Datça Koyları: Mavinin Tonlarında Tekne Gezisi
Datça gezimin en çok keyif aldığım kısmı, denizden koyları gezdiğimiz gün oldu. Dolayısıyla tüm detaylarıyla burada paylaşıp, Magger’lar ve gezginler deneyimlesin istedim. Buyurun Datça koylarında keşfettiklerime…
Datça Koylarında Gezi İçin Tekne Seçimi
Birçok bakir koya sadece denizden ulaşılabiliyor. Dolayısıyla bu gizli cennet parçası koyları keşfedebilmek için Datçalı arkadaşımızın devreye girmesiyle günübirlik bir tekne turu yapmaya karar verdik. Marina’da bulunan teknelerden zevkinize ve bütçenize uygun olan bir tanesini seçebilirsiniz. Biz Kaptan Yıldo’da karar kıldık.
Teknede Yeme & İçme
Neyi kaptan verecek ve neyi siz alıp tekneye getireceksiniz, önceden konuşmak lazım. Arzu ederseniz kaptan balık ve salata yapabiliyor. Ancak biz çocuklar balıktan biraz yorulmuş olduğu ve köfte sayıkladıkları için Kaya Et’ten köfte aldık. Kaya Et, bu civarda meşhurmuş; biz de gayet memnun kaldık. Yöre kadınlarının el emeği incecik yaprak sarma ve kabak çiçeği dolmalarından da bir gün önceden sipariş edip almıştık. Bir miktar da badem salatalık yanında yemek için pratik oldu. Ayrıca bol su ve buz gibi bira temin ettik. Böylece öğle yemeğimiz hazırdı.
Sabah tekneye giderken Nokta Unlu Mamüller’e uğradık. Simit, poğaça ve benzeri çok çeşit var. Datça’nın meşhur bademiyle yaptıkları Acıbadem kurabiyesiyse efsane; ondan mutlaka alın! Tekneye yerleşip denize açılınca Yıldo Kaptan’ın demlediği .çayın yanında Nokta’dan aldıklarımızı atıştırdık.
İkindi öğününde ise üzüm keyfi yaptık. Meraklısı için: Üzümü aldığımız yer, Karaincir’den Datça yönüne 1 km. kadar devam edince sağda yol kenarındaki tezgah. Uzun zamandır böyle lezzetli üzüm yememiştim!
Datça Koyları
Tekneyle durduğumuz koyların hepsi birbirinden güzeldi. Deniz tertemizdi. Ne mutlu ki hiç çöp ya da kirlilik görmedik.
Akvaryum Koyu
İlk durup denize girdiğimiz koy Akvaryum oldu. Ege’nin birçok yerinde adaşı bulunan koy, adının hakkını veren kristal berraklığında bir denize sahip. Buradan ayrılmak için kaptanın bizi toplaması bir hayli zor oldu!
İnce Burun
Sonraki durağımız İnce Burun oldu. Burası ismini, tekneyle demirlediğimiz koy ile açık deniz arasında yer alan ince burundan alıyor. Açık turkuazdan laciverde geçiş çok çarpıcı.
İncirliin Koyu
Bu koy ismini fotoğrafta tepede görünen İncirliin Mağarası’ndan alıyor. İrili ufaklı 30 mağaradan oluşan 345 metre uzunluğundaki İncirliin Mağarası, 1. derecede Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak tescilli. Birbiriyle bağlantılı birçok salondan oluşan mağaranın 155 metrelik kısmı rehber eşliğinde gezilebiliyormuş. Bir dahaki sefere karadan da keşfetmek dileğiyle denizimize girip, öğlen yemeğimizi de burada yiyerek sonraki koya doğru yola çıktık.
Kargı Koyu
Karadan da ulaşılabilen bu koy oldukça kalabalık. Açıkta demirleyip denizin tadını çıkardık. Böylece gezmizi bitirerek dönüşe geçtik. Tüm çevreyi avucunun içi gibi bilen Kaptan Yıldo’ya bizi güvenle gezdirdiği için teşekkür ederek ayrıldık.
Kapak Fotoğrafı: Sebnem Sukan
İlginizi çekebilir: Deniz Yılmaz Akman’dan Datça
Birden içim açıldı. Çok güzel anlatılmış.
Adana’yı da biz sizin yazınız eşliğinde gezmistik🙏
içimden 'Datça'ya gidelim!' demek geldi birden🙂
Ne mutlu bana! 🙂