Seba Silva: Sarıyer'de Ormanın İçinde Sessiz Bir Yaşam
Üzerinize vuran doğal ışık, içinizi doldurduğunuz tertemiz hava ve her sabah gözlerinizi açtığınız benzersiz bir orman manzarası… Hem de şehrin ortasında, Sarıyer Maden’de! Balıkçılarından Rumeli Feneri ve Garipçe’ye, bir Sarıyer sakini olmanın güzellikleriyle sizi buluşturan, gerçekten ormanın içerisinde yaşıyormuş hissini deneyimleyeceğiniz Seba Silva dairelerini daha yakından tanımaya hazır mısınız?
Sessizliği, sakinliği, yeşili ve tarihiyle öne çıkan Garipçe Köyü ile Rumeli Feneri’ne hep yakın olmak sizce nasıl olurdu? Şehir hayatının yoğun temposundan bunaldığınız her an, kendinizi şirin bir balıkçı köyüne atabileceğinizi bilmek… Bir Sarıyer sakiniyseniz, böyle bir lükse sahipsiniz: Hafta içi veya hafta sonu, Rumeli Feneri ile Rumeli Kavağı arasında yer alan Garipçe adlı kıyı köyüne yolunuzu düşürebilir, gözden uzak ve doğayla iç içe saatler geçirebilirsiniz. İster dalgaların dansını seyredalabilir, ister martıların sesine kulak verebilir, ister on dakikalık bir yürüyüş ile köyü baştan sona gezebilirsiniz.
Yoruldunuz mu? Bir Sarıyer sakiniyseniz, ilk işiniz kendinizi nefis manzaralara sahip balıkçılardan birine atmak olur. Derken ziyafet başlar: Taptaze ve leziz balıklar önünüze gelir, keyfinize diyecek olmaz. İçinizde bir yandan İstanbul’dan uzaklaşmadan huzuru bulmanın tatlı hissini yaşatır, bir yandan balıkçı teknelerinin bulunduğu limanları izlersiniz. Eğer mevsimiyse ve canınız kalkan çekerse kendinizi ünlü Kahraman’da bulursunuz.
Kahvaltıda enfes börek mi istediniz? En doğru semttesiniz: çok ünlüdür bu semtin börekçileri… Yanına sıcacık, demlenmiş bir çay ile beraber Sarıyer’de börek yemek gerçek bir keyiftir.
Bazen de insan geçmişe, tarihe özlem duyarak başlar güne. Biraz nostalji yapabileceği, zamanda yolculuk edebileceği noktaların arayışına girer. Bir Sarıyer sakiniyseniz, böyle hissettiğiniz günlerde çiçeği burnunda bir durağınız vardır: Hiç düşünmeden Six Senses Kocataş Mansions’a doğru yola çıkarsınız. 19. yüzyıldan günümüze, kimi zaman gösterişli davetlere ev sahipliği yapmış, kimi zaman ise evsizlere yuva olacak kadar terk edilmiş bu yapıya, 300 yıllık zeytin ağaçlarıyla çevrili bir bahçeden giriş yaparsınız. Aklınıza, 1930 yılının Temmuz ayı gelir, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kocataş Yalısı’na adına verilen özel bir davete katılmak için gittiği tarih. O anı gözlerinizde canlandırmaya çalışırsınız, belki biraz da gözleriniz dolar. Farklı lezzetler denemek istediğinizdeyse tercihiniz yine burası olur: Latin Amerika lezzetleriyle ünlü Toro Latin GastroBar ve Türk mutfağını yeniden yorumlayan Defne Restoran her zaman vazgeçilmezleriniz arasındadır.
Sizlerle tanıştırmak istediğimiz Seba Silva daireleri, işte böylesine sessiz ve huzurlu, hem şehrin ortasında hem de doğanın tam kalbinde olacağınız bir hayat şeklini size vadediyor. Sarıyer Maden’de yer alan Seba Silva konutları, özel bahçeli 3+1 daire, 2+1 ve 3+1 çatı dublekslerinden oluşan kapalı otopark, havuz, ortak yeşil alan ve kapalı sosyal tesis alanına sahip 3 blok – 21 daireden oluşuyor. Dairelerin modern tasarımı kent yaşamını yansıtırken, ortak yeşil alanları ve özel bahçeleri doğayı ayaklarınıza getiriyor. Burada her daire yemyeşil bir orman manzarasına bakıyor, bir İstanbullu olarak hasret kaldığınız yeşili sizinle buluşturuyor.
Seba Silva Konutları’nın bir başka güzel tarafı da, İstanbul’un yeni merkezlerine yakınlığı ve eski merkezlerine olan ulaşım kolaylığı. Üçüncü köprü ve üçüncü havalimanına çok yakın olan proje, aynı zamanda Sarıyer Tüneli ile İstanbul’un en önemli iş merkezlerinden biri olan Büyükdere Caddesi’ne bağlanıyor. Bir yandan da etrafındaki okullara, üniversitelere ve semt merkezine yakınlığıyla özlem duyduğunuz mahalle hayatını da size yaşatıyor.
Bir Sarıyer’li olmak ve Seba Silva Konutları’nda sessiz, doğallığın zirvesinde bir hayata adım atmak için hemen keşfedin!
İlk yorumu siz yazın!