Öncü Olmak Ruhunda Var: İçindeki Özü Sanatına Yansıt!
Kalıplara sığmayan, hayatı farklı algılayan, algıladıklarını cesurca ortaya koyan, çok hayal eden, hep yaratan… Sanatın tüm bunları ve çok daha fazlasını içine alan sihirli bir dünyası var ve sen, bu dünyanın içinde büyük bir yerin olduğunu, bir öncü olduğunu; daha önce hiç görülmemiş, duyulmamış olanları içinde saklı tuttuğunu çok iyi biliyorsun. Tüm saklı tuttuklarını bir bir dökmek, sanatçı kimliğini olduğu gibi yansıtmak için daha neyi bekliyorsun? Gel, ilhamın öncü olmayı ruhunda taşıyan Longines Spirit olsun ve başlasın yolculuk.
Seramik, resim, heykel, performans sanatları ve çok daha fazlası. Sanatın dünyası çok büyük, çok mucizevi; ilham ve sıra dışılık dolu. Cesaret gerektiriyor her şeyden önce, içindeki ‘özü’ malzemeler aracılığıyla ortaya koymanın büyük cesareti. Sonra dünyayı anlamayı, anlamlandırmayı gerektiriyor sanat. İnsana ait tüm açmazların kapılarını aralamaya, çıkmaz sokaklara adım atmaya istekli olmayı ve şüphesiz, kendine özgü o anlayışı kararlılıkla ortaya koymayı. Farklı olmayı, kendine has… Bazen en sakındığın duyguları renk renk tuvale sıçratabilmeyi, bazen müziğin ritmine kendini teslim edebilmeyi. Ama hep öncü olmayı. Ürettiğin, yarattığın her şeyle etrafına ilham saçmayı, hayatlara dokunmayı.
Öncü bir sanatçı olmayı nasıl tanımlamalı dersin? Yaşam kadar gerçek, yaşam kadar sarsıcı olmak mıdır sanat alanında öncü olmak, yoksa hayallerin dünyasında salınıp durabilecek kadar naif ve kırılgan olabilmek mi? Her ikisi de mi yoksa? Hadi, keşfedelim öncülerin ruhunu taşıyan yeni modelleriyle, Longines Spirit koleksiyonunun ilham ışığında. Andy Warhol’den Marina Abramović’in hikayelerine uzanan sanat dolu yolculuğumuz, başlasın.
Andy Warhol. “Herkes gelecekte 15 dakikalığına ünlü olacak”. Bu cümleyi daha önce tabii ki duymuştun, değil mi? Duymayanlar azınlıktır, kuşkusuz. Neden biliyor musun? Çünkü Andy Warhol bir öncüydü. Pop-art akımının en önemli temsilcisi, dünyayı pop-art ve felsefesiyle tanıştıran bir öncü… “Marilyn Diptych” adlı eseri örneğin, benzersiz bir pop-art ikonu. Warhol, ölümünün üzerinden 30 yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen hala, günümüzün en çok konuşulan isimlerinden biri olmasını ise kendine özgü ve renkli dünyasını cesurca ortaya koymaktan hiçbir zaman, karşısına nasıl bir zorluk çıkarsa çıksın vazgeçmemiş olmasına borçlu.
Marina Abramović. Performans sanatının öncü ismi. 1960’larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının önemli bir temsilcisi. Sırp asıllı sanatçı, bedenin acıya olan dayanıklılığını yıllardır deniyor, fiziksel ve zihinsel poyansiyelinin sınırlarını zorluyor ve Imponderabilia’dan The Artist Is Present’a, kalıpları kıran, sıra dışı performanslarıyla performans sanatının ilahı olarak anılıyor. Yanındaki masanın üzerine şarap, parfüm, bıçak, jilet, gül, testere, kibrit hatta tabanca gibi malzemeler yerleştirdikten sonra, onu izleyenlerin vücudu üzerinde istediklerini yapabilmesine izin verdiği Rhythm – 0, en çarpıcı performanslarından biri. Performanslarının birinde alev alan bir perdenin altında boğularak ölme tehlikesi bile atlatmış olan Marina Abramović’in dile getirdiği bu söz, sanıyoruz ki cesaretini açıkça yansıtıyor: “Sınırları kim yaratıyor?”
Von Wong. Çevresel sanat enstalasyonları ve hiper-gerçekçi sanat tarzı ile tanınan Kanadalı bir sanatçı, aktivist ve fotoğrafçı. Sınır tanımayan hayal gücü, yaratıcılığı ve aynı zamanda çevreye duyarlı projeleriyle sanat dünyasının en çılgın isimlerinden biri. Günümüzde ortalama bir Amerikalı’nın 60 yaşına gelene kadar 10.000 plastik şişe kullandığı bilgisinden yola çıkarak tam 10.000 plastik şişeden oluşan bir yapay deniz oluşturduğu projesiyle bu konuda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bir ömür boyunca giyilen kıyafet sayısını temsil eden 3.000 kıyafet ile Mısır’da yaptığı eser, dünyanın en uzun dolabı seçiliyor. Wong aynı zamanda, plastik pipetlerden oluşan “Strawpocalypse” adlı eseriyle bir Guinness Dünya Rekoru kırıyor ve pipet ile yapılmış en büyük enstalasyon rekoruna sahip oluyor.
Banksy. Dünyanın en ünlü ve en gizemli sokak sanatçısı kiiim diye sorsak, dünya çapında verilecek tek cevap onun ismi olacaktır şüphesiz. Yalnızca galeri sahipleri ya da koleksiyonlerin değil, herhangi bir sanatseverin de görür görmez işlerini ayırt edebileceği bir sanatçı Banksy. Onu hep daha fazla gizemli hale getiren anonimliğini korurken, bir yandan duvar resimlerinin ya da graffitilerin çok ötesinde, büyük ölçekli işlere, projelere imza atıyor, sergiler açıyor, filmler çekiyor. Çalışmaları aracılığıyla verdiği politik ve toplumsal mesajlar dünya çapınca konuşuluyor. Bunlarda en bilineniyse, Disney’in toz pembe dünyası ile alay ederek hayatın bir masal olmadığını hatırlatan, moral bozucu ‘eğlence parkı’ Dismaland.
İçindeki sanatçıyla tanışmak için daha neyi bekliyorsun? Hikayelerini dinlediğin tüm bu isimlerin cesaretine ve sıra dışılığına sen de sahipsin, fark et. Gel, bu farkındalığı sana; güvenilirliği, hassaslığı, dayanıklılığı ve orijinal teknolojisi sayesinde tarihte öncü olan birçok başarı hikayesine eşlik eden Longines Spirit* yaşatsın.
* Geçmişin yenilikle harmanlandığı Longines Spirit koleksiyonundaki modeller, pilotların kullandığı saatlerin geleneksel özellikleri, çağdaş çizgiler ve kodlarla bir araya geliyor. Büyük kurma kolu, flanş, kristali çevreleyen belirgin basamak, kadranın fontu, pırlanta şeklinde indeksler ve büyük parlak “baton” ibreler havacılıkta çığır açan günlerden bugüne kalan parçalar. Yeniden işlenen ve güncellenen bu parçalar, saatlerin çağdaş tasarımına uyum sağlıyor.
Kapak fotoğrafı: DW
Şimdi, Longines Spirit Koleksiyonu’nu keşfet.
İlk yorumu siz yazın!