Thurisaz: Black Metal'i Sevdiren Belçikalı Müzik Grubu
Öyle bir black metal grubu düşünün ki, müzik videolarındaki yorumların büyük çoğunluğu Türklerden oluşsun. YouTube’ta Thurisaz şarkılarının altına o kadar çok kişi çektiği acıları ağdalı sözlerle paylaşmış ki, yazıya ”Belçika’dan Çikolata Soslu Black Metal Tınıları” gibi buram buram romantizm kokan bir başlık yazmayı bile düşündüm. Sonra metal müzik severlerin gözleri kanasın istemediğim için vazgeçtim.
Başlı başına aykırı bir felsefe benimseyen metal müziğe aykırılık etmek ne haddimize, saygılar… Thurisaz, Cermen mitolojisinde Troller’e benzeyen Jötunn devleri içinde en güçlü olanlara verilen isim olarak geçiyor. Şarkılarını dinledikçe uyandırdığı duygular, Thurisaz’ın en güçlü underground müzik gruplarından biri olduğuna dair bir gösterge niteliğinde. Tıpkı adı gibi.
Mayıs 1997’de Peter ve Mattias Theuwen, Lars Vereecke ve Pepijn De Raeymaecker tarafından kurulan Thurisaz’ı oluşturan şey, çocukluk arkadaşların bir araya gelmesiymiş aslında. İlk yıllarda heavy metalin (Led Zeppelin, Black Sabbath, Deep Purple) alt türü death metalin (Anathema) yavaş, karamsar ve depresif ruh halini taşımış Thurisaz. Black metalin de (Venom) agresif, gelenekselliğe karşı ve karanlık özelliklerini alarak iki türün kombinasyonuyla kendi stillerini oluşturmuşlar. 1999 yılında Kobe Cannière‘nin gruba klavye ile katılmasıyla müziklerinde melodik unsur çoğalmış. (İlerleyen yıllarda gruba bazı isimler dahil olup çıksa da bu kemik kadronun çoğu devam ediyor.) 2004 yılında ise hayallere ve ruh hallerine odaklanan ilk albümleri ”Scent of a Dream” çıkmış. İçinde, herkesçe sevilen ”Endless” parçası ile… Meğer Thurisaz bizde; popülerlikte çoktan bir Anathema, bir Oscar and the Wolf olmuş bile! Üstelik ülkemize konser vermeye de gelmişler.
Metal müziğe aşina değilseniz ya da daha önce dinleyip hoşunuza gitmediyse, şarkı için ”Aaa ne güzel bağıran insanlar yok, müzikte kafa ütülemiyor. Beğendim, black metal olduğuna emin misiniz?” diyerek şaşırmanız olası. Bunun iki sebebi var. İlki, aralarında farklılıklar olsa da metal müziğin temelinin rock müziğe dayanması. Zaten çoğu rock türü, metal müzikle iç içe. Çalınan enstrümanlar haliyle ortak. Diğer sebep ise vokal mevzusu. ”Endless” şarkısında brutal vokal (İngilizce’de brutal diye geçmiyor bkz: death growl) kullanılmamış. Ayrıca black metal, cesede benzeyen makyajlarıyla (bkz: corpse paint) İskandinavya’nın bağrından kopup gelen kişilerin ses tellerini kalın bir şekilde kullanmasıyla oluşturdukları brutal vokal ile tanımlanıyor. (Ülkemizde brutal vokalin en bilinen örneği Hayko Cepkin) Bu şarkıda kullanılan vokal türü clean vokal (sesin temiz çıkması) olarak geçiyor. Ses tonunun güzelliği bu vokal türünde daha ön planda.
Yine aynı albümden ”Years of Silence” isimli enfes parçaya bakalım. Burada scream vokal de (vokalin ince ve sert bir biçimde bağırması, çığlık) kullanılmış. Brutal vokal yerini scream vokale bırakırken, brutalin yanında daha tiz kalan scream vokal de kendi içinde çeşitlere ayrılıyor. Ve scream vokal’in, black metal’de kullanımı oldukça yaygın. Thurisaz sanki şarkılarını iki türe ayırmış gibi görünüyor. ”Endless” gibi melodik olanlar ve diğer brutal olanlar şeklinde. Fakat albümlerini incelediğimde gördüğüm -bu sene çıkan albümü de göz önüne alarak- brutal vokalin ağırlıklı oluşu. 2015 yılında eski şarkılarını içeren akustik bir albüm çıkarmışlar. Oradan da sevilen bir şarkılarını ekliyorum, çığlık atmıyorlar merak etmeyin.
Bir müzik türünü sevmiyor olmak, türe ait hiçbir şarkıyı dinlemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Türlerin içindeki seçiciliği daha çok önemsiyorum. Bu yüzden bulamaç gibi müzik zevkim var, her telden dinlediğim bir şeyler çıkıyor ve ne dinlediğim belli değil. Arabesk rap dinlemem derken kendimi Mero dinlerken bulmak verebileceğim en somut örnek… Belki siz de bu yazıyla metal müziğe bir şans verirsiniz ve hatta dinlemesi zevkli olan senfonik metale başlarsınız, tam da kış gelmişken. Metal müziğin yaz mevsimine gittiğini düşünmüyorum, bu müzik ruhunun mevsimi kış kesinlikle. Hangi alt türde olursa olsun…
Pepijn Pino De Raeymaecker: Bateri, Perküsyon
Peter Theuwen: Gitar, Clean Vokal, Grunts (Brutal Vokal)
Kobe Canniere: Klavye, Clean Vokal
Hannes Leroy: Bas, Scream Vokal (ara sıra)
Mattias Theuwen: Gitar, Scream Vokal
Thurisaz üyelerinin isimlerini tek tek belirtmek istedim çünkü 2013’te ülkemizde verdikleri konserden sonra yaptıkları röportajda geçen cümleler, pek çok kişinin sesi olmuş adeta.
Belçika’da müzik piyasası nasıl? Sadece müzik yaparak hayatlarınızı devam ettirebiliyor musunuz? Türkiye’de metal müzik anlamında bu pek mümkün olmuyor.
Belçika’da hepimizin müzik dışı işleri de var. Her yerde olduğu gibi sadece profesyonel müzisyen olmak, özellikle underground türde müzik yapan bir müzisyenseniz geçinmeniz için maalesef yeterli değil! Underground olmasaydık soruna ‘evet’ diyebilirdim, ama bizim yapmaktan zevk aldığımız ‘bu’ ve yetersiz olması umurumuzda değil!
Kim bilir kaç kişi müzisyen olma hayaliyle yanıp tutuşuyor, o günün gelmeyeceğini bilse dahi sevmediği ancak para kazanabildiği işinden istifa edeceği günü bekliyor. Kim bilir kaç kişiye müzikle hobi olarak uğraşmak bile yeterli gelmiyor, kaç kişi gitar sololarının içinde kayboluyor. Kim bilir kaç kişi kendi yapmak istediği müziğin dinlenmediği gerekçesiyle piyasa müziğine ”evet” diyor… Bazı hayaller vardır ki zaman aşımına uğramaz, uğrasa da kamu dosyaları gibi arşivden kaldırılmaz. Zihnin bir köşesinde yer işgal eder. Ta ki gerçekleştirinceye kadar…
Kapak Fotoğrafı: thurisaz.be/
İlginizi çekebilir: Tayfun Sezer’den Dave Mustaine
İlk yorumu siz yazın!