Saros Körfezi: İstanbul'a Yakın Bir Ege Tatili Rotası
İstanbul’a sadece 250 km uzaklıkta, üç buçuk saat içerisinde kendinizi Ege Denizi’nin berrak sularına ve eşsiz kumsallarına atabileceğiniz bir yer olduğunu biliyor muydunuz? Saros Körfezi İstanbul’a yakın konumuyla bir hafta sonu kaçamağı için çok ideal bir deniz tatili rotası sunuyor. Saros Körfezi’nin bir kıyısını Edirne’nin güney sahilleri oluştururken, diğer kıyısını ise Gelibolu Yarımadası oluşturuyor. Edirne sahillerinde yer alan Erikli ve Mecidiye bölgede daha fazla biliniyor ve tatilcileri kendisine çekiyor. Körfezin Gelibolu Yarımadası’ndaki koyları ise kısmen daha az bilinmekte ve bu sebeple daha sakin. Saros Körfezi denizdeki akıntılar sebebiyle kendini temizleyen bir özelliğe sahip, dolayısıyla körfezdeki birçok koy ve plajda oldukça berrak bir denize rastlamak mümkün. Yarımadanın incisi ise gizli bir hazine olan Cennet Koyu.
İstanbul üzerinden gelindiğinde Tekirdağ, Malkara ve Keşan’ı geçtikten sonra Gelibolu ve Çanakkale’ye doğru ayrılan yola girdikten kısa bir süre sonra Saros Körfezi’ne ulaşılabiliyor. Körfez üzerindeki kayda değer yerler ise aşağıdaki şekilde listelenebilir.
Saros Körfezi’nde Gezilecek Yerler
Kavakköy
Gelibolu Yarımadası üzerinde Saros Körfezi’ne ulaşılan en kuzey noktada yer alan Kavakköy’de denize girebilmek için iki seçenek bulunuyor. Bunlardan ilki bir sahil kenarı işletmesi olan ve kamping hizmeti de sunan Saroz Beach. Şezlong ve şemsiye kiralayıp, tesisin olanaklarından faydalanabiliyorsunuz. Basit içecek ve yiyecek alternatifleri de mevcut. Bu işletmenin önündeki denizin özelliği ise sığ olması. Denizin içinde yürüdüğünüzde, yaklaşık 100 metre gitseniz dahi su diz seviyesinde kalıyor. Suda keyif yapmak, içine kamp sandalyesi atıp oturmak, voleybol oynamak ya da bacak kası yapmak istiyorsanız veya yüzme ile aranız iyi değilse burası sizin için ideal. Bunun yanı sıra çocuklu aileler için de biçilmiş kaftan.
Bir ikinci alternatif ise, yine bu işletmeye gelen ve sahile kadar inen yolu takip ettiğinizde, işletmenin sağ tarafında kalan sahile doğru gidip oldukça uzun bir kumsal olan Kavakköy sahilinden denize girmek. Açıkçası bu bölüm oldukça sakin, boş ve bakir. Dolayısıyla kendi ekipmanlarınızı getirmeniz gerekiyor. Burasının da denizi (zaten aynı koy olduğu için) sığ. Genel anlamda bu bölgeye ulaşmak yol açısından rahat.
Bakla Burnu
Kavakköy’den güneye doğru inildiğinde Koruköy ve Bolayır köyleri yer alıyor. Bolayır Köyü’nün sahilinde ise Bakla Burnu bulunuyor. Bolayır Plajı oldukça rüzgarlı, bu sebeple deniz ve rüzgarın iç içe olduğu sporlardan “kite” yapabileceğiniz alanlar mevcut. Bakla Burnu’nun en ucunda ise bir deniz feneri bulunuyor. Deniz fenerine yakın çok küçük bir iki koy bulunuyor ve buradan denize girilebiliyor. Ancak Bakla Burnu’nu özel kılan bence denizi değil, eşsiz manzarası ve gün batımını izlemenin oldukça keyifli olması.
