Ankara’da 2018-2019 sezonunun en iyi devlet tiyatroları oyunlarından biri olan Siyahlı Kadın’ı sezon bitmeden yazmak istedim. Her ne kadar Ankara’da tiyatro bileti bulmak tam bir çile ve bahsedeceğim oyun kapalı gişe oynuyor olsa da, bir çaresini bulup bu oyunu izlemeden sezonu kapatmamanızı tavsiye ederim.

Konum

Bana kışı, bozkırı ve tiyatroyu sevdiren Ankara’nın 2018-2019 tiyatro sezonunda devlet tiyatrolarında oynanan oldukça çizgi dışı bir oyunundan bahsetmek istiyorum sizlere: Siyahlı Kadın. İngiliz yazar Susan Hill tarafından yazılan bu korku oyunu ve onu sahneye büyük ustalıkla taşıyan Kutay Sungar ile Erdinç Doğan dün gece koca bir salonu hayran bıraktı. Daha önce tiyatroda korku oyunu izlememiş biri olarak, şahane bir deneyim yaşadığımı söyleyebilirim.

Oyunun konusu aslında oldukça klişe. Hayatı acılarla dolu bir kadının ölümle bile derman bulmayan acıları öldükten sonra hortlamasına neden oluyor ve insanlara musallat oluyor. Sahnede sadece iki kişi tarafından oynanan Siyahlı Kadın’da beni asıl çarpan ‘oyun içinde oyun’ üslubu ile sahnelenmesiydi. Tiyatro öğretmeni rolündeki Kutay Sungar ile hikayesini oyunlaştırmak isteyen ve böylece bu hikayenin lanetinden kurtulabileceğini düşünen Erdinç Doğan oyunu sahnelemeye başlıyorlar. Onlar oyunu sahneye aldıkça seyirci de hikayeyi izliyor. Ses efektleri ile korkuya heyecan da katan oyun 2. perde ile birlikte daha sürükleyici bir hal alıyor, çünkü seyirci hikayenin içindeki dehşete gitgide vakıf oluyor ve başından beri “iyi de korku bunun neresinde?” derken her şey bir anda çözülüyor. Sahnedeki oyunun içine gizlenmiş ufak ipuçları yakalanabilirse tiyatro öğretmeninin de artık bu lanete dahil olduğu anlaşılabiliyor. Tabi kendisi bunun sonuna kadar farkına varmayacak, her şeyi bir tiyatro oyunundan ibaret sanacak.

Siyahlı Kadın oyunu Devlet Tiyatroları sahnesinde izlediğim, beni en çok şaşırtan oyunlardan biriydi diyebilirim. Daha önce benim gibi sahnede korku oyunu izlemediyseniz tavsiye ederim. Siyahlı Kadın Akün sahnesinde oynanıyor ve daha önce gidenlerin bileceği üzere, Akün sahnesinde sahne önü seyirci koltukları sahne ile bitişiktir. Benim kadar şanslıysanız size sahne önünden veya olabildiğince sahneye yakın bir sıradan koltuk almanızı tavsiye ederim. Çünkü oyunun sonunda çığlık attıran bir sürpriz var.

Tiyatro öğretmeni ve Siyahlı Kadın hikayesinin baş karakteri olarak izlediğimiz Sungar’ın performansı olağanüstüydü. Sürekli devinim halindeki oyun içinde durmaksızın rol değiştiren, öğretmen ve Arthur Kıpps rollerinin her ikisinde de oyunun temposunu ayakta tutan, kan ter içinde kaldığına gözlerimle şahit olduğum ama bir an olsun oyundan düşmeyen, ses tonunu bile titretmeyen bir performans. Kendisini tebrik eder, bence sezonun en iyisi olan Siyahlı Kadın oyununu sezon bitmeden izlemenizi tavsiye ederim.

Oyunla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Bir Banka Soygunu Komedisi

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den Tiyatro Günlüğü