Natale di Roma: Roma İmparatorluğu'nun Kuruluş Tarihi
İyi ki doğdun Roma! Romulus’un M.Ö. 21 Nisan 753’te kurduğu söylenen Roma’nın 2773. yaş günü! Bu sene her ne kadar malum sebeplerden dolayı Natale di Roma programı iptal edilmiş olsa da, her sene düzenli olarak üç gün boyunca kutlanan Natale di Roma etkinliklerinden bahsetmeden önce, hep birlikte Roma İmparatorluğu’nun kuruluş tarihine mitolojik hikayeler ve efsaneler eşliğinde bir göz atalım.
Hazırladığım Antik Roma dönemi müziklerinden oluşan Playlist’i de arkaya açtıysanız, hadi başlayalım!
Roma İmparatorluğu’nun Kuruluş Tarihi
Romulus ve Remus
Biliyorsunuz ki hemen her medeniyette olduğu gibi Antik Roma’da da efsaneler bol. Efsaneye göre Romulus ve Remus, Alba Longa kralının kızı Rhea Silvia ve savaş tanrısı Mars’ın (Hercules olduğu da söylenir) oğulları. Roma’nın güneydoğusunda yer alan Alba Longa’yı o dönem Numitor yönetiyor, fakat sonradan kardeşi Amulius tahtı ele geçiyor. Amulius yaptığının kendi başına gelecek olmasından korkmuş olmalı ki kendisine rakip olmasını önlemek için Rhea Silvia’yı Vesta Bakiresi olması konusunda zorluyor. Gel gelelim savaş tanrısı Mars, Rhea Silvia’ya tecavüz ediyor ve Rhea Silvia hamile kalıyor. Amulius durumdan haberdar olunca ikizlerin Tiber Nehri’ne salınmasını emrediyor. Görevlendirilen hizmetkarlar ikizleri nehre bırakıyorlar fakat Romulus ve Remus, Tiber’in tanrısı Tiberinus tarafından kurtarılıyorlar.
Vesta Bakireleri için bakınız:
Vesta Bakireleri: Antik Roma’nın En Ayrıcalıklı Kadınları
Lupercal
Yeni doğum yapmış, dişi bir kurt (lupa) su içmek için indiği nehirde, kıyıya vurmuş sepetteki ağlayan ikizleri duyuyor. Bizdeki dişi kurt/kurt ana efsanesi Roma efsanelerinde de ortaya çıkıyor ve dişi kurt ikizleri öldürmek yerine, onları annelik içgücüsüyle besliyor. Bunu gören bir çoban, ikizleri sahiplenerek onları eşiyle birlikte büyütüyorlar. Gel zaman git zaman, Romulus ve Remus büyüyor ve bir çoban grubunun da lideri oluyorlar. O dönemde haydutlar da çok olunca, cengaver gencimiz Romulus onlara bir tuzak kurup, onlardan kurtulmak istiyor; fakat iki kardeş bu planda başarılı olamıyorlar. Romulus her ne kadar oradan kaçabilse de Remus haydutlar tarafından yakalanıp Kral Amulius huzuruna çıkarılıyor. Kendisine kim olduğu sorulan Remus, bir çobanın oğlu olduğunu ve bir ikizinin de olduğunu söyleyerek, kendilerini büyüten çobanın onları nasıl bulduğunu anlatıyor. O anda Numitor’un kafasında ışıklar çakıyor ve bu çocuğun öz torunu olduğunu anlıyor. Numitor, bir zamanlar yok etmek istediği Romulus ve Remus yardımıyla yeniden tahta geçiyor.
Roma Şehri’nin Kuruluşu
Romulus ve Remus çoban hayatından, böyle güçlü bir ortama girince bir şehir kurmaya karar veriyorlar. Bundan sonrası için farklı farklı mitler var. Kimi efsane Romulus ve Remus’un şehrin başına kimin geçeceği konusunda anlaşmazlık yaşadıklarından bahsederken, kimisi şehrin hangi tepe üzerine kurulacağı konusunda anlaşamadıklarından bahsediyor. Anlaşamadıkları konunun ne olduğunu bir kenara bırakalım, aradıkları sorunun cevabını bulabilmek için bir kehanete başvurduklarını öğreniyoruz ikizlerin. Romulus, Lupercal‘da emzirildikleri Palatino Tepesi’ne, Remus ise Aventine Tepesi’ne çıkıyor. Remus altı kuş gördüğünü söylerken, Romulus on iki diyor. Haliyle zaferi Romulus kazanmış oluyor ve Remus, Palatino Tepesi’nde Romulus tarafından öldürülüyor. Böylece Romulus Roma’nın ilk kralı olarak tarihe geçiyor ve 40 yıl boyunca Roma’yı barış içinde yönetiyor.
