Bozcaada: Tatil Beldesi Değil Huzur Durağı
Akliman’daki evimize 1-1,5 saat uzaklıkta olan Bozcaada’ya neredeyse her yaz tatilimde bazen günübirlik bazen ise birkaç günlüğüne kaçarım. 95’ten beri değişmeyen tek şey bana verdiği huzur… Ege’yi sevenler bilir, Bozcaada bazıları için yalnızca bir tatil beldesi değil aynı zamanda kafa dinlemek ve eğlenmek için akla gelen ilk yerlerdendir. Durum böyle olunca son yıllarda özellikle pandemi sürecinde yazın yerli ve yabancı halkın tatil tercihinde başı çekmeye başladı.
Eskiden kimsenin dönüp bakmadığı bu ada şimdilerde birçok insanının gözbebeği 🙂 Nasıl olmasan ki. Tatlı tatlı esen rüzgarı, minik kafeleri, buz gibi denizi, mükemmel reçelleri, evinizde hissettiren butik otelleri ve tabii ki tadına doyulmaz şaraplara eşlik eden gün batımları… Bir günlüğüne bile olsa sizi alıp bambaşka yerlere götüren bu ada eminim ki her birinizde tatlı birer anı bırakmıştır. Ve emin olduğum bir şey daha var ki bir çoğumuz keşke zamanında şuradan bir arsa alsaydık diye içinden geçirdi.
Arabalı vapurdan ufak ufak görünmeye başladığı anda yüzlerde oluşan tebessüm tüm yorgunluğunuza değecek emin olun. Eğer sabah saatleriyse ve açsanız bir çoğumuzun bildiği, o ya da bu sebeple aşina olduğu Çiçek Pastanesi ilk tercihiniz olabilir. Mükemmel bir patlıcanlı börekleri var, mutlaka denemelisiniz. Olmazsa olmazlarımdan biri de kabak reçeli; deneyin pişman olmayacaksınız. Hatta sonrasında dönüş yoluna geçerken meydanda kurulan tezgahlardan hem kendinize hem sevdiklerinize birer kavanoz alacağınızı düşünüyorum. Bu tezgahlardan çokça mevcut adada ve ben her alışverişi farklı bir tezgahtan yapmayı tercih ettim. Herkese bir katkım olsun istedim.
Kahvaltıdan sonra bu yaz gittiğim bir kafeyi önermek istiyorum size: Eski Kahve. Benim tercihim damla sakızlı Türk kahvesi oldu. Yanında çok güzel bir şerbet ve minik bir kurabiye ile servis edilen kahveyi deneyebilirsiniz ya da dilerseniz herkesin bildiği gibi Çınaraltı’na gidebilir, kahvenizi burada da içebilirsiniz. Muhteşem heybetiyle Çınar ağacının gölgesinde bulunan bu kahve de yer bulmak bazen zor olabiliyor ama bulduğunuzda tatlı tatlı esen rüzgarla etraftan size bakan mavi gözlü kargalar ve çekinmeden yanınıza gelen sevimli dostlarla güzel bir deneyim yaşayacağınızı söyleyebilirim.
Kahveler içildiyse Bozcada’nın soğukluğuyla bilinen buz gibi deniziyle tanışmak vakti. Bunun için merkezden kalkan servislere binebilir, ya da özel aracınızla dilediğiniz plaja geçebilirsiniz. Ama benim tercihimi soracak olursanız ada da araba kullanımı oldukça meşakkatli olacaktır. Servisler oldukça konforlu ve biri dolduğunda diğeri hemen arkasında sizi bekliyor oluyor. Ben genellikle Ayazma Plajını tercih edenlerdenim, hiç pişman olmadım. İster şezlong kiralayabilir isterseniz size ayrılan alanlara kendi şemsiyeniz havlunuzla yerleşebilirsiniz. Hele bir de yukarıda yeme-içme alanlarının orada bir mısırcı var ki size tadını anlatamam, dilerim denk gelir ve tadına bakabilirsiniz. Hem de bu manzaraya karşı 🙂
Günün güneş ışığı bakımından en verimli saatlerini bu mükemmel plajda geçirdikten sonra yukarıda sizi bekleyen servislerle aynı şekilde adanın merkezine geri dönebilirsiniz. En son kaldığım otel Poseidon‘un banyosundaki küçük mozaik taşlara ve kahvaltısına hayran kaldım. Aklınızda bulunsun.
Gün batımını izlemek için tercih edeceğiniz yerlerin ilki Polente Feneri olabilir ki çok haklısınız. Biz gitmeden önce adada bulunan şarap dükkanlarından birinden kendimize şarap ve marketten birkaç kadeh alarak önceden sipariş verdiğimiz pizzacıdan enfes pizzalarımızı alıp gün batımını izlemeye yola koyulduk. Minik bir ipucu; eğer manzarayı güzel bir noktadan izlemek istiyorsanız biraz erken yola koyulmanız gerek çünkü yer bulmak bazen zor olabiliyor. Ama inanın her anına değer, keşke mümkün olsa da her günümüz bunun gibi gün batımlarıyla sonlansa. Bir diğer gün batımı tercih noktam ise Salhane Bozcaaada. Hani bazı kapılar vardır ya muhteşem manzaralara açılır, benim için Salhane öyle, ilk gittiğimde nereye bakacağımı, nereyi çekeceğimi şaşırmıştım. Hatta keşke denize buradan girseydim gün batımını burada elimde içkimle karşılasaydım diye bile düşündüm.
İnanın bana günü burada noktaladığınıza pişman olmayacaksınız. Gecenin ilerleyen saatlerinde artan müzik, yerlere atılan minderler, yeni insanlarla tanışma keyfi, güler yüzlü çalışanlar herkes ve her şey size kendinizi iyi hissettirecek. İster yalnız ister sevdikleriniz ya da arkadaşlarınızla olun Bozcaada tamda cebinize koyup saklamak isteyeceğiniz anılar yaşayabileceğiniz güzellikte bir ada. Şimdiden iyi eğlenceler.
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@mertkahveci
İlginizi çekebilir: Lisya Kalma’dan Bozcaada
Cebime koyup saklamayı o kadar isterdim ki! Bizim yazlığımız da size çok yakın,Dalyan tarafında..Bu sene Bozcaada'ya bile gidemedik,uzaktan bakmakla yetindik..Umarım önümüzdeki yaz bu anıları tazelemek mümkün olur!İyi ki yazmışsın,hatırlamak çok iyi geldi..
İyi hissettirmesine sevindim. Kim bilir belki önümüzdeki yaz Bozcaada'nın renkli kapılarından birinde fotoğraf çekerken denk geliriz🙂