Valensiya mavi bayraklı kumsalı, Akdenize özgü ılık denizi, tarihi estetiğini aynı zamanda modern mimariyle birleştiren sokaklarıyla İspanya’da favori şehirlerimden biri oldu. Milattan önce 138 yılında Romalılar tarafından kurulan Valensiya, İspanya’nın nüfus bakımından üçüncü büyük şehri ve tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış. Ben bugün sizlere Valensiya’nın kuruluş hikayesinden değil; harika bir lezzetinden bahsedeceğim: Paella!

Paella’nın Tarihi

Eski dönemlerde Valensiya’da ortaya çıkan ve ardından her bölgeye özgü malzemelerle hazırlanmaya başlayınca tüm ülkenin yemeği olan Paella, Dünya Mutfağı’na İspanyollar’ın bir armağanı desek yanlış olmaz. Paella her ne kadar İspanyol kültürüne ait bir yemek olsa da aslında icat edilişi arkasında melez bir hikaye barındırıyor.

714 yılı dönemlerinde Arapların Endülüs’ü işgali, Romalılar’ın tavayı icat edişi ve İspanyol topraklarının lezzetli pirinçleriyle harmanlanan Paella, geleneksel formuyla yüksek odun ateşinde ve dümdüz tabanlı tavayla pişiriliyor. Bizim pirinçli yemek anlayışımızdan tamamen farklı bir pişirme tekniği olan Paella’nın hazırlanması için aslında tava kritik bir nokta. Tavanın zemini düz ve yuvarlak bir formda olmalı ve büyüklüğü değişebilse de derinliğinin değişmemesi gerekiyor. Tavanın ortasında küçük çıkıntılar içerideki sıvıyı hapsediyor ve pirincin kıvamında pişmesine yardımcı oluyor.

Tavadan neden bu kadar bahsettiğimi merak ettiğinizi seziyorum, tava bu yemeğin geleneksel tarzda pişmesini sağlamanın yanı sıra dillerden dillere dolaşması için de önemli bir rol; çünkü bu tava aynı zamanda yemeğimizin isim babası!  

Eski zamanlardan günümüze kadar orijinalliğiyle gelen ve zengin bir malzeme listesine sahip olan Paella, İspanyolların Pazar günleri öğle sofralarının vazgeçilmezi. Tavşan, tavuk, salyangoz gibi et türleriyle hazırlanan çeşitleri varsa da aslında orijinali içerisinde bolca deniz ürünü barından formu. Deniz ürünleriyle yapılan favori Paella’lar içerisinde karides, midye, istiridye, yengeç ve ıstakoz gibi çeşitli deniz canlılarını barındırıyor.

İster etli ister deniz canlılı formu olsun Paella’nın olmazsa olmazı kesinlikle soğan ve sarımsak. Har ateşte kavrulan mis gibi soğan ve sarımsakla beraber son olarak taze bezelye, fasülye ve kırmızı biberin safran ve ispanyol biberiyle harmanlamasıyla son bulan bu yemekte aradığınız her şey bir tavanın içerisinde sizlere sunuluyor.

Valensiya sokaklarında Paella yapan fazlaca restoran görseniz de kalabalık turist akımına kanmadan, Valensiya’nın daha Katalan bölgelerine yapacağınız seyahatle bu geleneksel yemeği tam anlamıyla tadabilirsiniz.

Her yemeğin bir yenme adabı olduğu gibi Paella’nın da kendine has bir yenme tarzı var; masanın ortasına sunulur ve herkes tabaklarından değil ortadan yer. Bu özelliğiyle Paella, Valensiya halkı için aileleri, dostları, sosyalleşmeyi, bir Pazar günü aynı sofraya oturup aynı tabaktan yemek yemenin bağını temsil ediyor. Arkadaşlarınızla ya da ailenizle gittiğiniz bir Valensiya tatilinde bağlarınızı İspanyol usulü leziz bir bağla kuvvetlendirmek isterseniz kendine özgü karakteristik bir yemek olan Paella tam size göre olacak!

İlginizi çekebilir: Hatun Altunöz’den Gazpacho: Soğuk Servis Edilen Bir İspanyol Çorbası

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Annie Spratt