Oldukça uzun süren düşünme aşamasını geçtikten sonra karar verildi ve o çok istenilen kampa gidildi! Antalya-Fethiye arasında bununan Likya Yolu’nu ve ilk gördüğümde inanamadığım güzellikteki Catchy Camping’i anlatmaya başlamadan önce Likya Yolu rotası nasıl ortaya çıktı, onu anlatmak istiyorum. Aslında tesadüfen gördüğüm bir Instagram hesabı bu maceranın çıkış noktası oldu. Hesabı incelediğinizde bana hak vereceğinize eminim.

Detaylara geçmeden önce rotamızdan ve konaklama yerlerimizden kısaca bahsetmek istiyorum. Antalya-Fethiye arasında, üç gün süren, Likya Yolu‘nun Kabak-Alınca parkurunu yürüdüğümüz, Katrancı Orman Kampı ve Catchy Camping’de konakladığımız bu güzel tecrübemizin detaylarını sizin için yazdım! 

Likya Yolu Rotası Konum

Hazırlık Süreci

Öncelikle gezide yalnız olmadığımı belirtmek istiyorum. Tüm bu süreçte bir yol arkadaşım vardı ve bizim için çok güzel bir deneyim oldu. Hazırlık sürecinin en önemli aşamasına gelecek olursak; nereye, ne zaman ve ne kadar süre için gideceğinize karar vermeniz gerekiyor. Geri kalan her şey bunlara göre şekilleniyor. Antalya-Muğla çevresi için kamp ve yürüyüş planınız varsa; zaman olarak ilkbahar ve sonbaharda gitmenizi öneririm; su geçirmez, orta segmentte bir çadıra sahip olmanız yeterli olur.

Biz nisan sonu için plan yaptık. Uyku tulumu kullanmaya ihtiyaç duymadık, matlarımız yeterli oldu. Katrancı Orman Kampı’nda ve Catchy Camping’de ihtiyacımız olan birçok ekipman bulunduğu için hazırladığımız çantalar da hafif ve taşıması kolay oldu. Daha uzun olmasını istesek de, okul, iş gibi nedenlerden dolayı yürüyüşümüz için üç gün ayırabildik.

Süre kısmını da netleştirdiğimize göre gelelim: “Nereye?” sorusunun cevabına. Önce Katrancı Orman Kampı’na gidip sonraki gün Likya Yolu’nun Kabak-Alınca parkurunu yürüyerek Catchy Camping’de yürüyüşümüzü sonlandırmayı planladık.

Rahat kıyafetler tercih etmeniz, yürüyüş ve kamp için uygun ayakkabı seçimeniz, yağmurluk ve yedek kıyafet almanız, hava durumunu kontrol etmeniz oldukça önemli. Bizim çantamızda bulunanlar; çadır, mat, el feneri, çakı, çok amaçlı set şeklinde olanlar oldukça iş görüyor, bant, makas, ilk yardım malzemeleri oldu. Hem konforunuz hem aktiviteden zevk almanız hem de güvenliğiniz için olmazsa olmazlar bunlar diyebilirim.

Ulaşım ve Konaklama

Biz Antalya’da yaşadığımız için Fethiye’ye ulaşımız oldukça kolay oldu. İlk tercihimiz otobüs yolculuğu olsa da Faralya-Kabak arası otostop deneyiminden sonra otostop seçeneğinin de tercihler arasına eklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada yaşayanlar, turiste ve gezgine o kadar alışmış ki otostopla oldukça rahat ulaşım sağlayabilirsiniz.

