Sanat tarihi çokça anlam, sembol, akım ve terimlerle doludur ve sanat eserlerini anlamamız için bize yardımcı olur. Bilmeyen birisine göreyse, bazı eserler ve sahneler yalın bir görüntü gibi gelebilir. Fakat bir sanat terimleri sözlüğüne sahip olmak ya da bu konu hakkında bilgi sahibi olmak sanat eserlerini analiz etmenizi sağlamakla beraber sanatçının da bize neyi aktarmaya çalıştığıyla ilgili de derin bir anlayış sunar. Bu yazıda sizlere, bir esere baktığınızda anlamanıza ve belki de tartışmanıza yardımcı olacak, mutlaka bilmeniz gereken birkaç sanat teriminden bahsetmek istiyorum.

Bilmeniz Gereken Sanat Terimleri
Bilmeniz Gereken Sanat Terimleri | Fotoğraf: Unsplash / Igor Miske

Bilmeniz Gereken Sanat Terimleri

Sfumato

Mona Lisa
Mona Lisa | Fotoğraf: kurious.ku.edu.tr

Sfumato, Rönesans döneminde kullanılan resim tekniklerinden birisi. İlk kez Da Vinci tarafından kullanılan bu özel terim, tonlar arasında yumuşak, puslu geçişler yapılarak arka planda dumanlı ve soluk bir hava yaratmayı amaçlıyor ve bulanık bir atmosfer oluşturuyor. Kelime, İtalyanca’daki fumo (duman) sözcüğünden geliyor. Sfumato’nun en ünlü örneği; arka planında ışık ve gölgeler arasında dumanlı, neredeyse fark edilemeyen derecelendirmeler sunan Mona Lisa olarak biliniyor. Hatta bu teknik sayesinde yaratılan illüzyon ile tabloya bakan insanlar Mona Lisa’nın gülüşünü yakalayamıyorlar. Bu nedenle Leonardo da Vinci, sfumato tekniğini büyük bir ustalıkla kullananlar arasında yer alıyor. En ünlü tablosu olan Mona Lisa’nın gülümsemesinin esrarengiz yönlerine tam olarak bu yöntemle ulaşılıyor.

Chiaroscuro

Gece Devriyesi Tablosu
Gece Devriyesi Tablosu | Fotoğraf: Wikipedia

Leonardo da Vinci ile karşılaştırıldığında, Caravaggio ve Rembrandt’ın resimleri ışık ve gölgeye karşı ağır bir yaklaşıma sahip. Resmin odağı, sanki bir spot ışığı gibi aydınlatılırken çevredeki alanda karanlık ve kasvetli bir hava var. Rembrandt’ı, kendine özgü portreleri, karanlık toprak tonları ve altın vurguların hakim olduğu renk paletleriye tanıyoruz aslında. Ama bilmemiz gereken başka bir şey daha var; kendisi aynı zamanda ilgi merkezi oluşturmak için güçlü ışıklar ve ağır gölgeler kullanan İtalyanca bir terim olan Chiaroscuro‘nun ustası. Caravaggio da bu terimi resimlerinde ilk kullanan öncülerden biri. Sanatta ışık-gölge karşıtlığını kullanmayı amaçlayan bu terim, derinlik algısı ve boyut oluşturmak icin resimdeki bir nesnede ışığın ve gölgenin nasıl oluşturulduğunu belirtiyor. Ayrıca bu teknik de, Rönesans döneminde kullanılan dört kanonik resim modlarından biri.

Craquelure

Mona Lisa’nın Göz Detaylarındaki Çatlamalar
Mona Lisa’nın Göz Detaylarındaki Çatlamalar | Fotoğraf: wikipedia.org

Mona Lisa’nın en ünlü örneklerinden birisi olduğu, malzemelerin yüzeyinde oluşan yoğun çatlamalara verilen isim Craquelure. Bu çatlamalar; kurutma esnasında olabileceği gibi kasıtlı olarak yapılmış da olabiliyor. Bu terimi daha çok yağlı boya resimlerinde görsek de, seramik ve minyatürlerde de karşımıza çıkabiliyor.

Impasto

Van Gogh’un Kullandığı Impasto Örneği
Van Gogh’un Kullandığı Impasto Örneği | Fotoğraf: Flickr

İtalyancada hamur anlamına gelen, kalın ve kat halinde bir boyayı fırça veya spatula aracılığı ile uygulama tekniğine verilen isim Impasto. Aksine sfumato ise ince ve görünmez fırça darbeleri ile üretiliyor. Bir resmin impasto alanı olup olmadığını öğrenmek ise çok kolay; resmin yanında durmak! Resmin yanında durduğunuz  açıdan fırça darbeleri olup olmadığını, spatula izlerini kolaylıkla anlayabilirsiniz. Jean Fautrier gibi isimler bu tekniğin öncülerinden olsa da, tabii ki biz bu terime Van Gogh‘tan aşinayız. 🙂

Pentimento

Rembrandt
Rembrandt | Fotoğraf: theanalyticalscientist

Resminizde bir hata yaptığınızda ve saklamak istediğinizde ya da fikrinizi değiştirdiğinizde üstünü bir boya ile kapatırsınız değil mi? İşte bu olaya Pentimento deniyor. Pentimento sayesinde resminizde istenmeyen kısmı gidererek resminize devam edebilirsiniz. Fakat modern teknolojiyle, koruyucu kızılötesi taramalar ve X-ray ışınları kullanılarak bu gizlenmiş resimlerin önceki halini görebiliyoruz. Mesela Rembrandt’ın yaptığı bu resmin altında başka bir portre olduğunu X-Ray ışınları ile bulunmuş!

En Plein Air

Monet
Monet | Fotoğraf: pierre-auguste-renoir.org

En Plein Air terimi “açık havada” anlamına geliyor. İzlenimcilerin çoğunun açık havada resim yapma adetleri bulunuyor ve onlar açık havada çalışmanın ilk savunucuları olarak biliniyor. En ünlü İzlenimcilerden birisi olan Monet de, güneş ışığının renkler üzerindeki anlık etkilerini yakalayabilmek için açık havada aynı gün değişik saatlerde birden çok tuval üzerinde çalışıyor. Belli bir manzarayı ilk gün değişik saatlerde ayrı tuvallere aktarıyor, ertesi günlerde ise uygun ışığın ortaya çıkmasına göre sırayla her tuvali ayrı ayrı işliyor. Böylece gün içinde birden fazla tablo yapmış oluyor.

Luminism

Luminism
Luminism | Fotoğraf: Brittanica

Luminism bir Amerikan manzara resim stiline verilen isim. Luminist manzaralar bol bol sakin, puslu gökyüzü, yansıtıcı su içeriyor; tam bir ışığın resmi! Luminist resimler neredeyse her zaman manzara veya su manzaraları (deniz manzaraları, nehir manzaraları) ve tipik olarak soğuk, berrak renkler ve ışıkla modellenen gerçekçi ayrıntılı nesnelerle karakterize ediliyor. Terim ilk olarak 1954’te New York’un Whitney Amerikan Sanatı Müzesi’nin direktörü John Baur tarafından kullanılmış.

Picasso’nun da dediği gibi; “Sanat ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu alıp götürüverir.” Sanatla kalın!

Kapak fotoğrafı: Pinterest

İlginizi çekebilir: SineMagger’dan Sanat Belgeselleri