Bird Box: Netflix'ten Ölümcül Körebe Oyunu
Sandra Bullock’un performansı ve yaratıcı bir fikirden yola çıkan gerilimiyle çok konuşulan Netflix filmi Bird Box, herkese hitap eden ve soluk soluğa izlenen bir distopya filmi olsa da, alt metin, derinlik ve sinema anlamında beklentilerin altında kalıyor.
2018’in ilk aylarında, korku ve gerilim türlerine yepyeni bir bakış getiren, orijinal ve yaratıcı bir fikirden yola çıkarak bunu olağanüstü performanslarla beyazperdeye taşıyan bir film izledik: A Quiet Place. Film, distopik bir gelecekte, insanlığın büyük bir çoğunluğunun sese duyarlı yaratıklar tarafından yeryüzünden silindiği bir ortamda geçiyordu. Ormanın içinde, sadece sessizce hareket ederek ve fısıltıyla iletişim kurarak hayatta kalmayı başarmış dört kişilik bir ailenin gerilimini tek bir duyu üzerinden (tabii ki ses tasarımının da büyük katkılarıyla) diken üstünde izlemiştik.
Netflix filmi Bird Box, benzer bir fikirden yola çıkıyor. Bu kez kilit duyu, görme duyumuz. Hızla dünyaya yayılan bir tür salgın, yaratık ya da varlık, onunla göz teması kuran insanların sinir sistemini altüst ederek intihara yönlendiriyor. (Bu noktada filmin bir referansının da M. Night Shyamalan enkazı The Happening olduğunu söylemek mümkün – ki kendisi halihazırda enkaz olan bir filmi referans almak da sebebi anlaşılmakta güçlü çekilebilecek bir durum.) Bu yüzden filmin neredeyse yarısında gözleri sımsıkı bağlanmış, hareket yeteneği bu nedenle kısıtlanmış insanları izliyoruz.
1990’ların sonu ve 2000’lerin başında rol aldığı romantik komedilerle hepimizin en sevdiği aktrislerden birine dönüşen Sandra Bullock, The Blind Side ve Gravity ile iyi bir drama oyuncusu olduğunu da kanıtlamıştı. Bird Box‘ın başrolünde izlediğimiz oyuncu, filmin en güçlü kozlarından biri. 5 yıl arayla geçen iki hikayenin birinde bilinmezliğin ve etrafındaki insanlara güvensizliğin sadece yüzünden değil her hareketinden okunduğu hamile bir kadını, diğerinde ise gözleri bağlı ve iki çocukla hayatta kalma mücadelesi veren güçlü ve kararlı bir kadını başarıyla canlandırıyor Bullock. Güvendiği ve sevdiği insanları ya kaybeden ya da onların ihanetine uğrayan Malorie’nin çocuklarını dahi sevememesi, onlara bağlanamaması tesadüf değil. Tüm bunları anlamamızda ise Malorie’nin filmin eksiksiz ve iyi yazılmış tek karakteri olmasından çok Bullock’un performansının etkisi var.
Bullock’a bir grup yıldız oyuncu eşlik ediyor: (Moonlight ile yıldızı parlayan) Trevante Rhodes, usta oyuncu John Malkovich, Sarah Paulson, Jackie Weaver, (bu arada bir diğer Netflix filmi Dumplin’ ile konuşulan) Danielle Macdonald, Tom Hollander… Fakat tüm bu oyuncular, her ne kadar iyi performanslara imza atsalar da, kötü ve eksik yazıldığı için hiçbiriyle bağ kuramadığımız bir dizi karakterleri canlandırıyorlar ve tahmin edilebilir şekilde gelişen olaylarla (ki buna ‘en şişman ve en gözlüklü olanın ilk önce ölmesi’ bile dahil) hikayede ya da akılda kalıcı olmuyorlar. Kutuya hapsedilmiş kuş metaforunu gereğinden fazla sevmiş bu uyarlama, en büyük yarasını senaryosundan alıyor kısacası. Diğer yandan felaketin başladığı sahne, araba sahnesi ve akıntı sahnesi gibi gerilimin dozunun çok iyi ayarlandığı bazı heyecan dolu sahnelerin sizi ekran başında kalmaya ikna ettiğini de söyleyip filmin hakkını vermek lazım.
Danimarka sinemasının melodram ustası Susanne Bier, 2010 yapımı Hævnen / In a Better World ile ülkesine Oscar kazandırdığından beri tekrar tekrar hayal kırıklıklarına imza atmıştı. Bird Box, yönetmenin filmografisinde yeni bir tür denediği, iyi bir oyuncu yönetmeni olduğunu bir kez daha kanıtladığı bir film olsa da, temelindeki fikrin yaratıcılığını devam ettiremeyen ve ne yazık ki sinema anlamında bize yeni bir şey sunmayan, yalnızca tribünlere, heyecanı ve gerilimi arttırma işlevine oynayan, popüler bir yapım. Yalnızca sizi heyecanlandıracak, farklı denilebilecek bir hikaye vadeden ve sevdiğiniz oyuncularla dolu bir gerilim izlemekse amacınız, Bird Box sizi tatmin edecektir. Farklı entelektüel seviyelerdeki, farklı yaş gruplarındaki herkesin sosyal medyada aynı filmi konuşuyor olması, ne kadar sürükleyici ve zevkle izlenen bir film olduğunu kanıtlıyor zaten. Ama bu popülarite ve yaratılmış heyecanın, söz konusu akılda kalıcı ve iz bırakıcı bir film olmadığı için geçici olduğunu tahmin etmek de güç değil.
IMDb Puanı: 6.8/10
İlginizi çekebilir: Uykunuzu Kaçıracak 10 Korku Filmi
İlk yorumu siz yazın!