İlk yorumu siz yazın!
Maurizio Cattelan: Sansasyon Yaratan Muzun Sahibi
‘Bir muzun bu kadar konuşulacak neyi var?’ İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan, ‘Komedyen’ adlı eseri olan koli bandıyla duvara yapıştırılmış muzu gördüğümde işte bu cümleyi kurmuştum. Sıradan sanatçı delilikleri işte, sanat tarihinde bunun örneklerine aşinayız. Dada hareketi, Duchamp’ın ‘Çeşme’si, Dali’nin deli deli halleri, hatta Banksy’nin kendi kendini imha eden yapıtı bile sayılabilir… Aslında Cattelan’ın çalışmasını Banksy’ninki ile benzer buluyorum; buna da değineceğim birazdan. Önce şu ‘muz’dan konuşalım biraz.
Sizce sanatçı duvara sıradan bir muz yapıştırarak bize ne anlatmak istiyor?
Sanatçı duyarlılığı ile esere(!) biraz anlam yüklemek istiyorum. Sonuçta bu ‘muz’a 120 bin dolar ödenmesinin bir sebebi olmalı. Çalışmanın isminden anlaşılacağı üzere hem komik, düşündürücü ve ‘ne alaka ya?’ dedirtecek derecede çekiciliğe sahip, hem de dünya çapında ticareti yapılan bir meyve. Cattelan zaten popüler kültüre meydan okuyan bir sanatçı olduğu için bu harekete şaşırmamak gerekir. Sonuçta sanat tarihinde ‘ready-made’ (hazır-nesne) kullanımı ilk olarak Duchamp’tan çıktı. Sıradan nesneler sanatla iç içe geçerek, klasik sanatı haz verme, estetik güzellik sergileme görevinden uzaklaştırıp, sorgulatma, düşündürme görevini üstlendirir. Açıkçası, yağlı boya ile yapılmış bir muz resmi görseydik, klasik bir natürmort gibi bakıp geçecektik. Ama sanatçı farklı bir şey yaptı. Çağdaş Sanat’ın olayı da bu değil midir? Gerçek bir nesneyi alıp, tokat gibi yüzümüze çarptı. Gerçek bir muzu alıp duvara yapıştırdı. Kimse ‘bunu ben de yaparım’ demesin. Biz yapsak böyle dikkat çekemezdik ya da neden daha önce bizim aklımıza gelmedi? Çağdaş Sanat, gösterişle paralel yürüyor ve bu sanatçılar her zaman uçlarda düşünüyor.
Peki bu muz çürümeyecek mi?
İşte burada ‘Komedyen’i, Banksy’nin kendi kendini imha eden eserine benzetiyorum. Banksy’nin ‘Balonlu Kız’ adlı eseri çok büyük bir meblağa satıldığı an, bir düzenek ile kendini imha ettiğini herkes duydu. Sıradan bir balonlu kız resmiydi. Neden herkes duydu? Çünkü bu kadar büyük bir paraya satıldığı anda eser çöp denilecek bir hale geldi. Birden bire. Kimse bir şey yapamadı. Şöyle bir fark var; Balonlu Kız’ı alan kişi imha olacağını bilmiyordu, ‘Komedyen’i alan kişi muzun çürüyeceğini tahmin ediyordur diye umuyorum. Belki de kendine lüks bir muz ziyafeti vermek istedi. Bilemeyiz. Zaten muzun çürümesine de fırsat kalmadı. Performans sanatçısı David Dattuna muzu yedi!
Performans sanatı böyle bir şey; sanatçılar doğaçlama bir gösteri yapabilir, kendi vücutlarına zarar vererek bir mesaj verebilir, ya da duvardaki muzu yiyebilirler. Baştaki soruma gelecek olursak ‘muzun konuşulma sebebi’; bence bu performansla daha da dikkat çekti. Sanıyorum ki Cattelan da bu durumdan memnundur. Sonuçta sıradan bir muz, nitekim yerine yenisi konulup bantlanmış ve güvenliği sağlanmış. Dattuna’nın muzu yemesi planlı mıydı yoksa orda bir anda mı düşündü bilemem fakat çok zekice ve esprili bir hareket olduğu aşikar.
Kendisi de instagram hesabında ‘Bu da benim sanat performansım. Maurizio Cattelan’ın eserlerine bayılıyorum ve bu enstalasyonu gerçekten çok sevdim. Çok lezzetli.’ şeklinde ifade eden bir yazı paylaştı.
Tabii galeri çalışanları bu performans karşısında ne yapacaklarını şaşırmış olmalılar. Sanılanın aksine burada sanat eseri olan şey ‘muz’ değil. Önemli olan ‘düşünce’. Hazır-nesne kavramının olayı da budur; yerine yenisi konulabilir; fabrikasyon, seri üretim ya da yetiştirilen ticareti yapılan bir meyve olabilir.
Önemli olan 20. Yüzyıl sanat tarihinin kırılma noktasını kavrayabilmek: ‘Düşünce Sanatı’.
Burada muz sadece bir aracı. Asıl yapmamız gereken bize verilmek istenen mesajı kavramaktan geçiyor. Bu sebeple günümüzdeki çalışmalar bir manifestoya ihtiyaç duyuyor. Çünkü biz sıradan izleyiciler, onları anlayamıyoruz. Sanatçının beynine girip, o nesneye ne anlam yüklediğini öğrenmemiz gerekiyor. Bunu da manifesto aracılığıyla yapıyoruz.
Muzun yerine yenisi yapıştırıldı. Ama biz hala muzu konuşuyoruz. İşte çağdaş sanatın yapmak istediği bu.
Kapak Fotoğrafı: news.artnet.com
İlginizi çekebilir: Çağdaş Sanat Akımları
Merhaba, olay hakkında şu zamana kadar okuyabildiğim en güzel yazı oldu sizinkisi. Duchamp ve Banksy'e verdiğiniz referanslarla bir nevi ortaya sunulan "şeyin" de gelecekteki konumunu tayin etmişsiniz. Elbette insanlar güldü, alay etti, her zamanki gibi "ben de yaparım" dedi ama kimse yapmazdı. Dada'yı ready-made kavramını, Duchamp'ı ders içeriği olarak daha çok yeni görmeye başladım. O yüzden benim için okuması da keyifli bir yazı oldu ayrıca. Teşekkürler.