İlk yorumu siz yazın!
Cookie Cake Workshop'u: Kendinizden Bir Şef Yaratmak
Sabah 10’da Gizem olarak giriş yaptığım Mutfak Sanatları Akademisi’ni saat 14.10 civarında Nigella Lawson’dan sonra en sevdiğiniz plus size kadın şef olarak terk ettim. Ya da en azından ben öyle hissettim. 🙂 Instagram’da falan görüyoruz ama tam olarak ne yapılıyor bu workshop’larda diyenler için Cookie Cake workshop’u deneyimimi paylaşmak istedim.
Öncelikle ilk tespitim, Mutfak Sanatları Akademisi’nin işini ciddiye alan bir yer olduğu. Bu genel olarak gittiğim her yerde görmeyi sevdiğim bir şey, çünkü bana, kendime yeni ve güzel şeyler kattığımı hissettiren ve dolu dolu geçen her etkinliği seviyorum. Bu ciddiye alınmanın nedeni de MSA’nın aslında bir okul olması. Zira ben cookie-cake yapacağım heyoo diye romantik komedi dizisi karakteri gibi bekleme alanında otururken, çeşitli mutfak bölümlerinde canhıraş biçimde soslarla cebelleşen, yaptığı pasta süslerinin tozunu alan, yup, that’s a thing, uzun dönem eğitim öğrencileri vardı. Dolayısıyla aşçılığı temel uğraş olarak yapmak istiyorsanız da MSA gayet iyi bir seçenek gibi duruyor.
Cookie Cake Workshop’u
Bana gelince, katıldığım dört saatlik workshop’ta iki farklı cookie-cake pişirdim ve süsledim. Hem çok eğlendim hem de eğitmen şeften çok şey öğrendim. Deneyimime gelirsek; öncelikle söylemeliyim ki MSA’nın büyük ve güzel alanları var. Size önlüğünüzü verip sizi kocaman mutfaktaki yerinize alıyorlar. Her şeyin inanılmaz düzenli olduğu bir mutfak burası. Size de tarifin ve gereken malzemelerin anlatıldığı bir kitapçık veriliyor. İhtiyacınız olan tüm malzemeler elinizin altında olmasına ek olarak tepenizde eğitmen şefin tezgahını gösteren bir televizyon ekranı da var. Böylece önlerde ya da arkada olmak sizin için bir şey değiştirmiyor çünkü her şeyi bulunduğunuz yerden de görebiliyorsunuz.
Bir de muhtemelen sadece annenizden ve benden duyabileceğiniz bir şey söyleyeceğim ama “Böyle ben de yemek yaparım anacım her şeyi önüne koyup kaldırıyorlar“. 🙂 Bu şu demek; kullanmanız gereken tüm malzemeler, doğru ölçüleri ile ayrı ayrı kaplarda, ki bu kaplar da geri dönüşüm için ayrılıyormuş, bu bilgi beni çok memnun etti, önünüze veriliyor ve her bir kullanımdan sonra önünüzden boş kaplar ve artık ihtiyacınız olmayan gereçler, çöpler sürekli alınıyor. Hatta ikinci kez kullanmanız gereken her şey yıkanıp size geri getiriliyor.
Bunlar bana kendimi gerçekten programı olan bir şef gibi hissettirdi ve evet, burda 160 gram unumuz var şeklinde kameralara konuşup gülümseme ihtiyacı hissettim.
İkinci olarak her adımda eğitmen şef ile birlikte ilerlemek var. Yani, o malzemelerden hangileri önce ne ile karıştırılacak ve hatta mixer hangi hızda kullanılacak bu detaya kadar söyleniyor, dolayısıyla bir workshoptan benimki olmadı diye eli boş çıkmanız imkansız hale geliyor.
Son olarak, günün sonunda yaptığınız yiyecekleri ve hatta artan malzemelerinizi dahi alıp evinize götürebilmeniz için güzel bir paketleme sistemi düşünülmüş. Bu beni çok mutlu etti çünkü sonrasında katılmam gereken bir sergi ve bir ofis yemeği olduğu halde bütün gün keklerimle rahatça gezdim ve şaheserimi(!) evdekilerle de paylaşabildim.
Her Sınıfta Görebileceğiniz Temel Karakterler
Hayatım boyunca Hukuk Fakültesi dahil gittiğim her okulda, sınıfta, kursta, workshop’ta temel bir kaç insan tipi olduğunu fark ettim. Toplu yapılan işler beni bu anlamda eğlendiriyor. Workshopta da bu durum sekmedi. Gelin bu karakterleri tanıyalım!
