İlk yorumu siz yazın!
Balat'ta Bir Gün: Smelt&Co, Monologlar Müzesi, Artlocalist
Balat’ın herkesi içine alan ve merak uyandıran bir yanı var. Bir mekanda bile otururken ya tavanı size bir şey anlatıyor ya da yoldan geçen esnafı. En son Balat’a Monologlar Müzesi için gittim. Balat’ta bir gün neler yapılır? Hadi yazının ayrıntılarına geçelim!
Balat’ta Gezilecek Yerler
Monologlar Müzesi
Monologlar Müzesi bildiğiniz müzelerden değil. Müze de değil aslında, tiyatro. İnanılmaz bir deneyim, gitmediyseniz şiddetle tavsiye ederim. İlk oyuna, geçen sene bir pazar günü gitmiştim. O zaman eski binadaydı, Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nde. Hala her karesi aklımdadır. Bambaşka hisler uyandırdı, zamanda tam anlamıyla yolculuğa çıkardı. Binanın atmosferiyle oyunculuklar birleşince zihinlerden silinmeyecek bir tiyatro ortaya çıktı. Bu senekiyse genelde cuma akşamları saat 20.30’da oynan Balat Monologlar Müzesi: Kadın. Sadece kadın sanatçılardan oluşan performanslar… 7 tane oyun ve bir saatiniz var. Hepsini izlemek imkansız, ya 4 tanesini tamamiyle izleyebiliyorsunuz ya da 7 tanesini biraz biraz. Her performansın konusu başka, karakteri başka. Her oda başka bir hayatı, yaşanmışlığı ele alıyor. Oyuncular oynarken role öyle giriyorlar ki o odada bir an o hayatın içinde hissediyorsunuz kendinizi.
Smelt & Co
İki şefle, Sinan Bakkaloğlu ve Samet Güneş‘le tanışana kadar mutfakla aramda hep bir mesafe vardı. Mutfaktaki mutluluklarını ve motivasyonlarını gördükten sonra her şey değişti. Mekanın atmosferi sizi yurt dışında çekilmiş bir film karesine götürüyor. Dekor öyle naif öyle zarif ki… Çok şık, ama düşünülen detayların zerafeti şıklığın önüne bile bir tık geçiyor. Binanın tarihi dokusu da oldukça ilginç; eskiden Fener Rum Patrikhanesi’nde çalışan rahiplerin bazılarının kaldığı bir lojman olarak kullanılıyormuş.
İlk kombucha deneyimimi Smelt&Co’da yaparak hayatıma yeni bir lezzet daha ekledim. Burada birbirinden farklı kombucha tariflleriyle karşılaşabilirsiniz. Menüleriyse mevsimsel ürünlere göre değişiyor ve önceden tattığınız lezzetler bambaşka tarif ve sunumlarla sizin karşınıza yeniden çıkıyor. Mücver çok severim ama Smelt&Co’da karşıma öyle bir çıktı ki, o mücver bu mücver mi oldum. Bir de hala tadı damağımda olan pavlova tatlısı… Bir aşk hikayesi yazılabilir onunla ilgili. Ben ekim ayında gittiğim için bu saydığım lezzetlerin aynısını bulamayabilirsiniz çünkü menü mevsimsel olarak değişikliğe uğruyor.
Yemek yerken bir yandan mutfağı göz ucuyla izlemek mi? Ne demek istediğimi mekana gittiğinizde çok daha iyi anlayacaksınız. Hafta sonları da brunch servisleri varmış. Daha gidemedim ama ilk fırsatta hafta sonu ben de oradayım. Son olarak size tavsiyem; rezervasyonsuz gitmeyin.
İlginizi çekebilir: YogiMagger’dan Çay Türleri
Artlocalist
Balat’ın sokaklarından gezerken bir kahve-tatlı molası vermek ve sonrasında da sergi gezmek istersiniz işte burası tam size göre! En işlek sokağın üstünde bulunan Artlocalist’in dışardaki kısmında bile oturmak kahve de olunca başka bir keyif. Neden mi? Çünkü oturduğunuzda birden çok balat hikayesine şahitlik ediliyorsunuz.
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den Balat Kahvaltı Mekanları
Ben gittiğim zamanda, Zeynep Özyağcılar’ın Deniz Kızı Oyuncuları sergisine rastladım. 8 Aralık’ta sonlanacaktı ama siz bu sergiyi başka yerde yakalarsınız kesinlikle gidin. Her bir parça her bir cümle sizi birbirinden farklı sorulara ve düşüncelere itiyor. Denizden toplanmış bir taş veya kabuk hiçbir zaman bu kadar düşündürtmemişti. Artlocalist’te bu şekilde sergiler veya etkinlikler devam etmekte, kendi sayfasından diğer sergilere ulaşabilirsiniz. Balat’ta bir gün geçirmek isterseniz bu önerileri değerlendirebilirsiniz.
Kapak fotoğrafı: Larissa Bapuçoğlu
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den Balat Sokakları
Monologlar müzesi görülmesi gereken başlıca yerlerden biri. Balat sakinlerinden biriyim ve yazıya bayıldım.