Bakla Burnu’ndaki deniz fenerine giderken son bölümde yol toprak, ancak çok sıkıntı çıkaracak cinsten değil. Bu arada, Bolayır köyünde şair Namık Kemal’in ve Osmanlı Padişahı Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa’nın mezarları da bulunuyor.
Güneyli Köyü
Bolayır Köyü’nden güneye doğru inildiğinde Güneyli’ye varılıyor. Denize hakim bir tepe üzerinde kurulan köyün sahil kısmında ise yazlık siteler yer alıyor. Tepeden köye ait koya bakıldığında manzara harika görünmekte. Güneyli halk plajında rahatça şezlong ve şemsiye ya da gölgelik bulabileceğiniz birçok lokal işletme mevcut. Bu koy diğer alternatiflere göre daha kalabalık. Tam bir sahil kasabası hüviyetinde olan plajda özellikle öğleden önce deniz berrak.
Fatma Kadın Koyu
Güneyli Plajı’na araçla sadece 5 dakika mesafede olan bu koy Güneyli Plajı kadar kalabalık ve hareketli değil. Ancak bu koyda herhangi bir işletme bulunmuyor. Dolayısıyla kendi ekipmanlarınızla gelmeniz gerekiyor. Yol son bölümlerde toprak, çok sıkıntı çıkarmasa da arabayı oldukça kirletecek cinsten fakat koy oldukça güzel. Sol tarafı kumluk bir plaj iken, sağ tarafı taş ve kum karışık. Taşlı bölgelerde deniz kestanesine rastlamak mümkün o sebeple deniz ayakkabısı ile gelmekte fayda var. Deniz oldukça berrak, ışıl ışıl ve koyun sol tarafındaki taşlı kısımda doğal gölgelik alan yaratan ağaçlar bulunmakta. Güneyli Plajı’na da oldukça yakın olduğu için olası acil bir durumda ve ihtiyaç halinde civardaki yerlere gidilebileceğinden, bu sakin koy huzurlu vakit geçirmek, aynı zamanda da çok izole kalmamak isteyenler için ideal.
Cennet Koyu
Yukarıda listelenen koy ve plajlar yarımadanın kuzey kısmında yer alırken, yarımadanın güney bölgesinde Gökçeada’ya giden feribot iskelesinin bulunduğu bölge olan Kabatepe’de yer alan bu koy, tam anlamıyla gizli bir hazine. Gökçeada’nın karşısında yer alan Cennet Koyu yarımadanın Çanakkale Boğazı kenarında kalan Eceabat’a ise sadece 15 dakika mesafede. Cennet Koyu’na ulaşmak için Kabatepe Feribot iskelesine kadar inip, yol ayrımından sola doğru 3 km daha devam etmek gerekiyor. Ardından ana yoldan sağa doğru eğimli bir toprak yol ayrılıyor. Bu toprak yoldan sol tarafa doğru gideni seçtiğinizde direkt olarak Cennet Koyu’na ulaşılıyor. Ancak yolun son kısmı oldukça hasarlı olduğu için bir arazi aracınız yoksa, arabanızı koya yakın bölümde yol kenarında bırakmanızı tavsiye ederim. Koya vardığınızda ise uzun ve geniş bir kum sahil, sahilin hemen yanında çam ormanına rastlayacaksınız.
Sahilin tamamen bakir olduğunu ve herhangi bir işletme olmadığını söylemeye bile gerek yok. Eceabat’tan Kabatepe Feribot İskelesine doğru yaklaşıldığında yolun sağında bir çay bahçesi bulunuyor ve burada kahvaltı gözleme vb. gibi seçenekler mevcut ancak bunun dışında yakında alışveriş yapılacak herhangi bir yer de olmadığından oldukça hazırlıklı gitmek gerekiyor. Bu plajda kamp yapmak yasak, gün içinde zaman zaman jandarmalar uğruyor. Plaj bu nedenle gözden ırak ve sakin.