Geç Kalan Güzel Kadın: Hangi dersi alıyor olursanız olun her sınıfın derse hafif geç kalan, genelde çok güzel ve bakımlı bir öğrencisi vardır ki bence bu karakter son derece gereklidir. Çünkü bu kadın, sizi sanki yataktan ağlayarak kalkıp yorganınıza uzaktan, kokulu Seda Sayan öpücüğü göndermemişsiniz gibi sorumluluk sahibi gösterir.
Hevesli, Sevimli ve Yeteneksiz Kişi: Yeteneksiz kelimesini olumsuz anlamda kullanmıyorum yanlış anlaşılmasın, benim de bu karakter olduğum sınıflar oldu. 🙂 Ama her sınıfta mutlaka o şeyi yapmak için inanılmaz istekli ama Allah vergisi yeteneği olmayan bir kişi mutlaka bulunur. Mesela gittiğim bir voleybol kursunda bu bendim, yahu topu bütün güçleriyle suratınıza atıyor insanlar kaçmamdan daha normal ne olabilir? Mutfak derslerinde de siz işinizi çoktan bitirip artan kremaları parmaklasam ayıp olur mu acaba diye düşünürken o sosu sıkamayan, kurabiyesi kırılan birileri mutlaka çıkıyor.
Sınıfın Gözdesi ve Profesyonel Kişi: Her sınıfta mutlaka o şeyi zaten son derece iyi yapabilen ve oraya yalnızca püf noktalar öğrenmek için gelmiş bir kişi oluyor. Dil kurslarında siz “Kongracu..What?” derken “Congratulations my darling” diye şakıyan, cebelleştiğiniz matematik problemini çözdüğü yetmiyormuş gibi bir de hocayla tartışan o karakteri hatırladınız mı? İşte bahsettiğim kişi tam olarak o! Bizim sınıfımızda da buna örnek olarak, bir pastacılık öğrencisi vardı. 🙂
İkinci Bahar Öğrencisi: Yine konu ne olursa olsun sınıfta mutlaka herkesten yaşça büyük, bambaşka bir alanda son derece deneyimli ve yeni şeyler keşfetmeye gelmiş birileri mutlaka bulunuyor. Üstelik genelde sınıfın popüler isimleri arasına da adlarını yazdırıyorlar. Ben avukatlık stajımı yaparken sınıfımızda 50’li yaşlarında eski bir bankacı vardı. Kendi annemse “İspanyolca öğreneceğim ben” diye gaza gelmiş ve kendini çok sevdirip benim yaşlarımda bir sürü arkadaş edinmişti. Annemi çok seven ilgili hanımları bizim evde bir kaç gün geçirip, sabah yataklarını toplamadan evden çıkmaya davet ediyorum. 🙂
Şakacı Şirin: Benim şahsi favorim olan sınıfın komiği, genelde her sınıfta bir tane bulunuyor. Zaten bulunmadığı durumlarda bir kaynaşamama, sessizlik hali hakim oluyor. Hele bir de sınıfın komiği dozunda konuşan ve zor anları yumuşatan biriyse o ders tadından yenmiyor. Üniversitede hazırlık okurken sınıfımızda sürekli en arkada oturan, çok ince bir dini şarkı açıp eğitmen yaklaşınca kapatarak kadıncağızı deliriyor muyum diye kendinden şüphe ettiren bir arkadaşımız vardı. Kendisi hala favori sınıf arkadaşlarımdan biri olarak hafızamdaki yerini koruyor.
Özetle, ben çok Cookie Cake workshop’unda çok keyifli bir zaman geçirdim. Mutfakla ilgilenen ya da ilgilenmeyen her türlü kişinin katılabileceği bir etkinlik olarak herkese tavsiye ederim. Ben yalnız katıldım ama bir ya da birkaç arkadaşınızla katılıp olayın tatlı bir rekabete dökülmesini seyretmenizi de tavsiye ederim. Önümüzdeki MSA workshop’larına linkten ulaşarak kendinize uygun olanı seçebilir hatta belki bu kez annenizle bir etkinlik yapıp ona bulaşıkları dert etmeme keyfini yaşatabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: msa.com
İlginizi çekebilir: Gonca Kübra Pehlivan’dan Vegan Pastacılık Workshop’u
Ya bu ne kadar tatlı bir yazı böyle🙂 MSA atölyelerinden birine eşimle (ki kendisi kesin "sınıfın gözdesi ve profesyonel kişi" grubundan olur 🙂 gitme planım vardı. Bu detaylar tam üstüne geldi. Ama devamındaki sınıflandırmalara tek kelimeyle bayıldım. Tebrikler..
Çok teşekkür ederim tatlı yorumunuz için, çok keyif alacağınıza eminim, bence sizin yemeğiniz daha güzel olacak 🙂
Kesinlikle🙂