Gözlerimi kapatıyorum, rengarenk günbatımına eşlik eden güzel bir müzik çalıyor ve ben bütün gün şehri keşfetmekten yorgun düşmüş kendime en sevdiğim içkiyi ısmarlıyorum. Çok az beklentiyle gittiğim, aradığımdan çok daha fazlasını bulduğum Belgrad’da Mama Shelter Belgrad’ın terasındayım.

Konum

Mama Shelter, Belgrad
Mama Shelter, Belgrad | Fotoğraf: mamashelter.com

Yazarken bile beni heyecanlandıran bu hayale ulaşmak İstanbul’dan sadece bir buçuk saatlik bir uçak yolculuğu mesafesinde. Havaalanına inmiş, Türk yemeklerine benzerliğiyle bize yabancılık yaşatmayan meşhur köftesini tatmış, Hotel Moskva’nın sizi eski filmlere ışınlayan kafesinde 1974’ten beridir aynı tarifle hazırlanan meşhur tatlısı Shnit’i yemiş ve Belgrad’ın en meşhur caddelerinden Knez Mihailova’yı boydan boya yürümüşseniz Mama Belgrad’ı yolun sonunda, Kalemegdan’ın hemen başında bulacaksınız.

Kabul etmek gerekir ki ışıl ışıl bir meydandan yürüdükten sonra bir AVM’nin içerisinde yer alan otele ilk başta ben de önyargıyla yaklaştım. Ancak otelin lobisine ulaştığım anda bütün fikrim değişti. Zamanında ziyaret etme fırsatı bulabilmiş miydiniz bilemiyorum ancak dünya metropollerinde yer alan bu otel zinciri yıllar önce Beyoğlu’nda da açılmıştı. Bana göre otelin ruhunu yansıtan ve personelinde bütünüyle hissedilen enerji burada da hep vardı, Mama Shelter Belgrad’da da öyle. Asansörle ulaştığınız lobide resepsiyon, tasarım ürünlerin satıldığı bir alan ve harika dekore edilmiş bir restoran bulunuyor. Cam kapılardan terasa çıktığınızda ise harika Belgrad manzarası, rengarenk şezlonglar, geniş koltuklar ve oyun masaları sizi karşılıyor.  

Odalardaki konfor keyfinizi yerine getirmeye yetmezse otelin sloganı aynada, duvarda, her yerde, “Mama loves you!“. Kim sabahları böyle bir sevgi sözcüğüne uyanmayı istemez ki? Bununla da bitmiyor, odanın temizlenmesi için kapıya asılan nottan, banyodaki sabunun kabına kadar her üründe özelleştirdikleri cümleleriyle asla klasik bir otelde olmadığınızı her an anlıyorsunuz. Dilerseniz lobiden bu sloganlarla tasarlanmış ürünlerden satın alabiliyorsunuz.

Biz kısa süreli seyahatimizde listemizdeki tüm restoranları, kafeleri, sokak satıcılarını denemek için Belgrad’ın altını üstüne getirdik ancak günü hep Mama Shelter restoranında gece geç saatlere kadar süren partilerle bitirdik. Gece hayatıyla meşhur Belgrad’da insanlar asla tek bir mekanla yetinmiyor. Biz tam artık dinlenmeye odamıza çıksak mı dediğimizde gece yeni başlıyormuşçasına gelenlerle eğlence hep yeniden alevleniyor. Güzel müzik, lezzetli yemekler ve içkiler söz konusu olunca dünyanın neresinde olursanız olun bir şekilde kendinizi eğlencenin merkezinde hissediyorsunuz. Dünya mutfağından sabah kahvaltıları yine aynı yerde keyifle yeniyor ve rahat koltuklarda uzun uzun kahveler içiliyor. Bizim gibi çocuk kalanlar ise eski usul oyun konsollarının, masa tenisinin, dartın başından ayrılmıyor.

Benim için bir otelden beklentileri fazlasıyla karşılıyor Mama Shelter Belgrad ancak siz sadece işin eğlencesindeyseniz bir akşama doğru güneşi terasında batırmayı, akşam yemeğinizi yemek için rezervasyon yaptırmayı ya da Sava nehri kıyısındaki Ambar’da harika yemekler yedikten sonra eğlenceye burada devam etmeyi unutmayın.

Kapak Fotoğrafı: Instagram/@mamashelterbelgrade

İlginizi çekebilir: Sinem Dedeoğlu’ndan Belgrad