Fethiye’ye ulaştıktan sonra şehir içi minibüsleriyle Katrancı Orman Kampı’na kolaylıkla gelebiliyorsunuz. Huzurlu, sessiz, sakin ve rahat bir kamp alanı burası. Tek eksi yanı sadece kamp alanı olarak değil, aynı zamanda piknik alanı olarak da kullanılıyor olması. Orman kampında konakladıktan sonra aynı şekilde şehir içi minibüsleriyle tekrar Fethiye merkeze döndük. Bu arada minibüs şöförlerine ulaşabileceğiniz telefon numaraları mevcut. Eğer minibüs saatleriyle ilgili yardım almanız gerekirse orman kampındaki görevliler de yardımcı oluyor. Merkezden Kabak’a giden minibüse binerek Faralya’da yani Kelebekler Vadisi’nde indik. Kelebekler Vadisi’ni iki şekilde görebiliyorsunuz: İlki, Ölüdeniz’den tekne turlarıyla deniz yolu ulaşımı; ikincisi ise bizim yaptığımız gibi tepeden o güzel manzaranın tadını çıkarmak.

Kelebekler Vadisi’nden sonra tekrar yola çıkmanız gerekiyor ve Faralya’dan Kabak’a gitmek için üç seçeneğiniz bulunuyor: Yürümek, tekrar minibüse binmek, otostop çekmek. Tekrar minibüs beklemek isterseniz 1-1.30 saat beklemeniz gerekiyor. Bu da çok iyi bir yol değil, çünkü mesafe yaklaşık 3-3.5 kilometre. Yürümek veya otostop çekmek daha kısa süreceği için ikisinden birini seçmeniz daha iyi olacaktır. Biz üçüncü seçeneği kullandık. Çok nazik insanlarla karşılaştık. Kabak’tan başladığımız yürüyüşümüzü 5–5.30 saat sonra Alınca’da bitirdik.

Kabak-Alınca Parkuru, Likya Yolu Konum

Likya Yolu’ndan birkaç cümle ile bahsedecek olursak; yaklaşık 535 km uzunluğunda, Antalya-Geyikbayırı ile Muğla-Fethiye (Ovacık) arasında, dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotasından biri olduğunu söylebiliriz. Muhteşem manzarası ile dünya sıralamasında ilk 50 arasında yer alıyor. Yukarıdaki tabelayı gördüğünüzde, yürüyüşünüzün Kabak-Alınca parkuru başlangıcındasınız demek oluyor. Bu parkur yaklaşık 9 kilometre sürüyor ve parkuru tamamladığınızda 900-1000 metre tırmanmış oluyorsunuz. Yürüyüş sırasında takip etmeniz gereken işaretler bulunuyor. Bu işaretleri takip ederek ilerlemeniz oldukça önemli. İşaretler ve tabelalar gönüllüler tarafından yenileniyor. Bu nedenle tabelalarda yazan mesafe değerlerini yaklaşık olarak kabul etmenizi öneririm. İşaretlerle ilgili bir sorun yaşamadık ancak yanınızda harita olmasının size kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.

Likya Yolu’nda yürüyüş yapmak istiyorsanız detaylı araştırma yapmanızı, parkurlara ve güzergahlara hakim olmanızı öneririm. Böylelikle zor olarak adlandırılan, bence de bazı parkurların belirli yerleri zorlayıcıydı, bir parkura başlamak üzere olduğunuzu yolda öğrenmemiş olur, gerekli önlem ve ekipmanlarınızı almış olursunuz. Bunun için size Aytuğ Şenel’in Adım Adım Likya Yolu kitabını önerebilirim.

Kitabı satın almak için tıklayın.

