Uzun yıllar görkemli bir hanedanlık tarafından idare edilen Vietnam, Amerika ve SSCB’nun Güneydoğu Asya ve Okyanusya üzerinde hakimiyet sağlama amaçlarının yatağı olurken, aynı zamanda direniş ve zafer öykülerinin de simgesi. 6.yy’da Çin istilası sonucu kurulan, Vietnam’In “kızıl şehri” Hanoi ise, Güneydoğu Asya’nın en eski başkenti olarak anılıyor. İsminin ‘ejderhanın yükselişi” anlamına geldiği bu şehir, dünya sahnesinde destan yazan kentlerden biri. Vietnam’ın bir parçası olduğu ve toplum evrimi açısından tarihe geçen savaş boyunca Hanoi, yalnızca Kuzey Vietnam’ın başkenti olsa da; bugün tüm Vietnam’ın başkenti. Bu yazımın konusuysa, Hanoi’nin ilginç sokağı…

Konum

Bu kahraman ülkeye ev sahipliği yapan başkent Hanoi’de meşhur bir tren sokağı var. Old Town’da konuşlanan Le Duan ve Kham Tien sokakları arasında kalan bu demir yolu; yerlilerle sohbet etmek, yerel biraları deneyimlemek ve burnunuzun dibinden geçen trenin rüzgarını hissetmek gibi değişik duygulara kapı aralıyor. Muhakkak görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşündüğüm Hanoi Tren Sokağı, dar bir cadde boyunca yan yana dizilmiş ev ve dükkanlardan oluşuyor. Burayı bu kadar meşhur ve ilginç kılansa; buradan cadde boyunca geçenin araba, motosiklet ve otobüslerin aksine, tren oluşu.

Gün içinde belirli aralıklarda geçen tren, biz oradayken neredeyse saatte bir geçti diyebilirim. Tren gelmeden evvel düdük çalarak uyarıda bulunan bekçi, sokağın bariyerini açarak demir yolunu geçişe uygun hale getiriyor. Hanoi sokak sakinleri için hayat normal akışında ilerlerken trenin gelişiyle etraf toparlanma telaşı içerisine giren ve sizi uyaran yerlilerle dolup taşıyor.

Tren yaklaştıkça önceden gelen lokomotif sesi ve tren raylarının titreyişi derin bir meraka bırakıyor yerini. Bu esnada iyice yaklaşan yüksek hıza sahip trenin  kompartmanlarının uzunluğu, rüzgarı omuzlarınızda hissedişinizle birlikte, burnunuzun dibinde yaşanan bu değişik deneyimi korkuyla beraber gözler önüne seriyor.

Hanoi Tren Sokağı’nda oturan yerlilerin kapılarını doğrudan tren raylarına açtığını gözlemliyorum. Raylarda oynayan çocuklar, tabure üzerinde soluklanan turistler, sokak satıcılarıysa bu değişik atmosferin kahramanları. Son söz olarak, kaotik ancak bir o kadar samimi bu sokakta beklerken meşhur Vietnam’a özgü hasır şapkaları deneyebilir, hediyelik eşya dükkanlarını gezebilir ve enfes Vietnam kahvesini yudumlayarak bu atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz.

Kapak fotoğrafı: wmmvrrvrrmm.blogspot.com/

İlginizi çekebilir: Çiğdem Tura’dan Myanmar’da Yaşam