Her kadının ilham alması gereken ve herkesin hayat mücadelesinde kendine pay çıkaracağı, Netflix yapımı bir biyografi “Self Made”. Bu mini-dizi, 1867 doğumlu Madam C. J. Walker olarak bilinen Sarah Breedlove’ın milyonerliğe giden başarı öyküsünü konu alıyor. Küçük yaşta anne ve babasını kaybedip, evlenen, 20li yaşlarında ise çamaşırcılık yapan Madam C. J. Walker’ın hayallerinin peşinden koştuğu gerçek bir hikaye.

Bayan C. J. Walker olarak bilinen Sarah Breedlove Amerikalı bir girişimci, hayırsever ve siyasi, sosyal aktivistti. Walker, 1919’daki ölümü sırasında Amerika’daki en zengin Afro-Amerikan iş kadını ve kendi emeğiyle (self-made) servetine kavuşan en zengin kadın olarak kabul edildi.

Self Made ise bu zorlu ama bir o kadar da güzel hayat hikayesini bizimle buluşturan bir Netflix yapımı. Madam C.J. Walker’ı dizide Octavia Spencer canlandırıyor. Spencer, samimi gülüşü, anne sıcaklığı ve tontişliği ile yapıma daha da sıcak bakmanıza neden oluyor. Şahsen ben rol aldığı dizi ve filmleri özellikle tercih ediyorum.

Gelelim hikayenin detaylarına… Madam C. J. Walker saçlarında oluşan hastalıktan dolayı kendini bakımsız ve çirkin olarak hissettiği ve duygusal olarak iyice çöktüğü bir anda Annie Malone evine geliyor ve onu saç bakım ürünleriyle tanıştırıyor. Annie Malone ise Madam’ın henüz ezeli rakibi olacağından habersiz. İşte burada asıl hikaye başlıyor. Annie, Madam’ı günden güne iyileştiriyor, güzelleştiriyor ve Madam da tüm siyahilerin bu bakımı ve güzelliği hak ettiğine inanarak Annie’nin ürünlerini satmak istiyor. Annie ise ürünlerinin Madam’ın görünüşü ile bağdaştırmak istemiyor ve ırkçılığa konu olan o ateşli tartışmayı yaşıyorlar. Walker bu olaydan sonra kendi ürünlerini yapmaya başlıyor. Çamaşırcı olarak çalışan kadınların saçlarına bakım yapmaya zaman ayırmadıklarını fark eden ve siyahilerin de güzelliğe hakları olduğunu düşünen Walker, bu sorunları çözmek için saç bakım ürünlerine ömrünü adıyor.

Hikayenin devamında ise, Madam kendini işine adadığı, yükselmeye başladığı zamanlarda eşi başarısını kaldıramıyor. “Yemek yapmak” gibi kadınlık görevlerini yerine getirmekten yoksun olduğunu söyleyerek başka bir kadın ile beraber olmaya başlıyor.

Hatta o zamanlar siyahi kadınlara ürün satan firmalar Avrupa’daki standartlarına sahip güzellik anlayışı sebebiyle kendini beğenmeyen kadınların satışlarını düşürmemesi için paketlerin üzerine siyahi olmayan kadınların resimlerini koyuyorlardı. Fakat Afrikalı-Amerikan siyahi bir kadın olan Walker paketlerin üzerine kendi resmini koydu. Yaptığı ürünleri ise kızı A’Lelia ile birlikte kapı kapı dolaşarak satmaya başladılar.

Kızına ise bu olayları yaşamadan önce de hayatta hiçbir zaman kendini bir erkeğe bağlama, kendi işin olsun sözleri aklımıza kazınıyor. Dizide kızı A’Lelia’nın eşine boşanmak istediğini söylerken dans ettiği sahne gerçekten çok eğlenceli!

Tüm zorluklara rağmen, Walker fabrikasını kuruyor ve işlerinin iyi gitmesiyle beraber Rockefeller ile komşu oluyor. Bir sahnede Madam’ın çalışanlarının isyan ettiğini gören Rockefeller’ın tavsiyesinin “hepsini kov” olduğunu görüyoruz. Madam, bu tavsiyeyi dinlemek yerine işçilerin isteklerini yerini getiriyor… Özetle dizi boyunca Walker’ın aynı zamanda harika bir girişimci, pazarlamacı ve yönetici olduğuna şahit oluyoruz.

Self Made’in hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkese, özellikle kadınlara ilham vereceğini düşünüyorum. Mutlaka izleyin!

İlginizi çekebilir: Kübra Ketenci’den The Marvelous Mrs. Maisel

“Her zaman kendi fırsatlarımı yaratmak zorunda kaldım. Fakat bunda başarılı oldum. Orada öylece oturarak fırsatların size gelmesini beklemeyin. Kalkın ve fırsatları yaratın.”

Madam C. J. Walker