İlk yorumu siz yazın!
Günlük Tutmak: Farkındalıkla Yaşanan BUGÜN'ler
Ne dün, ne yarın… Sahip olduğumuz tek şey, bugün. Şimdi dürüst olun: Tam şu anda sorsak size, günleriniz sizin farkındalığınızın ışığında mı geçiyor, yoksa siz ne olup bittiğini anlamadan yeni bir güne mi uyanıyorsunuz her seferinde diye, ne cevap verirsiniz? Şehir hayatının hızlı temposu, maalesef ki birçoğumuzun bu soruya yanıt olarak ikinci şıkkı seçmesini kaçınılmaz kılıyor. Henüz yolun başında olan theMagger Design Store’un ilk dört ürününden biri olan BUGÜN’ü işte bu motivasyonla yarattık. Sizlere günlük tutma alışkanlığı kazandırmak, iyi ki’lerinizin daha çok farkında olmanızı sağlamak istedik… Neden mi? İşte bu yazıda onu anlatıyoruz.
Dünyanın en ilham verici insanları arasında gösterilen isimlerin ortak noktası neydi biliyor musunuz? Çoğunluğu her gün düzenli olarak günlüğüne yazı yazıyordu… Jane Austen romanlarıyla ilgili her türlü ilhamını yazıya döküyordu, Benjamin Franklin bilimsel teorilerini mutlaka günlüğüne yazıyordu, Che Guevara için günlük tutmak bir seyahat arşivi tutma aracıydı, Arnold Schwarzenneger için ise vücut geliştirme hedeflerini ifade etmenin yaratıcı bir yolu…
Mark Twain, hayatı boyunca politikadan dine, kişisel anekdotlarından sevdiği şakalara, aklınıza gelebilecek her şeyi günlüğüne yazdı, 50’den fazla günlük bitirdi. Frida Kahlo, illüstrasyonlar ile tamamladığı günlükler yazıyordu ve günlüğüne yazdıklarında yaşamı boyunca hissettiği yalnızlığa dışavuruyordu. Oscar Wilde, “Hiçbir zaman günlüğüm olmadan seyahat etmem, bir insanın trende yolculuk ederken okuyabileceği çarpıcı bir şeyi her zaman olmalı.” derken, günlük tutmanın hayatındaki büyük yerini vurguluyordu. Franz Kafka ise, günlük tutmanın daha bilge olmaya giden başlıca yol olduğunu ifade ediyor, günlükte yazdıklarımızın bize önceki (nisbeten daha az gelişmiş) versiyonlarımızı gösterdiğini, bu versiyonlara bakarak kendimizi geliştirebileceğimizi belirtiyordu.
Bunca önemli isim… Hepsinin buluştuğu nokta, günlük tutmak! Sizce tesadüf mü? Peki, nedir günlük tutmanın insana kattıkları? Araştırmalara göre, günlük tutmak zihni berraklaştırıyor, tüm bulanık ve dağınık düşünceleri düzene sokuyor. Duyguları, özellikle de negatif duyguları kaleme almak, o duyguları tanımlamanızı sağlıyor – tanımlanan duygular da üzerinizdeki olumsuz güçlerini kaybetmeye başlıyorlar, çünkü gün yüzüne çıkıyorlar. Aynısı, geçmiş ile ilgili olarak da kendini gösteriyor: Yazı yazdığınızda, zamanında bastırdığınız ne varsa hepsini görünür kılıyor, onları kabul ederek yolunuza devam etmeyi seçiyorsunuz, bir nevi onlarla barışıyorsunuz. Bu da sizi hafifletiyor; stres, üzüntü, öfke gibi duyguları hissetme sıklığınız azalıyor. Ayrıca araştırmalar, günlük tutmanın günlük hayatta kurduğunuz diyalogların kalitesini artırdığını da söylüyor. Çünkü her gün düzenli olarak yazı yazdığınızda, önce düşünceleriniz berraklaşıyor, zihniniz dinginleşiyor. Bu da kaçınılmaz olarak, iletişim şeklinize olumlu olarak yansıyor.
