İlk yorumu siz yazın!
Taç Utangaçlığı: Mucizevi Bir Doğa Olayı
Kusursuz bir işleyiş şekline sahip olan doğanın bize sunduğu mucizevi olaylardan birini mercek altına alıyoruz bugün: “crown shyness” olarak da bilinen ‘taç utangaçlığı’. Bu doğa olayının adını daha önce duymamış olsanız bile, eminiz meydana getirdiği akıl almaz güzellikteki manzaralardan birine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Şimdi biraz derinlere iniyoruz ve cevaplarını birlikte keşfetmek üzere soruyoruz: Taç utangaçlığı nedir ve nasıl oluşur?
Hayal edin, bir otobüste yolculuk ediyorsunuz. İçerisi çok kalabalık, zar zor tutunuyor, nefes almakta güçlük çekiyorsunuz. Nasıl bir his bu? Sıkışık, değil mi? Rahatsız, huzursuz, daralmış… İşte konu ağaçlar ve ormanlar olunca, çoğu zaman bu duygudan söz etmeye dahi gerek kalmıyor. Tüm ağaçlar rahat, tüm ağaçlar kendi özel alanında. Sebebi, taç utangaçlığı.
Tabii bu doğa olayının anlaşılması için önce biraz ağaçlardan ve hakkında pek az bilgiye sahip olduğumuz yaşam şekillerden söz etmek gerekiyor. Kimimiz için inanması güç olabilir, ancak günümüzde ağaçların acıyı hissedebildiği ve hafızaları olduğu bilimsel araştırmalarla desteklenen bir gerçek. Ağaçlar pek çok yönden sosyal varlıklar. Birbirlerine duydukları saygıyı ve nezaketlerini ifade etme şekillerinden biri de, taç utangaçlığı.
Taç utangaçlığı; okaliptüs, sıtka ladini, Japon karaçamı, lodgepole çam, siyah mangrov, karaapaç gibi bazı uzun bitki türlerinin en tepesindeki dallarının birbirine değmekten kaçınmasına deniyor. İlk kez 1920’li yıllarda gözlemlendiği bilinen ve ağaçların birbirinin kişisel alanlarına duyduğu saygı olarak da yorumlanabilecek bu doğa olayı, bilimsel açıdan yaklaşıldığında üç temel olası sebebe bağlanıyor.
Bunlardan ilki, rüzgarlı havalarda en tepedeki dalların birbirine çarpmasının ve haliyle kırılmasının önüne geçmek. Bir diğeri, güneşe erişimi kolaylaştırmak. Ağaçların dalları üst üste geldiğinde gölge yaratıyorlar ve bu da onların güneş ışınlarıyla temasını olumsuz yönde etkiliyor. Bu neden önemli derseniz, ağaçlar fotosentez yapabilmek için yüksek seviyelerde ışık almaya ihtiyaç duyuyorlar. Son olarak, bilimsel araştırmalar taç utangaçlığının olası nedenlerinden biri olarak, ağaçlar arasındaki böcek geçişini önleme konusunu öne sürüyorlar. Çünkü ağaçlar arasında belli bir mesafe olduğunda, ağaçlara zarar verme ihtimali olan böceklerin yan ağaçlara geçişi zorlaşıyor.
Biz yukarıda bahsettiğimiz tüm olası sebeplerden de yola çıkarak, ağaçların bu davranışını hem her daim birlikte, hem de müthiş bir uyum içinde yaşamanın bir örneği olarak yorumluyoruz. Doğanın bizlere sunduğu bu mucizenin ve beraberinde getirdiği mesajın, bir gün hepimizin günlük ilişkilerinin bir parçası olmasını umut ediyoruz. Birlik içinde, ama müdahil olmadan. Paylaşarak ama sınırları geçmeden. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşçesine” demiş Nazım Hikmet, işte tam olarak öyle.
Ormanlık bir alanda yürüdüğünüzde başınızı gökyüzüne kaldırırsanız bu fenomeni yakından görebilir, doğanın mucizelerine tanıklık edebilirsiniz. Özellikle taç utangaçlığını bu yazıyla birlikte öğrenenlere sesleniyoruz, sizce de doğada daha fazla zaman geçirmenin tam zamanı değil mi? Kim bilir her seferinde ne mucizeler bekliyor olacak sizleri…
Kapak fotoğrafı: Unsplash / Ivan H
İlginizi çekebilir: Doğanın İçinde Spor Önerileri
Ormanlık alanda yürüyüş yaptığımda sık sık yaparım bunu başımı kaldırip bakardım onların muhteşem görkemine büyüler beni ve içime bir dinginlik ve huzur verir ağaçların duruşu ve şimdi de sayenizde o guzel doğa olayının adını öğrendim taç utangaçlığı cok hoş😊güzel bir yazı olmuş teşekkürler bu güzel bilgi için