Yoğun çalışma temposunun içerisinde bedeni ve ruhu dinlendirecek molalar hepimizin ihtiyacı. Öyleyse Ford Ege ile birlikte, sonbaharın nostaljik ama bir o kadar da etkileyici renklerle dolu son günlerini değerlendirmek için yola çıkmanın, birbirinden özel ve seçkin deneyimler ile buluşacağın, konforu doyasıya hissedebileceğin seyahatler planlamanın tam zamanı.

Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde, Kumköy mevkiinde; sofistike bir lüks anlayışıyla tatil yapmayı seven, ince zevk sahibi misafirler için her köşesi özenle düşünülerek tasarlanmış bir doğa ve sanat merkezi yer alıyor: Hotel Caeli. Ford Ege’in sana sunduğu 4 saatlik konforlu bir sürüş deneyiminin sonunda Hotel Caeli’ne varacaksın.

Seçkin Pirim’in Cennetin Kapısı eseriyle misafirlerini karşılayan otelde, sanat koşu parkuru ve açık hava heykel bahçesi gibi, birçok eşsiz sanatçının çağdaş eserlerinin sergilendiği noktalar yer alıyor. Hotel Caeli’ne gelmişken, Caeli Wellbeing & Spa tesislerinde, Vinothéraphie adlı Fransa’ya özgü kişisel bakım yöntemini de deneyimlemelisin.

Alaçatı sonbaharda bambaşka bir havaya bürünüyor… Yazın sıcağında yolunu düşürmekten kaçındığın noktaları keşfetmenin tam zamanı. Üstelik İstanbul ile İzmir arasındaki mesafeyi 3.5 saate indirdiği bilinen yeni otoyolu kullanarak, Ford Edge ile yapacağın lüks ve ferah yolculuğunun keyfini ikiye katlayabilirsin.

Fotoğraf: pachamamahotel.com/

Pachamama da Alaçatı’nın bu günlerdeki sessiz ve sakin günleriyle felsefesi itibariyle son derece uyumlu, oldukça şık ve özel bir otel. Üç kardeşin, ilhamlarını doğadan alarak yarattıkları, çevreye duyarlı ve insan-doğa ilişkisini yeniden canlandırmayı amaçlayan Pachamama Alaçatı’da, tasarımdan gurme mutfağa, tüm özellikler toprağa bağlı medeniyetlerden esinlenilerek oluşturulmuş. Kök, Şifa, Denge gibi isimlere sahip odaların içerisinde, mağara çizimlerinden Aztek tabletleri ve Mısır papirüslerine, farklı dokunuşlar yer alıyor. Patchamama Alaçatı, sana özel şifa ve huzur dolu bir seyahat deneyiminin yanında, farklı kültürlerin dünyasına yolculuk etme şansı sunuyor.

Fotoğraf: simurginn.com/

İçindeki bir sesin, bir yandan şehirdeki konforunu ararken diğer yandan da Kazdağları’nın müthiş doğasıyla buluşmak istediğini biliyoruz. Bu nedenle Simurg Inn’in senin için biçilmiş kaftan olduğundan eminiz. Kazdağları’nın Ahmetçe Köyü’nde yer alan otel, yüksek tavanlı taş bir binanın içerisinde birbirinden güzel çağdaş tablolara, tavandan inen harika bir avizeye ve dev camlardan görünen yeşil-mavi manzaraya ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda hayvan dostu olan otel, özgün ve leziz kokteyllerinden otelin şefi Kaan’ın ellerinden çıkan taptaze lezzetlere misafirlerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Sonbaharın nostaljik havasını uzun orman yürüyüşleri eşliğinde hissedebileceğin, doğanın içindeki sarıdan kırmızıya dönen renklerin cümbüşünü seyredalabileceğin Simurg Inn, mutlaka listende olmalı. Burası, uzun zamandır yazmak istediğin o kitap, çizmek istediğin o resim için muhteşem bir ilham kaynağı olacak. 

Fotoğraf: wolwedans.com/

Bu kez rotamızı ülke dışına, etkileyici çöl manzaraları ve benzersiz vahşi hayatıyla Güneybatı Afrika’da bir tarafı Atlas Okyanusu, diğer tarafı Namib Çölü ve doğusu ise Kalahari Çölü ile çevrili olan Nambiya’ya çeviriyoruz. Aradığın lüks safari deneyimini en güzel şekilde sunmaya aday Wolwedans Dunes Lodge Safari, tam da burada yer alıyor. Otelin içerisinde, bir kum tepesinin üzerine kurulu olup, panoramik çöl manzarasına bakan Dunes Lodge’dan, Mountain View Suit’a ultra lüks konaklama seçenekleri mevcut. Burada günlerini Namibya’nın bakir doğasını hissederek yapacağın keşif dolu yürüyüşler, sıcak hava balonu turları, gemi enkazlarıyla dolu kıyı şeridini ve çölün kırmızıya çalan tonlarını yukarıdan görebileceğin lüks uçuşlar, Namibya’nın ortasında şık bir yemek veya masaj deneyimi gibi aktiviteler ile geçirebilirsin.

Fotoğraf: sanluis-hotel.com/

Maceraya doyduysan, sırada hak ettiğin huzur dolu inziva deneyimi için rahatlıkla tercih edebileceğin, özellikle sonbaharda ve kışın bambaşka bir havaya bürünen, San Luis Oteli var. İtalya’nın Merano şehrinde yer alan otel, özel ahşaplarla döşenmiş şale ve konforlu ağaç ev seçeneklerine sahip olmanın yanında, odalarında yer alan sauna detayı ile de ilgi çekiyor. Dev şöminelerden oldukça şık ve minimalist detaylara, tasarımına hayran kalacağın San Luis’in sıcak spa havuzunda zaman geçirerek bedeninin ve ruhunun tazelendiğini doyasıya hissedebilirsin. Havuz keyfine eşlik eden eşsiz manzaraları birebir deneyimlemek için otelin arkasında bulunan tepenin yolunu tutabilir ve dağ yollarını keşfe çıkabilirsin. San Luis, özellikle sonbahar mevsiminde, misafirlerine üzüm hasadı ve kestane festivali gibi lokal ve özel deneyimler sunuyor.

Fotoğraf: thefifearms.com/

Önceden Fife Dükü’nün kullandığı, Aberdeen’de bir dağ evinde birkaç gün geçirmenin de müthiş bir alternatif olduğunu söylemeliyiz. Şimdilerde 46 odalı bir butik otel olarak hizmet veren The Fife Arms, tarihi 17. yüzyıla dayanan bir yapının içerisinde yer alıyor. Otel, Viktorya Dönemi’nden kalma bahçelerinden, yine bu dönemden kalma değerli objelere misafirlerine oldukça şık ve tarih kokan bir atmosfer sunuyor. Viktorya Dönemi sanatının yanı sıra, mekana özel enstalasyonlar ve uluslararası çağdaş sanatçıların eserlerinin de yer aldığı otelin; değerli antikalar, sanat eserleri ve tarihi figürler ile özdeşleştirilebilecek objeler ile dolu, özenle dekore edilmiş odalarında aradığın konforu bulacağından eminiz.