Oldukça geniş bir kumsala sahip koyun denizi de oldukça berrak, ne çok derin ne de çok sığ, yüzmek için ideal. Kumsalın hemen bitiminde yer alan ormanlık alan doğal gölgelik yaratıyor ve hamak kurmak için oldukça güzel alanlar da mevcut. Koyun sol tarafında sahil bitiyor gibi görünse de burnu aştığınızda karşınıza yeni bir koy daha çıkıyor. Denizi Cennet Koyu kadar ideal olmasa da koyun etrafında yürünecek yaklaşık 2-3 km uzunluğunda bir alan olan bu sahillerde yürümek çok keyifli. Cennet Koyu kesinlikle uğranması gereken ve sakinliğiyle huzurlu vakit geçirmenizi sağlayacak bir yer.
Kömür Limanı
Her ne kadar gezimde zaman kısıtı sebebiyle gidemesem yarımada üzerindeki gizli ve güzel koylardan bir tanesi de kamp yapmaya müsait alanı da bulunan Kömür Limanı. Ancak buraya gidiş hem köy yollarından hem de devamında uzun toprak yollardan oluşmakta. Vakti bol olanların veya kamp seçeneği arayanların araştırmalarını öneririm.
Tüm bu koyların yanı sıra yarımada boyunca onlarca küçük koy daha var. Keşfetmek isteyene güzel deneyimler sunuyor. Bu gezi esnasında isterseniz ilgili sahil köylerinde ya da Gelibolu ve Eceabat ilçelerinde yer alan otel ve pansiyonlarda kalabilirsiniz.
Saros Körfezi Gezisinde ve Civarda Yapılabilecekler
– Gelibolu Yarımadası denilince ilk akla gelen şey tabi ki bir kahramanlık hikayesi olan Çanakkale Savaşı. Bölgeye gelmişken, tarihi yerinde yaşamak ve geçmişe saygı göstermek anlamında şehitlikleri ve Abide’yi ziyaret edebilir veya yarımada üzerindeki birçok tarihi yerden ilginizi çekenleri gezebilirsiniz.
– Eceabat’a gelmişken feribotla Çanakkale’ye geçebilir ve şehir turu yapabilirsiniz.
– Trakya ve Çanakkale denilince akla gelen muhteşem lezzetlerden birisi ise Peynir Helvası. Gelibolu Peynir Helvası olarak adlandırılan doğal versiyonunu ya da kızartılmış peynir helvasını Gelibolu’daki Zafer‘den alabilirsiniz.
– Civardaki köylerde ve sahil ilçelerinde mevsim balıklarından ve güzel Ege mezelerinden tadabilirsiniz.
– Keşan ile Eceabat arasında kalan bölgede yer alan şarap bağlarından herhangi birine gidip şarap tadımı yapabilirsiniz.
– Bunun yanı sıra Saros Körfezi’nin Gelibolu Yarımadası tarafına değil de kuzey sahillerinde yer alan Erikli, Mecidiye, Yayla gibi sahil köylerine ya da Yunanistan sınırında bulunan Enez’e gidebilirsiniz. Kampçıların tercihi olan ve deniz kenarında yer alan Gökçetepe Tabiat Parkı ve dalgıçların tercihi olan İbrice Limanı gibi yerler de yine bu bölgede yer alıyor.
Kapak Fotoğrafı: Kadir Sayım
İlginizi çekebilir: Gizem Yeşilalan’dan Kabak Koyu
Hayatımın neredeyse tüm yazları Erikli ve Yayla sahilinde geçti. Eskiden ne kadar güzeldi! Özellikle de Yayla’nın denizi kadar güzel bir deniz bence Marmara Bölgesinde kesinlikte yoktu, ta ki liman yapılana kadar. Limandan sonra deniz kötüleşti, kum kalmadı. Şimdi kimseye tavsiye etmiyorum çünkü burası artık bir zaman kaybı 🙁
Bununla birlikte Erikli tarafında İtalyan Koyu’da güzeldir. Gerçi birkaç senedir orada da işletme var, o yüzden eski güzelliği kalmadı.
Cennet Koyu’nu çok merak ediyorum, giden herkes bayıldığını söylüyor. En kısa sürede gideceğim çünkü fotoğraflarınız çok güzel!
Teşekkür ederim. Cennet Koyu hakikaten çok güzel, tavsiye ederim.