Her mevsim büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Sülüklü Göl, geçtiğimiz Şubat ayında karın yağmasıyla birlikte şahane bir görüntüye bürünmüştü. Adeta bir fantastik film sahnesi gibi… Seyahatimden aklımda kalanları, bugünlerde yeniden hatırlamak istedim.

Konum

Hepimiz günlük yaşantımızdan biraz kaçmak istiyoruz. Hele ki içinizde doğa sevgisi varsa bu kaçış doğaya oluyor. Dağa kaçmak, doğayı solumak, verdiği dinginliği ve huzuru hissetmek… İşte tam da böyle bir zamanda tesadüfen Instagram’da karşılaştığımız @ayakizisafari ile birlikte biz de bu eşsiz maceraya tanık olduk. Bunun için ufak bir çaba gerekti. Öyle doluydu ki.. Neyseki kısa zamanda yerimizi ayırttık. Eeğer giderseniz aklınızda olsun, rezervasyon yaptırmak biraz zaman alabiliyor ama kesinlikle beklenen zamana değer.

Bolu’da yer alan Sülüklü Göl’ü ilk kez görmenin heyecanıyla sabahın erken saatlerinde, kararlaştırılan buluşma noktasında safari aracımız bizi aldı. Tura dahil olan köy kahvaltısı için yola koyulduk. Yol boyunca lapa lapa yağan kar ile birlikte kahvaltı yapacağımız tesise geldik. Yanan sobanın üzerinde kızaran köy ekmekleriyle kahvaltımızı yaptık ve tekrar yola koyulduk. 

Dağa doğru tırmandıkça kar seviyesi yükseldi, ağaçlar daha da heybetli görünmeye başladı. Çamların üzerini örten kar adeta tablo gibiydi… İnanılmaz bir güzellik. Tabi bu güzellikleri ölümsüzleştirmek için fotoğraf ve kahve molaları verildi. Lapa lapa yağan kara doyabilmek için arazi aracının üzerini açtırdık ve yola öyle devam ettik. Şahaneydi. Yüzümüze vuran karla birlikte karşımıza çıkan manzaralar eşliğinde asıl hedefe vardık. Yol mu daha büyüleyici yoksa göl mü karar vermek zordu. 

Çam ağaçlarıyla kaplı dağların arasında kalan Sülüklü Göl adını zamanında gölde bulunan ve tedavide kullanılan sülüklerden alıyormuş. Aynı zamandai gölün çevresinde piknik yapabileceğiniz masalar bulunuyor. Yemek yiyebileceğiniz bir mekan yok ancak temiz su ve tuvalet mevcut, telefon çekmiyor ve balık tutmak yasak. Ancak mangal yapabiliyorsunuz.

Biz de usul usul yağan karın sessizliği altında mangalımızı yapıp sohbetler ettik. Demlenen çayımızla birlikte mangalda pişen tahin helvamızla içimizi ısıttık. Gölün kenarında yürüyüşler yaptık, kar topu oynadık, gölün üzerine lapa lapa yağan karı izledik, doğayı dinledik, karın dinginliğini hissettik, bitmesini istemeyeceğimiz masalsı birgün geçirdik. Ve o güzel günden geriye güzel anılar ve fotoğraflar kaldı. Eğer sizde bir doğa severseniz Sülüklü Göl kesinlikle listenize eklemeniz gereken bir rota.  

Kapak fotoğrafı: Şeyma Ataman

Safariyle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Yedigöller