Paşabahçe Mağazaları'nın Yeni Koleksiyonu: Kayıp Hazineler
Çok eski çağlardan beri Hititler, Frigler, İyonlar, Urartular gibi daha pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan ve “Medeniyetler Beşiği” olarak da anılan Anadolu, coğrafyamızın en büyük tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri. Bir gerçek de var ki, Anadolu topraklarında yapılan izinli veya izinsiz kazılar sonucu yurt dışına götürülen tarihi eserlerin sayısı bir hayli fazla. Tam da bu noktada farkındalık yaratmayı amaçlayan, duyarlı çıkış noktası ile olduğu kadar göz alıcı ve özgün tasarımlarıyla öne çıkan bir koleksiyondan söz etmek istiyoruz sizlere: Paşabahçe Mağazaları’nın “Kayıp Hazineler Koleksiyonu“.
Hepimiz, Anadolu’nun tarihi zenginliklerini dinleyerek büyüdük. Anadolu’nun büyük stratejik öneme sahip jeopolitik konumu, Anadolu’nun bereketli toprakları, Anadolu’nun yüzyıllar boyu ev sahipliği yaptığı farklı medeniyetler… O günlere dönüp hatırlamaya çalışın, nasıl da büyülenirdik: her köşesi ayrı değerliydi bu toprakların! Yunan medeniyeti, Roma ve Bizans İmparatorlukları, Selçuklular, Osmanlılar derken kim bilir kaç farklı medeniyetin buluşma noktası olmuştu Anadolu ve kaç döneme, yaşam biçimine, kültüre ait ‘ilk’lere tanıklık etmişti.
Şimdi ise, hem tarihte, hem de günümüzde bu eşsiz değerleri tam olarak koruyamamış olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz ve bu konuyu gündeminde ilk sıraya alarak kültürel varlıklarımıza sahip çıkma bilinci ile hareket eden projeleri çok seviyoruz. Paşabahçe Mağazaları, Anadolu’da yapılan izinli veya izinsiz kazılar sonucu yurt dışına götürülen ya da çeşitli anlaşmalarla geri alınabilmiş eserlerden ilhamla alarak yepyeni bir koleksiyon tasarladı: Kayıp Hazineler Koleksiyonu. Paşabahçe Mağazaları’nın Tarih-Kültür-Cam Koleksiyonları kapsamında ortaya çıkardığı bu yeni koleksiyon, Anadolu’da binlerce yıldır var olmuş sayısız uygarlığın kültürel ve sanatsal birikimini cam ve cam ustalığı ile birleştiriyor. Koleksiyonda, vazo, kase, mumluk amfora, kitap desteği, kandil, tütsülük ve dekoratif figürler gibi Anadolu’nun tarihi mirasını yansıtan 30 farklı eser yer alıyor. İsterseniz gelin, bu değerli koleksiyondaki parçalardan bazılarına ve etkileyici hikayelerine yakından bakalım.
Koleksiyonda yer alan Hitit Keçisi, tarihi 2000 yıl öncesine dayanan ve bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde ve Çorum Müzesi’nde korunan tabletler üzerine oturtulmuş, Hitit dönemine ait olduğu düşünülen bir bronz dağ keçisi figürü. Didyma Sütun Vazo ve Kase, Didim Antik Kenti’nden çıkan kolondan, Milet Testi, MÖ. 630 yıllarına tarihli bir pişmiş toprak testiden esinlenerek tasarlanmış. Üzerinde ise griffon, keçi, ceylan ve su kuşları, en alt bordürde ise lotus ve lotus tomurcukları betimlenmiş.
Sefer Alınlık Obje, tarih boyunca savaşlarda atların başlarının korunması için, alın ve burun bölgesini kaplayan alınlıklarından esinlenilerek tasarlanmıştır. Cihan Barutluk Obje‘nin ilhamı, tarih boyunca ateşli silahların önemli bir unsuru olan barutu taşımak için kullanılan barutluklardan geliyor. Üzerinde bulunan motifler ise, 14-16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait süsleme özelliklerini taşıyan saz yolu üslubundan esinlenilerek oluşturulmuş. Zafer Miğfer adlı savaşçının başını darbelere karşı koruyan yakın savunma araçlarından biri olan miğfer objesi, 16-17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait desenlerden oluşuyor.
Koleksiyonda yer alan çok sayıda göz alıcı parçanın yanında, Nefise Vazolar‘dan da ayrıca söz etmek istiyoruz. Nefise Vazolar, Türk çini ve seramik sanatının MS. 8. ve 9. yüzyıllara dayanan ve Büyük Selçuklular ile başlayıp Anadolu Selçukluları ve Osmanlı ile devam eden tarihi mirasını yansıtıyor. Üzerlerinde tek bir çini kullanılmamış olan vazolar, farklı çinilerin bir araya gelmesiyle oluşmuş. Çiniler bir araya gelirken ise, bize kusurlardaki güzelliği görmeyi hatırlatan eski Japon geleneği ve “mükemmel olmayanı kabul etmek” için bir nesnenin kırılan yerlerini altınla tekrar birleştirdikleri “kintsugi” tekniğinden esinlenilmiş.
Kayıp Hazineler Koleksiyonu, bizleri birbirinden şık ve özgün tasarımlarla buluşturuyor olmanın yanında, Anadolu’dan yurt dışına götürülen tarihi eserler konusunda bilinç yaratmayı hedefliyor ve bizlere geri alınmış eserlerimizin değerini bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Yaşadığımız coğrafyanın tüm kültürel varlıklarına sahip çıkmamız, daha geniş bir çerçeveden baktığımızda, tarih, kültür ve sanat gibi insanlığın yaşamına yön veren olguları koruma bilincine süreklilikte sahip olmamızı sağlayacak.
Paşabahçe Mağazaları’nın kültürel mirası koruyarak gelecek kuşaklara aktarma misyonu doğrultusunda yarattığı Kayıp Hazineler Koleksiyonu’nu buradan keşfedebilir, Anadolu tarihinin gizem ve bilgelik dolu koridorlarında yolculuğa çıkabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kintsugi: Kırılmış Parçaları Kabul Etme Sanatı
İlk yorumu siz yazın!