Sarı Sıcak ve Güneşin Doğuşu: Bir Sanat-Edebiyat Buluşması
Sarı Sıcak… Sıcaklardan bunalmışken şu an bu yazının başlığı pek ilgi çekici gelmiyor olabilir ama yazının içine girerseniz başlık size çok anlam ifade edecek çünkü bu yazı hem bir tabloyu hem de bir kitabı ele alıyor ve iki ustayı da bu sayede anmış oluyoruz; Yaşar Kemal ve Aliye Berger.
Kitap kapaklarının tasarımının ya da resimlerinin, içeriği kadar önemli olduğu görüşündeyim. Okuduğum bu kitabın kapak resminde, köpüren mavi yeşil dalgaların üzerinde sarı sıcağı iliklere kadar hissettiren pırıl pırıl güneş var. Bu yazının konusunu oluşturan kitap Yaşar Kemal’in kısa öykülerinden oluşan Sarı Sıcak.
Genellikle Çukurova civarında geçen hikâyeler Anadolu insanının sıcak ve yoksullukla mücadelesini aktarıyor okuyucuya. Betimlemeler o kadar etkileyici ki sanki anlatılan o sıcağı hissediyor, adeta hikâyenin geçtiği o ortamda buluyorsunuz kendinizi. İçinizde, anlatılan karaktere karşı acıma ve bir burukluk oluşuyor.
Aliye Berger, Güneşin Doğuşu (1954)… Bu kitapla inanılmaz şekilde bütünleşen bir tablo. Berger bu tablosunu Yapı Kredi Bankası’nın Türkiye’de İş ve İstihsal (üretim) konusu üzerine düzenlediği bir yarışma için yapmış ve birincilik ödülü kazanmış. Yaşar Kemal’in Sarı Sıcak’taki hikâyelerinde de rastladığımız üzere, Aliye Berger de bu tabloda toprak, deniz ve güneşle uğraşan insanları resmettiğini belirtiyor.
Berger, tablosunun bir köşesinde buğday yüklü bir arabayı, bir köşesinde de buğday yıkayan kadınları, bir fabrikayı ve bir koyun sürüsünü işlemiş fırçalarıyla. Yaşar Kemal de hikâyelerinde sığırları, eşekleri, inekleri, tarlaları ve bu tarlalarda sıcağın altında çalışan işçilerin yaşamını yansıtıyor bize.
Güneşin Doğuşu’nda mavi yeşil sularda, Ege’de dalış yapıyor süngerciler ve dalgalarla dans ediyor balıklar. Tablonun sağ tarafında süngercilerin bu serin sulardan bulup çıkardığı süngerlerin konulduğu toprak küpleri resmettiğini söylüyor Berger. Sırtlarında bu toprak küpleri taşıyor kadınlar. İşte Yaşar Kemal’in Sarı Sıcak’ta yer alan Yeşil Kertenkele isimli hikâyesinde de rastlıyoruz bu süngercilere.
Gerçekten de daha önce hiçbir kitapta böylesine bütünleşmiş içerik ve kapak resmine denk gelmemiştim. İki büyük ustayı buluşturan bu eser daha da önem kazandı benim için. Bu eserle hem sanat hem edebiyat bütünleşti; hayatın büyük bir kısmını oluşturan en önemli damarlar yani…
Kapak Fotoğrafı: Pinterest
İlginizi çekebilir: Tolga Sevinir’den Yaşar Kemal Okumaları
İlk yorumu siz yazın!