ve karidesi de menüde bulmanız mümkün olabiliyor. Ana yemek genellikle meyhanelerde çok da ihtiyacımız olan bir detay değil ama illa talep edecekseniz; şiş, kavurma, köfte ve et alternatifleri yanında mekanın yeni bir uygulaması olarak, mevsimine göre günün taze balığını da sipariş edebiliyorsunuz. Bizce bu günlük taze balık fikri kendilerine pek yakışmış. Mekan sahibi Emre Bey seçimleriniz konusunda size enfes bir şekilde yönlendiriyor zaten.

Başladığım cümle ile bitirirsem; bir meyhaneden beklediğim sadelik ve minimalizm var Küçük Kulüp’te. Keyfim yerinde, mezeler nefis, rakımız mekanın adına yakışır Kulüp Rakısı, arka fonda çalan müzikleri pek seviyoruz, birbirimizle ne konuştuğunuzu anlıyoruz ve de üzerine evimiz birkaç sokak ileride. Sallana sallana yürüyor olsa da evin yolunu bulacağız demek bu! Daha ne isteyelim, ancak eşe ve dosta tavsiye edelim!

Pazar günleri hariç haftanın diğer günleri 17:00 ile 00:00 arasında mekanı açık bulabilirsiniz.

Instagram

İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Avlu Ocakbaşı