İlk yorumu siz yazın!
Şimdinin Gücü: Şu An'ın Farkına Varmak Üzerine Bir Kitap
Virüsten önceki dönemde daha çok para ve daha çok zaman gibi geleceğe dair pek çok arzu içindeydik. Geleceği düşünmekten o günlerin tadını çıkartamıyorduk. Şimdi evde oturduğumuz bu günlerde de geçmişi özlemekten bu günlerin keyfini süremiyoruz. Tam da bununla ilgili bir kitap önermek istiyorum size bu yazımda: Eckhart Tolle’nin “Şimdinin Gücü” adlı kitabı.
“Sizin geçmiş olarak düşündüğünüz şey eski bir ‘Şimdi’nin zihinde depolanmış anısıdır. Siz geçmişi hatırladığınızda, bir anıyı yeniden canlandırırsınız ve bunu ‘şimdi’ yaparsınız. Gelecek ise hayal edilen bir ‘Şimdi’dir. Zihninin projeksiyonunda gelecek hakkında düşündüğünüzde bunu ‘şimdi’ yaparsınız. Geçmiş ve gelecek tek başına bir realiteye, bir gerçekliğe sahip değildir. Onların realitesi ‘Şimdi’den ödünç alınmıştır.” Eckhart Tolle – Şimdinin Gücü
Bundan aylar önce, hayatımızda henüz evde oturmalar, karantinalar, sokağa çıkma yasakları yokken, bir beyaz yakalı olarak her sabah elimde kahve termosu ile sabahın köründe şirkete koştuğum günler geçiriyordum. Bir pazartesi günü, saat 10:00’da evde kendime güzel bir kahvaltı hazırlayıp, kahvemi içtikten sonra hiç acele etmeden sallanarak işe gittiğimde kendimi çok zengin hissetmiştim. Hesabımdaki parada hiç bir değişiklik yoktu, ama his olarak salonda koltuk yerine dolar bankonotlarını dizmiş gibi hissediyordum.
O zaman etrafımdaki kişileri sormuştum, “Size ne yapmak kendinizi aşırı zengin hissettirir?”
Gelen cevaplar şöyleydi: Alarm kurmadan uyanmak, evden dilediğin zaman, dilediğin süre çalışmak, çalışma saatlerinde spor yapmak, hafta ortası sergi ve müze gezmek, eve spor hocasının gelmesi, sabah chia’lı yulaflı bir kahvaltı hazırlamak…
Farkındaysanız, bu “evde kal” günleri bunların hepsini mümkün hale getirdi. Çoğu müze, sergi bütün kaynaklarını ücretsiz olarak evden erişime açtı, bütün spor hocaları instagramdan canlı yayınlar yaparak evinize geliyor, kahvaltıda istediğiniz şeyi yiyip içerek iş maillerini evden cevaplayabilirsiniz!
Birkaç gün bunların keyfini sonuna kadar çıkarttık. Hepimiz kendimizi matlarımızın üzerine attık, mutfağa girip tarifler denedik, evden çalışmanın keyfini sonuna kadar sürdük, webinar’lardan arkadaşlarımızla zoom partilerine koştuk. Ardından yine bir eksiklik duygusu geldi yerleşti içimize. Eski hayatımızı özlemeye başladık.
Bu sefer şu soruyu sordum: “Duymayı en çok özlediğiniz cümle nedir?”
Gelen cevapları paylaşıyorum:
- Sahilden yürüyerek gidelim mi?
- Pasaport ve biniş kartınızı görebilir miyim?
- Yalnız otuz kilo bagaj hakkınız var ve üç kilo fazla nedeniyle ek ödeme yapmanız gerekiyor.
- Kahvenizi nasıl alırsınız?
- Beş dakikaya oradayım.
- Öğlen nerede yemek yesek?
- Tırnaklarınız oval mi olsun, küt mü kalsın?
- Kuaförümüz 18:00’de kapanıyor. Daha erken gelmeniz lazım.
Bunların hiçbiri de bundan dört beş ay önce duyduğumuzda içimizi sevinçle dolduran, mutlu olma sebebimiz haline gelen cümleler değillerdi. Virüsten önceki hayatımızı yaşarken daha çok para, daha çok zaman gibi geleceğe dair pek çok düşünce içindeydik. Geleceği düşünmekten o günlerin tadını çıkartamıyorduk. Şimdi evde oturduğumuz bu günlerde de geçmişi özlemekten bu günlerin keyfini süremiyoruz.
“Mutsuzluğun birincil sebebi içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum hakkındaki düşüncelerinizdir.”
Eckhart Tolle tarafından yazılan Şimdinin Gücü, 1997 yılından beri popülerliğini ve geçerliliğini asla yitirmeyen kitaplardan biri. Çok basit bir konudan bahsediyormuş gibi görünse de, bu kitabı okurken aslında zihninizin ne kadar çok geçmiş ve gelecek hakkında düşünceler arasında zıpladığını fark ediyorsunuz.
Tolle ise, “Zaman -yani geçmiş ve gelecek- üzerinde ne kadar odaklanırsanız, Şimdi’yi, var olan en değerli şeyi de o kadar kaçıracağınızı” söylüyor ve aslında bizi mutsuz eden hiç bir unsurun içinde bulunduğumuz andan kaynaklanmadığını vurguluyor. Çünkü huzursuzluk, endişe, gerilim ve korkuların, geleceğe dair kurgular yaptığımız anlarda ortaya çıkan ve tetiklenen duygular; suçluluk, acı, üzüntü ve bağışlamama gibi duyguların ise geçmişte olup bitenlerden kaynaklanıyor.
“Şimdi’de zamanının yokluğunda bütün sorunlarınız ortadan kalkar. Istrabın ve mutsuzluğun zamana ihtiyacı vardır, o Şimdi’de varlığını sürdüremez.”
Plan yapmayın, hedef koymayın gibi bugünün yaşam gerekliliklerinden uzakta bir iddia da ileri sürmüyor. Bunlara özel zaman ayırarak, gerekli planlamaları yapmak gerektiğini ancak bunu bir kere yaptıktan sonra da artık şimdiki zamana dönerek bunu yaşamak gerektiğini savunuyor.
Evde geçirdiğimiz ve sonrasına dair de pek çok belirsizlik taşıdığımız şu günlerde, kendinize bir iyilik yapmak isterseniz mutlaka okumanız ve üzerinde çalışmanız gereken kitaplardan. Bu günlerde daha iyi hissetmek için ihtiyaç duyduğunuz sihirli formül belki de içinde bulunduğunuz anda saklıdır.
Kapak fotoğrafı: Instagram / @kitabimkahvem
İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan Umut ve Motivasyon Kitapları
An ne kadar kıymetli,beyni susturup şu ana odaklanabilmek ne büyük bir meziyet aslında,kaleminize sağlık!