Endişeli ve stresli olduğunuz zamanlarda yapacağınız en doğru şey, sakinleşmeye çalışmak ve derin bir nefes almaktadır derler. Peki ya gerçekten çok endişeli veya çok stresliysek nasıl sakinleşmeye çalışacağımızı bilen var mı?

Stres ve endişenin beden ve ruh sağlığımıza etkileriyle ilgili pek çok şeyi zaten yıllardır biliyoruz. Fazlasının sinir, sindirim ve immün sistem başta olmak üzere tüm vücudumuzu etkilediğini bildiğimiz bu duyguyla ilgili bir şeyler yapmaya başlamak istiyorsanız, gücü yeniden elinize almanın yolu doğru nefes almaktan geçiyor. Şu an içinde bulunduğumuz bu özel durumda hepimizin endişeleri, gelecek kaygıları had safhada. Dolayısıyla kendimizi sakin ve sağlıklı kılacak tüm imkanlar çok değerli. Ancak doğru nefes alabilmek, olumsuz düşüncelerin bizi etkilediği zamanlarda kendimizi sakinleştirebilmemizin ötesinde yaşam kalitemizi arttıracak öneriler listesinin en başına yazılmayı da hakediyor.

Koronavirüs sebebiyle evlerimize çekilmeden hemen önce, bir arkadaşımın davetiyle nefes eğitimine katıldım. Uzun zamandır bu isteğimi zaten dile getiriyor, ancak zaman yaratamıyordum. Evren bana istediğim şeyi tamamen tesadüfen verdi. Başlangıçta sadece meraktan ve kısa bir seans olacağı için fazla beklentim olmadan gittiğim bu eğitimdeki şaşırtıcı deneyimlerimi ve sonrasında araştırdıklarımı beni çok heyecanlandırdığı için bir an önce sizinle de paylaşmak istiyorum.

Nefes Eğitiminde Deneyimlediğim Yöntem

Sakinliğin, dinginliğin ve kendi içine dönmenin ilk kuralı olan sakin müzikler eşliğinde başlayan seansta, rahat oturma pozisyonumuza geçtik, eğitimcimizin direktifleri eşliğinde sakinleşerek önce bildiğimiz gibi, hep aldığımız gibi nefesler aldık. Sonraysa diyafram nefesiyle tanıştık ve oksijenin hücrelerimize nüfuz edişine odaklandık. Dik pozisyonda otururken burnumuzdan derin bir nefes aldık. Bu esnada ellerimizi karnımızın üzerine koymak işleri biraz daha kolaylaştırdı. Çünkü nefes alırken diyafram nefesini kullanmamız demek karnımızın şiştiğini, dolduğunu hissetmemiz demek. Verirken ise karnımızın geriye gittiğini gördük ve nefesi ağzımızdan verdik. Başta kolay gelen bu anlatım, uygulamada o kadar da kolay olmuyor. Karnınızı şişirerek burundan nefes almak ve karnınızı boşaltarak ağızdan nefes vermek, üstelik bunu daimi bir alıkanlık haline getirmek benim için zor olacağa benziyor diye düşünüyorum.

Yaklaşık 2 saat, doğru nefes alma felsefesini ve temel nefes alma biçimini konuştuktan sonra kapanışa geldik. Matlarımıza rahat bir pozisyonda uzanarak 20 dakika boyunca sadece diyafram nefes aldık. Yukarıda bahsettiğim yöntemle eller karındayken sadece nefese odaklanmak insanın kendine yapacağı en iyi şeylerden biriymiş, bunu o gün öğrendim. Seansın sonunda gözlerimi açtığımda kollarım, bacaklarım uyuşmuş durumdaydı, beynim karıncalanıyordu. İlk kez oksijenle tanışmak kadar heyecanlı, o kadar etkileyici bir deneyim yaşamak, doğru nefes almakla ilgili bildiklerimin değişmesine yol açtı.  

Aradan geçen birkaç aylık zamanda günlük hayatta diyafram nefesi kullandığımı söylemeyi ben de çok isterdim ancak bu hem büyük çaba gerektiren hem de emek isteyen bir durum. Ben şimdilik sadece sabah meditasyonlarım esnasında doğru nefes almayı rutinime dahil edebildim. Bir de gerçekten stresli olduğumda, ofis molalarında kendime sakin bir yer bulabildiğimde nefes egzersizleri yapmaya çalışıyorum. Bu kadarıyla bile kendi adıma çok yol kat ettiğimi görmek beni çok umutlandırıyor. Eğer siz de bu konuda bir adım atmak isterseniz nefes eğitimi ve doğru nefes alımı üzerine araştırmayı ihmal etmeyin derim. İçinde bulunduğumuz bu özel dönemde bence doğru nefes almak ve nefesin felsefesine üzerine düşünmek için çok doğru bir zaman.

Herkese bol keşifli günler! 

Kapak fotoğrafı: Depositphotos

İlginizi çekebilir: “Alegra Benardete ile Transformal Nefes Üzerine Bir Röportaj”