Gelelim bizim yürüdüğümüz Kabak-Alınca etabına. Sağınızda genellikle deniz veya uçurumun size eşlik ettiği bir parkur burası. 9 kilometrelik mesafenin ortalama 3-4 kilometresini tırmanarak geçiriyorsunuz. Birçok kaynaktan okuduğum ve tecrübe ettiğim kadarıyla da bu parkur Likya Yolu’nun zorlayıcı parkurları arasında yer alıyor. Yürüyüşe başladığınızda zorlanmadığınızı ve parkurun oldukça kolay olduğunu düşünebilirsiniz. Sizi uyarıyorum, erken karar vermeyin. Çok zorlandık diyemem ancak kolay da değildi. Yürüyüş yaparken çok ama çok önemli bir konu var ki o da SU! Parkurda birkaç su kaynağı vardı ancak bizim yürüyüş yaptığımız dönemde kurumuşlardı. Yanınıza yeterince, yaklaşık 3-4 litre, su almanız bana kalırsa çok ama çok önemli. Tecrübe ettiğim için net bir şekilde şunu söyleyebilirim, yolun henüz yarısını yürümüş olmak ve diğer yarısında susuz yola devam edecek olmak inanın ki çok zorlayıcı. Bu noktadan sonra keyif almak zorlaşıyor ve düşündüğünüz tek şey su bulmak oluyor. Alınca’ya 1-1.30 saat kala, su ve ayranların bulunduğu küçük bir tezgah gördük. O an, tarif etmesi zor ve gözlerime inanamadığımız bir andı. İyi ki o tezgah oradaydı! Ufak bir su molasından sonra yürüyüşümüze devam ettik ve akşama doğru Alınca vardık. Biz yürüyüşe 13.00-13.30 arası başladık, 18.30-19.00 arası bitirdik. Tahmin ettiğiniz gibi bu süreye sadece yürüyüşler değil molalar da dahil.

Catchy Camping  Konum

İşte sizi bekleyen o güzel manzara ve gün batımı! Biraz dinlendikten sonra yapmanız gereken tek şey tadını çıkarmak. 🙂 

Catchy Camping ile ilgili detaylardan da biraz bahsetmek istiyorum. Gelmeden önce işletmecilerle iletişimde olmanın sizin için faydalı olacağını söyleyebiliriz. Kamp alanını kalabalık yürüyüş grupları da tercih ettiği için yer problemi yaşayabilirsiniz. Burada hem çadırınızı kurabileceğiniz bir alan hem de ağaç evler bulunuyor. Çok rahat ettiğim, yabancılık çekmediğim, tekrar tekrar gitmek istediğim bir yer oldu benim için. İşletmecisi olan Özkan Bey ilgili ve çok iyi bir ev sahibi. Keyifli bir yürüyüş sonrasında güzel bir manzara eşliğinde konaklamak isterseniz Catchy Camping bunun için mükemmel bir yer.

Biz Yaptık Siz Yapmayın!

Kamp ve yürüyüş yapmak isteyenler için tecrübelerime dayanarak “Biz yaptık siz yapmayın.” dediklerimi anlatmak ve birkaç öneride bulunmak istiyorum:

• Su, su ve daha çok su! Lütfen yanınızda yeterince su bulundurun. Ortalama 3-4 litre yeterli olacaktır. Tabii ki bu miktar size bağlı olarak artabilir, ancak azaltılmasını tavsiye etmem. Benim yanımda 2 litreye yakın su olduğunu ve yürüyüşün yarısına yakınını susuz geçirmek zorunda kaldığımı söylemem sanırım yeterli olacaktır.
• Yürüyüş Batonu: Güvenli ve daha az yorucu bir yürüyüş için oldukça önemli bir ekipman. Biz kullanmadık. Açıkcası ihtiyacım olmaz diye düşünmüştüm ancak ihtiyacınız oluyor arkadaşlar. Özellikle parkurun iniş kısımlarında ve yorgunlukla taşıması zorlaşan çantanızın ağırlığını dengelemek için önemli bir destek olduğunu söyleyebilirim.
• Harita: Evet yanınızda Likya Yolu’nun bir haritasını bulundurmanız oldukça işinize yarayacaktır. Benim kullanmam gerekmedi çünkü işaretler yenilenmişti ve kolaylıkla yolumuzu bulabildik ama aksi bir durumu da göz önüne alarak size yine de haritasız çıkmamanızı öneririm.

Umarım keyifli kamplar ve yürüyüşler yapma imkanı bulabilirsiniz. Doğada olmak ve doğayla birlikte hareket etmek tarifsiz bir mutluluk. Yolda karşılaşmak dileğiyle!

Kapak Fotoğrafı: Instagram / catchycamping

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Kabak Koyu