Günlerden bir gün, gündüzü geceye çeviren korkunç bir fırtına gününde, bir anda gözden kaybolan Romulus’un tanrı olduğunu düşünmeye başlıyor halk. Romalılar, onun ölümsüzlüğe kavuştuğuna ve kentlerinin sonsuza kadar güzel bir geleceği olacağına inanıyorlar. Romulus ve Remus efsanesi de halk arasında yıldan yıla, yüzyıldan yüzyıla aktarılarak günümüze kadar geliyor.
Roma’nın tam olarak ne zaman kurulduğu uzun yıllar tartışılan bir konu oluyor. Buna M.Ö. 814 cevabını veren de var, M.Ö. 748 diyen de. En sonunda antik tarihçi Atticus, Roma’nın kuruluş yılını M.Ö. 753 olarak belirterek bu tartışmalara da bir son veriyor. Bu tarih belirlenmeden önceki tarihler ise “A.U.C” (Ab Urbe Condita) yani “şehrin kuruluşundan bu yana” olarak geçiyor kayıtlara. Roma’nın doğum gününün 21 Nisan oluşu ise uzun yıllar yapılan astrolojik çalışmalar sonrasında belirleniyor.
Roma İsmini Nereden Alıyor?
Roma isminin kökeniyle ilgili öne sürülen teoriler yok değil.
- Antik Romalılar kendi mitlerine göre, Roma isminin kentlerinin kurucusu ve ilk kralı olan Romulus’tan geldiğine inanıyor.
“Romulus” ismi aslında Roma isminin kendisinden geri türetilip, küçültme eki alarak Romulus olmuş olabilir.
- Modern etimolojide Roma’nın Tiber’in arkaik ismi -Etrüsk dili- olan “ruma” kelimesinden türediğini düşünülüyor. Bu kelimenin kökü yani “rum”, emzik anlamına geliyor. Roma isminin, Palatino’da Romulus ve Remus’u emziren kurt anneye bir atıf olabileceği söyleniyor.
Romulus, Etrüsk kabilelerinden birisine mensup. E böyle olunca da Roma’nın isminin Etrüsk dilinden türetilmiş olma ihtimali bir hayli yüksek. Sizce de öyle değil mi? (Roma’da Etrüsk kökenli çok fazla kelime ve Etrüsklere özgü nitelikler var.)
- Son olarak, Roma isminin Yunanca “güç, kuvvet” anlamına gelen “rhōmē” kelimesinden türemiş olabileceği de söyleniyor. Jean-Jacques Rousseau böyle olduğunu düşünüyor örneğin.
Son Bulgular Işığında…
Palatino Tepesi’ndeki bulgular şehrin kuruluşuyla ilgili bir takım fikirler veriyor. Bu bulguların en önemlisi, Palatino Tepesi’nde M.Ö. 8. yüzyıl ortalarına, yani Romulus’un şehrin sınırlarını çizdiği iddia edilen zamana ait kale duvarları bulunması!
Romulus ve Remus’un gerçekliğine inanmayıp, onların tamamen efsane karakterler olduklarını düşünen insanlar da yok değil! Ne de olsa hala bedeni bulunamayan Romulus gizemini korumaya devam etmekte. En son Şubat 2020’de “Yaşasın açıyorlar mezarı!” diyerek hepimizi görünce heyecanlandıran bir haber vardı. Antik Romalılar Curia basamaklarının altına gömülü mezarda kurucularının kalıntılarının olduğuna inanıyorlardı; fakat son bulgulara göre maalesef lahit boş çıktı, hepimiz hayal kırıklığına uğradık. Arkeologlar buranın mezar değil, Romulus’a adanmış bir anı mekanı olduğunu açıkladı. İki sene içinde ziyarete açılacakmış tapınak. Hadi bakalım, dünyada her şey yoluna girince Roma’ya tekrar tekrar gitmek için bir başka sebep bize de! 🙂
Natale di Roma Kutlamaları
Romulus ve Remus’u anmanın ve Romulus’un Forum’a bakan Palatino’da Roma’yı kurduğu günü hatırlamanın harika bir yolu olan Natale di Roma, 1994 yılından bu yana bir kültür derneği ve gladyatör okulu olan Gruppo Storico Romano tarafından düzenleniyor. Roma dünyasına ve köklerine yaklaşmayı amaçlayan Natale di Roma kutlamaları boyunca bu kültüre ait çok şeyi deneyimleyebiliyoruz. Antik Roma mutfağı, tıbbı, dini, müziği, çeşitli ritüel ve törenleri öğrendiğimiz gibi, antik dönem oyunlarını da canlı canlı izleyebiliyoruz. Gruppo Storico Romano, Roma tarihini yeniden canlandırarak, Antik Roma kutlamalarını, ünlü savaş sahnelerini, gladyatör dövüşlerini günümüze getiriyor, bize de Palatino tepesinin hemen yanı başındaki Circus Maximus’un çimlerine yayılarak bunun tadını çıkarmak kalıyor!
