Yaşamımıza son yıllarda dahil olan permakültür, sürdürülebilir tarım ve kent çiftliği kavramlarının önemi pandemi süreci ile birlikte iyice anlaşıldı. Temiz ve organik gıdanın öneminin yanı sıra, en kalabalık şehirlerde plazalar arasında dahi tarım alanlarının olmasının gıdanın geleceği için önemini kavramaya başladık. Dünyanın en büyük kent çiftliği Paris’te aktif hale gelirken bunun ülkemizde de örnekleri bulunduğunu biliyor muydunuz? O halde gelin sizi Akmerkez Terasta Tarım projesi ile tanıştıralım.

İlhamını kent ve doğanın birlikteliğinden alan Terasta Tarım projesi ile Akmerkez’de Üçgen Teras’ta 750 metrekarelik atıl bir alan sürdürülebilir tarıma ayrılmış. Yani Akmerkez’in çatısında beri birçok farklı mahsul, yeşillik ve aromatik bitki demeti, yenilebilir çiçek hasat edilirken, önemli miktarda atık geri dönüştürülerek besin değeri yüksek toprak elde ediliyor. Üstelik birçok bitki çeşidi Akmerkez’de bulunan restoranların atıklarından elde edilen kompost ile besleniyor. Permakültür teknikleriyle bakımı sürdürülen bahçede, her mevsim yetişen çok çeşitli bitkiler, faydalı böcek ve kuşların tarlayı ziyareti, biyoçeşitliliği teşvik ediyor.

Böylece, kimyasal gübrelerin ve ilaçların toprağı zehirlemediği, fosil yakıtların havayı kirletmediği ve suyun aşırı tüketilmediği bir yöntem olarak uygulanan sürdürülebilir tarımın, plazalar arasında kalmış 1 dönümden küçük bir alanda bile mümkün olabileceğini görmüş oluyoruz. Bu da her gün maruz kaldığımız ve pek çoğu haklı olan ancak moral bozan GDOlu besin, azalan tarım alanları, yanlış tarım teknikleri, toprağı zehirleyen kimyasallar gibi haberlerin arasında bize bir oh dedirterek belki de alternatif çözümlerin sandığımız kadar zor olmadığını düşündürüyor.

Akmerkez Terasta Tarım projesinin bir başka güzel yönü ise gönüllü çalışmak ve şehirde tarım tekniklerini öğrenmek isteyenlere de kapılarını açıyor olması. Yani dilerseniz Terasta Tarım alanında gönüllü olarak fide ekimi, kompost hazırlama, bostan düzenleme, tohum ayıklama ve bahçe bakımına dair çalışmalara Çarşamba ve Cumartesi günleri katılabiliyorsunuz. Güzel bir amaca hizmet etme şansı yakalamanın yanı sıra, proje bu yönüyle pek çoğumuz için yalnızca iş ve sıkışmışlık hissini ifade eden plazalara bambaşka bir yönden bakmamızı sağlıyor.

Günün yorgunluğundan kaçıp nefes arası vermek isteyenlerdenseniz Akmerkez ekibi ve bahçenin permakültür çalışmalarını gerçekleştiren EK BİÇ YE İÇ ekibi ile iletişime geçip Çarşamba ve Cumartesi günleri permakültür uzmanlarının rehberliğinde alanı gezebilir, plazalar arasında bir biyoçeşitlilik cenneti olan teras bahçesini keşfedebilir ve şehirde tarım yöntemlerini öğrenerek alanda gönüllü olarak çalışabilirsiniz. Detaylı bilgi isteyenler için bir de kolayca iletişime geçebilecekleri mail adresi bırakıyoruz; [email protected]. O halde gelin şehrin verdiği yorgunluktan kaçmaya çalışırken yine binalar içindeki mekanlara hapsolmak yerine, uzağa gitmeye gerek kalmadan doğayla iletişime geçebilme lüksünden faydalanarak nefes alalım.

Kapak Fotoğrafı: Akmerkez Terasta Tarım

İlginizi çekebilir: Merve Çalışlar’dan Permakültür