Disney Filmleri: Aslan Kral ve Daha Fazlası
Eğer siz de benim gibi 90’larda büyüdüyseniz, Aslan Kral, Güzel ve Çirkin ve Aladdin gibi çizgi filmler çocukluğunuza büyük etki etmiştir herhalde. Disney’in son yıllarda bu nostaljik çizgi filmleri – hatta biz doğmadan yıllar önce yaptığı Külkedisi, Uyuyan Güzel gibi çizgi filmleri de – birer film olarak yeniden çekmeye başlaması beni oldukça sevindirdi. Özellikle bu yıl ve önümüzdeki yıl yeni Disney filmleri için çalışmalar o kadar hızlı ilerliyor ki, neredeyse yılda 2-3 filmin yeniden çevrimini birden izliyoruz. Bu furyanın iyi yanları da, kötü yanları da var tabii… Bazı filmler orijinalinden bile iyi olurken, bazıları pek tatmin etmeyebiliyor. Ama geçtiğimiz günlerde izlediğim Aladdin’den memnun ayrıldığım için, yeni Aslan Kral filmi beni çok umutlandırıyor!
Yeni Disney filmleri hakkında bildiklerimi paylaşmak ve biraz çizgi filmi nostaljisi yapmak istedim.
Aslında Disney’in bir çizgi filmi live-action film olarak çekmesi, son yıllardaki bu karardan çok öncelere dayanıyor. 1996’daki 101 Dalmaçyalı / 101 Dalmatians filmini ve sonrasında 2000’de gelen devam filmi 102 Dalmaçyalı / 102 Dalmatians‘ı hatırlıyorsunuz, değil mi? Disney’in dalmaçyalı cinsi 101 yavru köpekle çocuk aklımızı yerinden oynattığı o yıllarda köpek sahiplenmek için ailesine yalvarmayan olmamıştır herhalde… Glenn Close‘un bu filmlerdeki Cruella performansını da unutmak pek mümkün değil. Neyse, biz konumuza geri dönelim ve günümüze gelelim isterseniz:
Çizgi filmlerin yeniden çevrimleri olan yeni Disney filmleri furyası 2014’te, pek de fark ettirmeden başladı. Angelina Jolie‘nin filme adını veren kötü kalpli cadıyı canlandırdığı Malefiz / Maleficent, aslında Disney’in 1959 tarihli klasik Uyuyan Güzel çizgi filminin yeniden çevrimiydi. Prenses (Elle Fanning) yerine kötü kalpli cadıya ve onun karakter gelişimine odaklanan bir yeniden çevrim fikri benim çok hoşuma gitmişti açıkçası. Herhalde yalnız değilim ve Maleficent pek beğenildi ki, çok yakında devam filmi Maleficent: Mistress of Evil‘ı izleyeceğiz. Film, Türkiye’de 18 Ekim 2019‘da vizyonda olacak.
Yeni Disney filmleri başarısını 2015 ve 2016’daki iki filmle biraz daha ilerletti. Sırasıyla 1950 ve 1967 tarihli çizgi filmler Külkedisi / Cinderella ve Orman Çocuğu / The Jungle Book, birer film olarak karşımıza çıktı. Cinderella, Shakespeare uyarlamaları ve dönem filmleriyle tanınan Kenneth Branagh‘a, tüm hayvanların görsel efektlerle yeniden yaratılacağı The Jungle Book ise MARVEL evreninden tanıdığımız Jon Favreau’ya emanet edildi. The Jungle Book, ardından gelecek Disney yeniden çevrimleri hakkındaki beklentileri gerçekten yükseltmişti. Görsel efektlerin ve bilgisayar ortamında yaratılan hayvanların gerçekçiliği ve hikâyenin duygusallığı birleşince ortaya gerçekten beni çok etkileyen bir film çıkmıştı.
Ne yazık ki The Jungle Book’tan sonra gelen iki yeni Disney filmi Güzel ve Çirkin / Beauty and the Beast (2017) ve Dumbo (2019) yükselen beklentileri karşılayamadı. Hem oyuncu seçimleriyle hem de hikâyeye pek bir orijinallik katmayışlarıyla iki film de bende büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Ama geçtiğimiz günlerde izlediğim Aladdin, beni mutlu ve tatmin etti. Lock, Stock and Two Smoking Barrels, Sherlock Holmes ve The Man from U.N.C.L.E. gibi filmleriyle tanıdığımız Guy Ritchie‘nin yönettiği yeni Aladdin filmi, bana kalırsa 1992 tarihli orijinalinden bile iyiydi! Tamamen Orta Doğu ve Güney Asya kökenli oyunculardan oluşan kadrosuna cin olarak Will Smith eklenmişti. Robin Williams’la özdeşleşen cin karakterine yepyeni bir yorum katan Will Smith‘in performansına tam anlamıyla bayıldım. Yönetmenin hareketli kovalamaca sahnelerine kattığı dinamizm önceki filmlerini izleyenlerin bekleyeceği bir şey zaten ama aynı dinamizmi ve özgünlüğü müzikal performans sahnelerinde de görmek çok iyiydi.
Sırada yeni Aslan Kral filmi var! Tıpkı The Jungle Book gibi tüm karakterleri bilgisayar ortamında yaratılan hayvanlardan oluşacak olan The Lion King için The Jungle Book‘un yönetmeni Jon Favreau‘nun doğru seçim olduğuna hiç şüphem yok. Filmin seslendirme kadrosunda Timon (Billy Eichner), Pumbaa (Seth Rogen) ve Zazu (John Oliver) dışındaki tüm ana karakterler için siyahi oyuncular tercih edilmiş. Aslan Kral Simba rolünde Donald Glover, babası Mufasa rolünde James Earl Jones, kötü kalpli amcası Scar rolünde Chiwetel Ejiofor, çocukluk aşkı Nala rolünde ise, hazır olun, Beyoncé var! Henüz küçük bir çocukken izleyip hayran kaldığım, şarkılarını aylarca mırıldandığım, duygusal sahnelerinde göz yaşlarına boğulduğum Aslan Kral‘ın Londra’daki müzikal uyarlamasını bir yetişkin olarak izlediğimde de hikâyeden aynı tadı yakalamıştım. Şimdi bir kez daha beyazperdede o şarkılar ve o karakterlerle buluşmak için sabırsızlanıyorum.
Bununla da kalmıyor, daha bir çok yeni Disney filmi yolda: Uzakdoğulu kadın kahraman Mulan‘ın hikâyesini bir kadın yönetmenden, Niki Caro‘dan Mart 2020’de izleyeceğiz. Filmin kadrosu tamamen Uzakdoğulu oyunculardan oluşacak; Mulan’ı Liu Yifei adlı genç oyuncu canlandırırken, Jet Li ve Gong Li gibi ünlü oyuncuları da filmde yer alacak. Aralık 2020‘de ise çok sevdiğimiz dalmaçyalılar sinemaya geri dönüyor, ama bu kez filmin merkezinde kötü kalpli Cruella var. Emma Stone‘u Cruella rolünde izleyeceğimiz filmin yönetmeni ise I, Tonya ile büyük başarı elde eden Craig Gillespie olacak. 2020 sonrası içinse Pinokyo, Notre Dame’ın Kamburu, Lilo & Stitch, Küçük Denizkızı ve Herkül gibi Disney animasyonlarının yeniden çevrimleri gündemde.
Öncelikle Aslan Kral için, sonrasında ise tüm yeni Disney filmleri için heyecanım dorukta!
İlginizi çekebilir: Sinemagger’dan Animasyon Filmler
İlk yorumu siz yazın!