Wild District: TV+'tan Bir Gerilla Draması
Turkcell’iin streaming platformu TV+, Netflix dizileri arasında yer alan Wild District’in yayın haklarını satın aldı, dolayısıyla dizi Netflix Türkiye’de değil, yalnızca TV+’ta yer alacak. Peki nedir bu TV+? Bir geleceği var mı? Gelin dizi vesilesiyle neymiş bir bakalım.
Kolombiya’da 1960’larda başlayan ve günümüze kadar uzanan gerilla hareketinin izleri şüphesiz bugün de devam etmekte. Ailelerinden çekip koparılan hayatlar, öyle ya da böyle kendi isteğiyle değil kendine dayatılanlarca bir fikrin izinden ilerlemek zorunda kalan yüzler, hatta binler… Türkiye’de yayın hakları Turkcell’in TV+ kanalında bulunan Wild District, ailesinden koparılıp bir ölüm makinesine dönüştürülen Jhon Jeiver’in hikayesini konu alıyor. Kamptan kaçmayı ve evine dönmeyi başaran Jhon’un yeni bir hayat kurmak için ise öncelikle hükümet ajanı olarak gerillalar arasına geri dönmesi gerekiyor.
Wild District’e geçmeden önce dizinin ön gösterim etkinliğinden kısaca bahsetmek istiyorum. Turkcell Platinum Park’ta, ağaçlar altında ve dizinin atmosferi ile bütünsellik içerisinde gerçekleşen gösterimde yalnızca dizi konuşulmadı. Bir süredir hayatta olan, bir Turkcell kullanıcısı olarak sıkça karşıma çıkan TV+’a dair de bilgi edinme fırsatı yakaladık. TV+’ı daha önce duymamış olanlar için özetlemek gerekirse Digiturk Play ve Netflix karışımı bir platform olduğunu söyleyebiliriz. 24 saate kadar geri sarılabilen ve kaydedilebilen canlı yayın özelliğinin yanı sıra hem uygulama üzerinden farklı cihazlarda izleme özelliği hem de sayısı şimdilik rakiplerine yetişemese büyüyen yerli/yabancı dizi ve filmleriyle arşiviyle geleneksel televizyonun yerini alma yolunda potansiyel sahibi bir platform. Toplantıda bunlar anlatılırken ben de aynı sizin gibiydim, etkilenmedim. Beni şaşırtan, TV+’ı denemeye iten bir farklılık yoktu ortada. Ancak sonrasında, işin teknik detaylarına geldiğimiz zaman denemeye değip değmeyeceğini düşünmeye başladım.
Yukarıda bahsetmiş olduğum bu “teknik detaylar” Turkcell’in aynı zaman bir servis sağlayıcı olması temeline dayanıyor. Bir servis sağlayıcı olarak Turkcell, kendi servisi içerisinde TV+’a öncelik tanıyor. Yani birçok cihazın olduğu ya da aynı anda birden fazla programın çalıştığı bir ortamda diğer platformlarda yayın kalitesi düşerken ya da yayın akışı sürekli kesilirken TV+’da bu durum minimuma indirilmiş durumda. Dolayısıyla yayın kalitesi ve en nihayetinde “deneyim” olarak rakiplerinden bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz TV+ için. Tabi eksikleri de var, örneğin bilgisayarda eklenti indirtip inatla Opera veya Google Chrome kullanmaya zorlaması ya da akıllı televizyonlarda bir uygulaması olmaması gibi (Smart TV uygulaması yakında hayata geçecek, ama bu browser konusunu bilemiyorum maalesef…). Mobil uygulama üzerinden henüz denemedim, ancak mobilde beklentim hala yüksek ve bu beklentiyi karşılayacağına dair bir inancım var. Son olarak itiraf etmek gerekli, TV+’ın ara yüzü gerçekten başarılı, kullanıcı dostu bu ara yüz bile taşıdığı potansiyelin bir göstergesi benim için. Ama içerik yarışında kendini ne kadar hızlı geliştireceğini ve niceliğin yanı sıra niteliği nasıl koruyacağını da zaman gösterecek, yine de bir iyi eleştirilen alan bir Netflix dizisini bünyesine katabilmiş olması hayal kırıklığı yaşatmayacağını işaret ediyor diyebiliriz.
Açık konuşmak gerekirse polisiye türündeki dizilerle aram hiçbir zaman iyi olmadı. Genellikle daha ilk bölümden dizinin geleceğine dair soru işaretleri kafamda belirebiliyor, özellikle de senaryonun sürdürülebilirliği konusunda hep tereddütler yaşıyorum ve birkaç sezon sonra dizinin ortasından bir bölüme denk geldiğimde yanılmadığımı görebiliyorum. Fakat Wild District konusunda kararsız olduğumu itiraf etmeliyim. Evet, ilk bölümden dizinin dinamosu gibi görünen ana karakter Jhon Jevier (Juan Pablo Raba) ile gerilla liderleri Anibal (Juan Sebastián Calero) arasındaki gerilimli ilişkinin bir noktada biteceği ortada. Yine de hükümet – gerilla ilişkisini nasıl ve hangi açılardan ele alacağına bağlı olarak dizinin ilerleme potansiyeli de yok değil. Zira hem konunun kendisi ilgi çekici (en azından benim için öyle), hem günümüze kadar gelen ve günümüz Kolombiya’sına doğrudan etki eden bir geçmişe sahip hem de ilk bölüm özelinde konuşursak hikâyenin atmosferiyle insanı içine alabildiğini söyleyebiliriz.
Bu anlamları yüklemek ne kadar doğru, tartışılır ancak Wild District’in elde edeceği başarı ile TV+’ın geleceği arasında bir ilişki olduğu bir gerçek. Henüz havuzunda rekabet edecek içerik olmadığını da düşünürsek gelecekte nasıl bir yol izleyeceklerini bu dizinin yaratacağı (ya da yaratmayacağı) etki belirleyecek. Bekleyip göreceğiz.
IMDb Puanı: 8.5/10
İlk yorumu siz yazın!