Hatta uyku kaliteniz bile artıyor: Araştırmalara göre, günlük tutma alışkanlığı olan insanlar, çok daha kaliteli uyku düzenlerine sahipler! Zihninizde uçuşan onca dağınık düşünce sebebiyle yatağınızda bir oraya, bir buraya dönüp uyuyamadığınız akşamları düşünün. Günlük tutan insanların ise tüm düşünceleri günlüklerinde, zihinleri boş, dolayısıyla uykuları da deliksiz oluyor… Texas Üniversitesi, Psikoloji bölümündeki araştırmacılardan James Pannebaker’in kanıtladığına göre ise düzenli günlük tutmak, T-lenfosit hücreleri adı verilen bağışıklık hücrelerini güçlendiriyor.
Goodvitae’nin konuyla ilgili oldukça önemli bir araştırması var: Bu araştırmada, 82 başarılı iş insanına günlük yaşamlarında baskın olan alışkanlıklar soruluyor. Sonuçlara göre, bu kişilerin %18.3’ü bir sabah rutinine sahip, %22’si düzenli olarak planlama yapıyor, %4.9’u ise “iyi ki” demeyi çok önemsiyor, minnet duymanın hayatındaki yeri büyük. Bu üç sonucun da birleştiği nokta, söz konusu iş insanlarının günlük sayfaları olabilir aslında: Günlük tutmak sabah rutinlerinin olmazsa olmazı olduğu kadar, planlama için de kullanılan bir aktivite. Aynı zamanda günlüğüne, sahip olduğu için mutlu olduğu şeyleri yazanların sayısı azımsanamayacak kadar fazla.
Biraz da bu konudan bahsedelim öyleyse… “İyi ki” dediklerinizi yazmak, sizce neden faydalı? Araştırmalara göre, ilk sebebi, minnet duyduklarınızı yazıya dökmenin mutluluğunuzu artırarak sizi geleceğe daha büyük bir umutla bakan bir insan yapması. Çünkü her şeyden önce, farkına varıyorsunuz. İyi ki’lerini kaydetmeyen bir insan hepsini unutmaya eğilimliyken siz, onları kaydediyor, her seferinde daha büyük bir farkındalıkla teşekkür ediyorsunuz hayata. Siz beyninize sahip olduğu güzellikleri sürekli bir şekilde hatırlattıkça, bir süre sonra düşünce şekliniz otomatik olarak değişiyor, karşınıza çıkan durumlara ister istemez hep iyi tarafından bakmaya başlıyorsunuz. Ayrıca, araştırmalara göre, iyi ki’lerinin farkında olan insanlar, çok daha özgüvenliler! Çünkü sahip olduklarının farkındalar ve bu kendilerini başkalarıyla kıyaslamanın anlamsızlığını gösteriyor onlara. Odakları kendilerinde oluyor, bu da kendilerine olan güvenlerini artırıyor.
İşte bu yüzden yarattık BUGÜN’ü. Bugünün hatırlamaya değer anlarını, “iyi ki”leri, keşfedilenleri, fark edilenleri, aklınıza getirdiği fikirleri… Hepsini kaydedin, hiç unutmayın, farkındalığınızı artırın diye! Bu defter, bugününüzün defteri. Geriye dönüp baktığınızda bir anlamı olması için. Daha önce bu amaçla günlük tutmayı denediyseniz ve önünüze çıkan boş sayfayla bakışıp defterin kapağını kapatmaktan öteye gidemediyseniz, bu defterin soruları sizin rehberiniz. Bugüne hoşgeldiniz.
BUGÜN’ü hemen keşfetmek için tıklayın.
Adım atmaya teşvik edici bi yazıydı. Teşekkürler 🙂