Covid-19'un Umut Verici Tarafı: Konumuz Doğa, Haberler İyi
Birçoğumuz için bu günler, Covid-19 salgını ile ilgili gelişmeleri takip ederek ve evlerimizde kaldığımız süreyi olabildiğince tedbirli ve verimli bir şekilde değerlendirerek geçiyor. Bu yeni düzenin beraberinde getirdiği birçok farklı duyguyu aynı anda deneyimliyoruz, bir yandan da dünyanın dört bir yanından gelen doğayla ilgili olumlu gelişmeler hepimizin içini umut ve mutlulukla dolduruyor. Evet, bugün Covid-19’la birlikte doğa nasıl dönüşüyor sorusunu cevaplıyoruz.
Hava Kirliliğinde Azalmalar
Covid-19 virüsüyle birlikte birçok sektörün üretim ve tüketim düzeyleri açısından büyük ölçüde durakladığı ortada. Aynı şekilde, evlerde kalmanın bir getirisi olarak ulaşım faaliyetleri ve trafik oranları da önemli oranda azaldı. Bu değişimlerle, havada ciddi miktarlarda kirliliğe ve ısınmaya sebep olan nitrojen dioksit adlı kimyasalın, dünyanın pek çok noktasında düşüş gösterdiği de doğru. Tüm bu etkiler, birçok ülkeyi özellikle hava kirliliği konusunda büyük değişimlerden geçiriyor ve dünyada en fazla emisyon salınımına sahip Çin de onlardan biri. Mart ayında paylaşılan raporlar, Çin’de Şubat’tan bu yana hava ulaşımında %4.3’lük bir azalma olduğunu ve geçtiğimiz seneye kıyasla hava kirliliğinin %25 oranında azaldığını söylüyor.
Bir yandan, 8 Nisan itibariyle Çin’de Covid-19 tedbirlerinin büyük ölçüde hafiflemesi ve beraberinde seyahat, endüstri gibi alanlarda üretimin hızlanması, emisyon seviyelerinde artışa neden oldu. Buna rağmen, bu süreçle birlikte doğaya saygılı olmak başlığı altında, önemini daha çok kavradığımız konulara dikkat edeceğimize dair bizim umudumuz yüksek. Doğada meydana gelen olumlu gelişmeleri sürekli kılmak hepimizin elinde.
Aynı zamanda Mart ayından beri, hava kirliliğiyle ilgili olumlu gelişmeleri İtalya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden ve ABD’den de almaya devam ediyoruz. NASA’nın yayınladığı Goddard Uzay Uçuş Merkezi uydu verilerine göre, ABD’nin kuzeydoğu tarafındaki metropol şehirlerde hava kirliliği %30 oranında düştü. NASA yetkilileri, bu değişikliği salgın nedeniyle durgunlaşan insan aktivitelerine bağlıyor.
Venedik’te Yeniden Berrak Sular
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Venedik’in meydanları ve caddeleri son dönemlerde bir hayli tenha. Bu durumun, kanallardaki tekne trafiğinin azalmasını doğrudan etkilemesiyle birlikte, kentin büyük kanal bölgesindeki suların yeniden temiz ve berrak bir hale geldiği gözlendi. Kanal üzerinde herhangi bir faaliyetin bir süredir gerçekleşmiyor olması, sudaki tortuların dibe çökmesine fırsat verdi ve söylenene göre, kanal sularında yıllar sonra yeniden balıklar görülmeye başlandı. 24 Nisan’da, Piazzale Roma yakınlarında paylaşılan bir videodaysa, kanalın içerisinde yüzmekte olan bir ahtapotun görüntüleri yer alıyor.
Himalayalar Yeniden Görülebiliyor
Bir güzel haber de Hindistan’dan geldi. Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Hindistan’da Covid-19 virüsü kapsamında alınan tedbir uygulamalarıyla birlikte hava kirliliği büyük ölçüde azaldı. Bununla beraber, Himalayalar’dan yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta bulunan, Pencap şehrinin Jalandhar kasabasından dağın yeniden görülebilmeye başlandığı duyuldu. Bugünlerde, hava kirliliğinin azalmasının bir sonucu olarak, 30 yıldır ilk kez Himalayalar’ın karlı tepeleri Hindistan’dan görülebiliyor.
6 Mayıs itibariyle ise, Hindistan’ın Bihar eyaletinde yer alan Sitamarhi’de Himalayalar’ın zirvelerinin onlarca yıl sonra ilk kez görülebildiği öğrenildi. Bu bölgede en yakın 1980’li yıllarda görüldüğü bilinen tepeler, artan hava kirliliği sebebiyle yavaşça gözden kaybolmuştu. Şimdiyse, kasaba sakinleri evlerinin pencerelerinden Everest’i seçebiliyor.
Türkiye’den İyi Haberler
Biraz da ülkemizde doğayla ilgili meydana gelen olumlu gelişmelere göz atmaya ne dersin? Azalan endüstriyel ve ulaşım faaliyetlerinin bir sonucu olarak Türkiye’de de hava kirliliğinde azalma gözlendi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediyelerin hava kalitesi ölçüm istasyonları verilerinden, aynı zamanda da İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros’un da açıklamalarından yola çıkarak denebilir ki; İstanbul’da hava kirliliği 16 Mart – 15 Nisan tarihleri arasında %11’lik bir azalma gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre ise, bu süreçte İstanbul’daki iki yaka arasındaki geçişler %52.8 oranında azalırken; şehirde boğaz trafiğinin durgunlaşması, Galata Köprüsü’nün etrafında yüzen yunusların mutluluk verici görüntüleriyle buluşturdu bizleri.
Ayrıca Apple’ın Maps / Haritalar adlı uygulamasından elde ettiği veriler, farklı ülke ve şehirlerin hareketlilik trendlerini duyurdu. Bu veriler, Ocak ayına kıyasla son günlerde Türkiye’de araçla ulaşımda %56, yaya hareketliliğinde %63 oranında bir düşüş yaşandığını gösteriyor.
Evet, doğanın bu denli kısa bir sürede oldukça olumlu bir şekilde dönüşebildiğini görmek çok güzel. Sen de bizimle hemfikirsinizdir, fazlasıyla umut verici bir tablo bu. Fakat bir o kadar da, pamuk ipliğine bağlı. Neden dersen, tüm bu olumlu gelişmelerin karşısında onların ne kadar sürdürülebilir olabileceği konusu çok kritik. Çünkü ancak bu gelişmelerin devamı geldiği takdirde, gezegenimiz uzun vadede daha yaşanabilir bir yer olabilecek. Tahmin edersin ki bu, bizlerin elinde. Günlük yaşamlarımızda doğaya saygı ve hayvana saygı konularında bireysel anlamda ne gibi değişimler yaratabiliriz? Sıfır atık yaşam tarzını benimsemek için nelere dikkat etmek gerekir? Geri dönüşüm ve ileri dönüşümün incelikleri nelerdir? Önümüzdeki günlerde bu sorulara hep birlikte yakından bakacağız. Takipte kal.
Kapak fotoğrafı: CNBC
İlk yorumu siz yazın!