Ratched: Rengarenk Bir Psikolojik Gerilim
Hemşire Ratched adı size bir yerden tanıdık gelmiş olabilir. Belki de içinizden “Nereden hatırlıyorum ?” diye soruyor olabilirsiniz. Ben sizin hatırlamanıza yardımcı olayım. Ken Kesey’in 1962 yılında kaleme aldığı, Milos Forman’ın 1975’te filmini çektiği başrolünde ise ünlü oyuncu Jack Nicholson’un oynadığı “Guguk Kuşu” filmini hatırladınız mı? İşte filmimizin başrol karakteri, Guguk Kuşu filminin taş kalpli hemşiresi Ratched’ten ilham alınarak kurgulanmış.
Açıkça söylemek gerekirse daha dizi vizyona girmeden sadece fragmandan bile bu diziyi soluksuz izleyeceğimden emindim. Özellikle de psikolojik gerilim tarzında çekilmiş işlerin hastası olduğumdan Ratched daha fragmanının yayınlandığı ilk günden dizi/film listemdeki yerini almayı başardı. Ne yalan söyleyeyim yayınlandığında da 2-3 gün gibi kısa bir sürede bitirdim diziyi. Yani beklentimi boşa çıkarmadı sizin anlayacağınız.
Dizinin içeriğine değinmeden önce oyuncu kadrosunu paylaşmak istiyorum sizlerle. Yalnızca hemşire Ratched karakteri değil dizideki her karakterin özenle yazıldığı ve canlandırıldığı kesin. Özellikle de akıl hastaları. Bu konuya biraz sonra değineceğim. Judy Davis,Cynthia Nixon, Sharon Stone, Finn Wittrock, Jon Jon Briones,Corey Stoll, Amanda Plummer ve Charlie Carver gibi önemli oyuncuların yer aldığı dizinin Ractched’ını ise Sarah Paulson canlandırıyor.
Oyuncular ve senaryo iyi olunca ortaya kötü bir iş çıkması mümkün değil zaten. Bir de üstüne aynı türe sahip birçok dizide ya da filmde görmediğimiz özellikler görünce daha da bir ilgi çekici hale geliyor. Bundan kastım da dizideki renk doygunluğu. Biliyorsunuz ki dizi aynı zamanda bir dönem işi. 1940’lı yılları işleyen dizinin kostümlerine ve mekan seçimlerine söyleyecek hiçbir lafım yok. Her biri şahane ve izlerken o dönemi yaşatan seçimler olmuş. Ama bunun yanı sıra da böylesine izleyiciyi gerim gerim geren bir dizide renk kullanımının bu denli canlı olmasına hayret ediyor. Hayret diyorum çünkü öyle alışmışız ki gerilim ya da korku dendiğinde aklımıza ıssız, karanlık hatta siyah beyaz iç karartıcı sahneler gelmesine, bu yüzden de diziyi açtığınız an dikkatinizi ilk çeken eminim ki kullanılan canlı renkler olacaktır. Yalnızca ben böyle düşünmüyorum tabii ki. Dizinin başrol oyuncularından Cynthia Nixon verdiği bir röportajda bu doygun renk kullanımı ile ilgili şunları söylemiş; “Oğlum ayrıca çok ürpertici, çok ürkütücü bir filmin siyah beyaz ya da gölgelerle dolu olmadığını söyledi. Bence de dizideki en ilgi çekici şeylerden biri, 40’ların sonu 50’lerin başında doygun renk ve parlaklığın varlığı oldu. Neredeyse MGM müzikali gibi renkli ama dans ve müzik yerine insanları öldürmek ve korku var…” Haksız da sayılmaz bence, siz ne dersiniz ?
Diğer bir konu ise kesinlikle oyunculuklar. Başta Ratched olmak üzere dizideki her bir karakter özel olarak ve kesinlikle konunun uzmanlarına danışılarak yazılmış. Bunu izlerken çok daha iyi anlıyorsunuz. Senaryonun baştan sona bir akıl hastanesinde geçtiğini ve baş kahramanların akıl hastaları, doktorlar ve hemşirelerden oluştuğunu düşününce senaryo sürecinde de büyük bir emek olduğunu çok rahat anlıyoruz. Ratched karakteri için Sarah Paulson biçilmiş kaftan. Donuk tavırları, rengarenk kıyafetleri içindeki karanlık ruhu, her olay karşısında tepkisiz duruşu ondan başkası bu denli iyi bir şekilde seyirciye aktaramazdı.
Sekiz bölüm boyunca bir akıl hastanesindeymiş gibi hissetmemize neden olan hastalara da değinmeden olmaz. Yeri geldikçe diziye dahil olan hastaları, hastalıklarını ve tedavilerini inanılmaz bir şeffaflıkla gösteriyor bize dizi. İnanılmaz bir şeffaflık diyorum çünkü neredeyse bir sahnede gözden yapılan açık beyin ameliyatı bile izledik. Ömrümden ömür gide gide izlediğim, bakmamak için dakikalarca elimle ekranı kapadığım bir sahneydi. Böyle de rahatsız edici bazı sahneleri oldu. Hayır ben önceden söyleyeyim de kan tutan vardır, benim gibi dayanamayan vardır önceden küçük bir bilgilendirme olsun size. En azından benim gibi hazırlıksız yakalanmazsınız. Neyse hastalarımıza geri dönelim biz. Bölüm bölüm diziye dahil olan bu hastalarımızın oyunculuklarına bir diyeceğim yok. Role hazırlanmak bu olsa gerek. Hangisini izlesem karşımda gerçekten aklını kaybetmiş, sağlıklı düşünemeyen biri varmış gibi hissettim. Özellikle Sophie Okonedo’nun canlandırdığı “Charlotte Wells” karakteri öyle hissederek oynanmıştı ki benim için karşımda bir oyuncu değil gerçekten bir hasta vardı. Hepsinin oyunculuğuna sağlık diyorum.
Dizinin herkes tarafından konuşulan bir diğer özelliği de güçlü bir kadın işi olması. Bunu fragmandan da anlayabiliyoruz ancak diziyi izleyenlerin şu an “Evet, kesinlikle” dediklerini duyar gibiyim. Dizide kadın oyuncularının çokluğunun yanı sıra senaryoda da tamamıyla bir kadın hakimiyeti söz konusu. Başarılardan, aşka, dostluktan, düşmanlığa kadınların başrol olduğu bir hikaye olmuş. Çok da güzel olmuş. Dizinin tüm kadınlar, rollerinin de senaryonun da hakkını layığıyla vermişler.
Ratched, tüyler ürpertici konusu, enfes oyunculukları ile Netflix’te sizleri bekliyor. Eğer gerilime hazırsanız ilk sezonu hemen izlemeye başlayabilirsiniz. Diziyi çoktan izleyip bitirenler şu an eminim ki ikinci sezon için inanılmaz sabırsızlar. Biliyor musunuz, sizi çok iyi anlıyorum.
Kapak Fotoğrafı: BC Heights
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix’te Bu Ay Neler Var?
İlk yorumu siz yazın!