İnteraktif Filmler: Black Mirror Bandersnatch ile Gündemde
Netflix’in 2018’in son günlerinde yayınladığı Black Mirror özel bölümü Bandersnatch, izleme alışkanlıklarımızı kökten değiştirebilecek bir yeniliğin habercisi olarak karşılandı. Çocukken okuduğumuz ‘kendi maceranı kendin seç’ romanlarını hatırlatan, ekranda izlediğimiz karakterin seçimlerini bizim yaptığımız bu özel bölüm, bir ‘ilk’ ya da bir ‘yenilik’ olarak düşünülse de aslında interaktif filmler 50 yılı aşkındır konuşulan, hatta uygulanan bir fenomen.
Çocukken okuduğumuz ‘kendi maceranı kendin seç’ kitaplarından bahsederek başlayayım. Muhtemelen hatırlarsınız, genelde korku ve macera temalı olan bu kitap serilerinde, kitabın kahramanız siz oluyordunuz. Her sayfanın sonunda belli bir karar vermeniz isteniyor, iki, üç hatta bazen dört seçenek arasından birini seçerek ilgili sayfaya yönlendiriliyordunuz. Okurken sonsuz alternatif var gibi geliyordu. Sizi bilmem ama şahsen okumadığım sayfalarda ne olduğunu görmeden içim rahat etmiyordu. Parmaklarımı yol ayrımlarında tutmaya ve macera sonlandığında bir önceki seçimlerime geri dönüp kitabın tamamını okumaya çalışıyordum. (Bazen parmaklarım yetmiyordu!)
2010’lara geldiğimizde, Heather McElhatton’ın Şahane Hatalar adlı kitabıyla o günlerin nostaljisini yetişkinler için bir olay örgüsüyle yaşadım. Beni çocukkenki kadar tatmin etmese de o tadı yeniden yakalamak güzeldi, okumadıysanız tavsiye ederim. Kitaplar böyle, peki ya filmler?
İlk interaktif filmler
İster inanın, ister inanmayın, tarihte bilinen ilk interaktif film 1967 tarihli. Clovek a jeho dum / Kinoautomat adlı, yaklaşık bir saat süren bir Çek yapımı. Bu oldukça deneysel film, aslında bir görüntü yönetmeni olan Radúz Činčera tarafından çekilmiş ve ironik bir şekilde başı ve sonu belli bir hikaye üzerineymiş. Yapılan özel gösterimler sırasında, film 9 yerde durduruluyor, bununla görevlendirilmiş bir tiyatro oyuncusu sahneye çıkarak izleyiciye sunulan iki seçeneği yüksek sesle okuyor, yapılan oylama sonucu ilgili makara oynatılıyormuş. Her ne yol izlenirse izlenilsin, bir sonraki yol ayrımı gelmeden film önceden belirlenmiş olay örgüsüne girdiği için aslında çok da dallı budaklı bir interaktivite söz konusu değil. Yine de bu durum olumsuz karşılanmamış ve demokrasinin başarılı bir eleştirisi ve taşlaması olarak yorumlanmış.
Sonraki yıllarda birçok benzer girişim de büyük stüdyolar tarafından denenmiş. 1992’de Loews şirketi, ABD’deki bazı salonları izleyicinin karar verebileceği kumandalarla entegre hale getirmek için yaklaşık 70,000$ harcamış. Bu salonlarda gösterilen I’m Your Man ya da Mr. Payback gibi kısa metrajlı interaktif filmlerde bir andaki seçenek sayısı 6’ya kadar çıkabiliyormuş! 2000’lerde ise DVD formatı interaktif filmler için çok uygun bir platform olarak görülmüş. Sonuçta izleyici kolektif bir karar değil kişisel bir karar verebiliyor ve kumandası da halihazırda evinde mevcut. Doğrudan DVD için yapılan interaktif filmler için bir örnek olarak Felicity Huffman ve William H. Macy‘nin seslendirdiği animasyon Choose Your Own Adventure The Abominable Snowman‘i verebilirim:
2010’larda ise internet üzerinden yayınlanan ya da iPhone uygulaması olarak AppStore’a yüklenen interaktif filmler karşımıza çıkıyor. Bunların örnekleri arasında ise SilkTricky adlı şirketin yapımcılığını üstlendiği The Outbreak filmi ve Bank Run uygulaması ile HBO Imagine adlı, interaktif zombi filmi var.
İnteraktivitenin ve interaktif kurguların asıl gelişimi 1980’lerden itibaren video oyunları sayesinde gerçekleşmiş durumda. Fakat bu yazının konusu filmler olduğu için buraya hiç girmeyeceğim.
Netflix’teki interaktif filmler
Yine şaşıracaksınız ama Black Mirror: Bandersnatch, Netflix’teki ilk interaktif içerik de değil! Prodüksiyonun karmaşıklığı, animasyon değil canlı aksiyon formatında olması ve uzunluğuyla tabii ki çok özel ve çok önemli; fakat ilk değil. Netflix’e eklenen ilk interaktif içerik, 2015 yapımı bir dizi olan Minecraft: Story Mode. Minecraft ile ilgilenenlerin oldukça beğeneceği 5 bölümlük bu dizinin bölümleri, yapacağınız seçimlere göre 30 ila 100 dakika arasında değişiyor.
2017 ve 2018’de ise Netflix, orijinal animasyon dizilerine özel interaktif bölümler hazırlayarak bu formatı kendi içeriğinde denemeye başlıyor. Geçtiğimiz yıl altıncı sezonu yayınlanan Netflix orijinal animasyon dizisi The Adventures of Puss in Boots‘un 2017’deki Puss in Book: Trapped in An Epic Tale adlı özel bölümü ve 2017’de başlayan Buddy Thunderstruck‘ın Buddy Thunderstruck: The Maybe Pile bölümü tamamen interaktif bir bölüm olarak tasarlanmış. Aynı şekilde 2018’de bir diğer interaktif özel bölüm, Streetch Armstrong adlı Netflix orijinal animasyon dizisi için gelmiş: Streetch Armstrong: The Breakout.
28 Aralık 2018’de yayınlanan Bandersnatch sayesinde artık sadece çocuklar değil biz yetişkinler de Netflix ile etkileşim içinde olarak bir film izleyebiliyoruz. Bu interaktiflik ve bu interaktif dizi bölümü, yıllardır her bölümünü heyecan, hayranlık biraz da ürpertiyle izlediğimiz Black Mirror‘ın ruhuna çokça uygun. Üstelik sadece her bir izleyiciye özel, farklı ve eşsiz bir deneyim sunmakla kalmıyor. Yapımcıya da içeriğinin kopyalanamaması avantajını sağlıyor. İçeriğin kurgusuna, seçeneklerin sayısına ve parçaların uzunluğuna göre yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca farklı şekilde kurgulanmış hikayenin oluşabildiği bu türün korsan olarak indirilmesi, paylaşılması ve tüketilmesi – en azından aynı izleyici deneyimini yaşamak isteyenler için – imkansız. Kısacası, belki de televizyon ve sinemanın geleceği için bir dönüm noktasına tanık oluyoruz.
İlk yorumu siz yazın!