Kopenhag ve BIG: Bir Mimarın İzinde Şehri Gezmek
Elimde, “Kopenhag, dünyanın en mutlu şehri.” yazılı bir broşür var ama hava o kadar soğuk ki; “Nasıl bu kadar mutlu olunabilir?” diye düşünmeden edemiyorum. Madem ünlü mimar Bjarke Ingels’in topraklarına girdim, bıraktım meşhur Kopenhag to-do-list Deniz Kızı Heykeli’ni; kendime bir BIG (Bjarke Ingels Group) to-do-list oluşturdum.
Genelde bir mekanı gezmeden önce mekan ve çevresi hakkında bir şeyler okurum ki gözümde gitmeden en iyi perspektifi canlandırabileyim ve gittiğim zaman orada hiçbir şey kaçırmayayım. Ama bu sefer başka bir geziden aniden Kopenhag’a gitmeye karar verdiğim için biraz hazırlıksızdım…
Kopenhag’ta Bjarke Ingels’i ve binalarını bilmek için mimar olmanıza gerek yok. Birkaç Danimarkalı arkadaşımın söylediğine göre kendisi yeterince ünlü burada. Bjarke Ingels’ın yapılarının hepsi, şehrin farklı noktalarında ama hepsine toplu taşımalar ile kolaylıkla gidilebiliyor. Bilet makinesi ile birkaç kez bakıştıktan sonra (malum bir McDonald’s burgerine 30 tl ödeyince…) yürüyerek gidemeyeceğimi anladığımda bir günlük toplu taşıma bileti aldım. Genellikle yalnız gezdiğim için kendi haritamı oluşturmaya başladım.
Bjarke Ingels Group
Old Hellerup High School Konum
En çok görmek istediğim yerlerden biriydi Old Hellerup High School. Ama hafta sonu olduğu için okul kapalıydı ve üstelik uzaktan bile olsa göremeyeceğim bir şekilde okulun kampüsü çitlerle kaplıydı.
The Maritime Youth House‘u ve Havnebadet Islands Brygge‘iyse hava çok rüzgarlı olduğu için ziyaret edemedim.
Superkilen Park Konum
Superkilen’i daha önceden biliyordum aslında ama sadece fotoğrafına bakınca anlayamayacağınız mekanlardan biri. Metrodan inince sizi dönerciler, kebapçılar ve çeşitli yemek mekanları karşılıyor. Norrebro Bölgesi, Kopenhag’ın her türlü yemeği bulabileceğiniz birçok etnik kökenini bir arada barındıran bir mahalle. Aslında Superkilen Park da bu etnik kökenleri bir arada tutmaya yönelik kamusal bir mekan.
Amager Resource Center Konum
İçlerinde en çok şaşırdığım binaysa Amager Resource Center oldu. Burası, çatısında kayak yapabileceğiniz bir enerji santrali. Daha önce hiç kayak yapmamış birisi olarak “Aman Allah’ım bunlar nasıl hayatlar?” diye düşündüm. Buraya bir pazar günü geldim, Danimarkalılar akın akın bu binaya geliyordu. Onlar için tipik bir pazar etkinliği sanırım bir enerji santralinin üstünde kayak yapmak. Binaya tırmanmadan önce aşağıdaki kafeden bir kahve alabilir, yandaki kayak merkezinden de kiralık olmak üzere kayak kıyafeti bakabilirsiniz. En tepeye kadar asansör ve merdiven ile ulaşım var. Hava çok soğuk olduğu için asansörle çıkmayı tercih edip aşağıya manzaraya doğru inerken de merdiveni kullandım. En tepe ayrıca şehrin yüksek noktalarından birine sahip, Kopenhag’ı yukarıdan görmek isterseniz tercih edebilirsiniz. Endüstriyel alanın içerisindeniz bu yüzden yanınızdaki binalar daha çok fabrikalar. Burda da binanın tepeden dumanı yükseliyor.
The Mountain Houses Konum
Bjarke Ingels’e park yeri ile birlikte bir apartman önerisi geliyor. Tasarım, eğimli bir şekilde araba parklarının ve üstlerine de apartman konutlarının yerleştirilmesi ile oluşmuş. Kopenhag düz bir yerleşim yeri olduğundan aslında bir dağ oluşturulmuş. Havalandırma için de cephede delikler bırakılmış. Dışarıdan baktığınızda o deliklerin Everest simgesi oluşturduğunu görebiliyorsunuz.
VM Houses (+JDS Architects) Konum
The Mountain’in hemen yanında yer alıyor VM Houses. Eğer daha önce TedTalks‘ta Bjarke Ingels’in konuşmasına denk geldiyseniz bu yapının en üst katında yaşadığından bahsettiğini hatırlarsınız. Hatta yine aynı konuşmada Ingels, Mountain Houses’un genel tasarımı hakkında şöyle diyor: “Hacmini azaltıp benim apartman dairemin manzarasını bloklamasını önledik.” Haha.
8 House Konum
Nasıl hayatlar var dediğimiz başka bir binaya geldik. 8 şeklinde bir tasarımın olduğunu ve bu 8’in her noktasına da bisiklet ile ulaşabildiğinizi düşünün. Eviniz en yüksek noktada mı? Rampalar ile evinizin kapısına kadar bisikletiniz ile çıkabilirsiniz. Sirkülasyon inanılmaz iyi! Benim gibi BIG fanclub’ların da olduğunu düşününce her gün dairenizin fotoğraflarını çeken turistlerle yaşamak ister misiniz orası ayrı.
Ve evet denizkızı heykelini görmeden seyahatimi bitirdim…
Kapak fotoğrafı: Işınsu Ağca
İlginizi çekebilir: Anı Ekin Özdemir’den Kopenhag Müzeleri
Çok samimi bir yazı, okurken hissettirdi.. Daha çok yazılarınızı bekliyorum hocam🥺😍