Festivalde Bizi Neler Bekliyor?
Bu sene her ne kadar düzenlenemeyecek olsa da, etkinlikler her sene antik kentin merkezinde yer alan hipodromda, Circus Maximus’ta üç gün boyunca gerçekleşiyor. Natale di Roma kutlamaları, hendek kazma ritüeli ile başlıyor ve ardından Vesta Bakireleri eşliğinde şehrin doğuşunu simgeleyen bir ateş yakılıyor. Sonrasında Roma’nın kuruluş hikayesi anlatılıyor. İkizlerin doğumu, çoban Faustlo ve eşinin ikizleri yetiştirmeleri ve Remus’u öldüren Romulus ile sonlandırıyoruz ilk günü.
İmparatorluk öncesi baharın gelişini kutlama amaçlı düzenlenen Parilia Festivali (ya da Palilia) canlandırması ile Natale di Roma’nın ikinci günü başlıyor. (Zamanla bu pastoral festival etkisini yitiriyor ve sadece 21 Nisan Roma’nın Kuruluş Günü olarak hatırlanıyor.) Parilia eğlencelerinde bir Orta Çağ at sporu olan Corsa da oynanıyor. Sonraysa tarihi olaylar ve efsanelerden yapılan canlandırmalarla devam ediyor.
Son gün, Circus Maximus’ta Antik Roma oyunu olan Haspastum ile başlıyor etkinlikler. Haspastum, günümüz ragbi oyunun atası diyebiliriz. Ama bol yaralanmalı, sakatlanmalı ve kanlı oynanıyor Antik Roma’da. Haspastum sonrası daha da kanlı bir eğlence türü olan gladyatör dövüşlerini izlediğimiz etkinlik, Masada Kuşatması gibi savaş sahneleri ve ardından danslı ve müzikli bir şekilde ilerliyor.
Roma İmparatorluğu’nun Tüm Halkı Burada!
Natale di Roma sadece canlandırmalar ve müzikten oluşmuyor. Bir de Roma İmparatorluğu’nun tüm toplumsal sınıflarını gördüğümüz büyük bir yürüyüş töreni gerçekleşiyor. Benim bu etkinlikle ilgili en sevdiğim noktalardan biri bu olmuştu, tüm koca imparatorlukla birlikte antik kentin en güzel yerlerini birlikte yürüyebilmek! Circus Maximus’tan başlayarak Marcello Tiyatrosu’nu geçip, oradan Piazza Venezia’ya, en son Via dei Fori Imperiali’yi ve Kolezyum’u geçerek başlangıç noktasında son buluyor yürüyüş. Yürüyüş esnasında Augustus heykelinin önüne bir defne çelengi bırakılıyor. Gruppo Storica Romano üyelerinden birisinin canlandırdığı Papa Massimo Adriano, heykelin önünde antik ayinlerden minik bir canlandırma gerçekleştirerek etkinliği sonlandırıyor.
Benim bu sonsuz şehir Roma’ya ve kültürlerine olan sevgim, Natale di Roma gibi Antik Roma festival etkinliklerine ve özel gün kutlamalarına bol bol katılarak sonsuzlaştı! Dünyamızda her şey -umarım bir an önce- yoluna girdiğinde ilk adım atacağım yer kesinlikle burası olacak.
Roma’ya seyahat planı yapmayı düşünenlere önerim, seyahatlerini sımsıcak baharın yaşandığı ve şehirle beraber bu güzel atmosferin de tadını çıkarabilmelerini sağlayacak Natale di Roma etkinliklerine göre planlamaları.
İyi ki doğdun güzel şehir!
Kapak görseli: Alessandro Guidi, Flickr
İlginizi çekebilir: Yaprak Civan’dan Pigneto Bölgesi: Roma’nın Serseri Çocuğu İle Tanışın
Yaprak Civan’dan Decameron Üzerine: Vebadan Kaçan 10 Gençten Hikayeler
İlk yorumu siz yazın!