Hepimiz bu bir senelik pandemi sürecinde mental olarak çok ama çok yorulduk ve bitmesini dört gözle bekliyoruz. Hatta birçoğumuz yavaştan seyahat organizasyonlarına bakmaya ve hayaller kurmaya başladı bile. ‘Ah, pandemi olmasaydı şimdi nerelerde olurdum’ dediğinizi duyar gibiyim. İşte ben de bu sebepten maceracı arkadaşlarım Hakan ve Yiğit ile sizin için her bütçeye ve her yaşa uygun seyahat organizasyonu yaptıkları bebekleri ‘Keşfet101’ hakkında konuşmaya karar verdim. Yaşınız ne olursa olsun konfor alanınızdan çıkmaya hazırsanız gençsiniz demektir. Eğer siz de gençseniz ve kendinizi genç hissedenlerdenseniz, buyrun siz genç ruhları Hakan ve Yiğit ile baş başa bırakıyorum.

Bu seyahat tutkunu, aksiyoncu gençler Hakan ve Yiğit kimdir, öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

Merhaba Sevgili Esma. Öncelikle kalbin kadar temiz bu sayfada bize de yer ayırdığın için çok teşekkür ederiz. ☺ Ben Yiğit. Gezgin yuvamız Keşfet101 adına cevaplayacağım sorularını.

Sevgili dostum Hakan ve ben lisede tanıştık. Hakan, Beylikdüzü Öğrenci başkanıydı, ben de Büyükçekmece… Seçilen okul başkanları ilçelere giderler, ilçe’de de başkanlık seçimleri yapılır ve ilçe başkanları İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öğrenci konseyine temsilci olarak gönderilirdi. Hakanla yolumuz İstanbul öğrenci konseyinde kesişti.

İstanbul’un tüm ilçelerinden öğrenci temsilcilerinin toplandığı bu ortamda bulduk Hakan’la birbirimizi. İstanbul’un en seçkin okullarından öğrenciler ordaydı ancak bizimki elektrik meselesiydi. Görünce anlarsın ya, ‘’Bu adamda bir şeyler var!” dersin, öyle oldu. Hakan da öyle düşünmüş olacak ki ilk gün telefon numaraları alındı verildi, biz de görüşmeye başladık. Şimdi 20 ülkede seyahatler organize eden bir şirketimiz var. Oraya geleceğiz birazdan. ☺

Beylikdüzü ve Büyükçekmece komşu ilçeler. Biz de beraber bir şeyler yapabilir miyiz diye buluşup kafa patlatmaya başladık. İlçelerimizde eğitim gören ve ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler için bir festival organize edelim istedik.

İlçelerimizdeki okul başkanlarına ulaştık, örgütledik. Yetenekli, sahneye çıkabilecek öğrencilerin listesini toparladık. Sonra ilçe milli eğitim müdürlüklerimize gittik. Sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden hazırlıklar için sözlü izin aldık. Büyükçekmece Belediye Başkanı’na gittik. Gittiğimiz her yerde önce şaşkınlıkla karşılanıyorduk. Randevu falan yok. Okulu kırıyoruz, bu yetkili ağabeylerin kapısında bekliyoruz. Merak edip dinliyorlar onlar da.☺

Sonra belediyeden de izni kopardık. Büyükçekmece’de belediyeye ait bir kültür parkta organizasyonumuzu gerçekleştirmek üzere keşiflere başladık. Hazırlıklar başladı ancak bütün ülkeyi yasa boğan bir terör saldırısından ötürü festivali yapmamamız rica edildi. Biz de üsteleyemedik. Ancak Hakan ile birlikte bir şeyler yapmaya çalışmanın heyecanını hiç unutmadım.

Hakan Odtü’yü kazandı, ben İstanbul Üniversitesi’ni ama yollarımız ayrılmadı.  İstanbul’da Üniversite ile beraber çalışmaya başladığım bir etkinlik ve reklam ajansının işleri nedeniyle çok sık Ankara’ya gidip gelmeye başladım. Hakan’la etkinlik bitiminde buluşup saatlerce sohbet ediyorduk. Genellike yürüyorduk. Kilometrelerce… O yürüyüşlerimizden birisinde bir sosyal sorumluluk projesi ile birlikte Hindistan’a gideceğini söyledi. Hakan’ın bu yolculuğunun ikimizin de hayatını değiştireceğini henüz bilmiyorduk tabii. ☺

Gezme tutkunuzu bir organizasyona dönüştürme fikri nasıl oluştu? Bu aşamada sizi en çok zorlayan şey ne oldu?

Hakan Hindistan’dan döndükten sonra 2014 yılının sonbahar ayında Hindistan’da sevdiği şehirleri kapsayan 21 günlük bir rota oluşturdu. Bu Hakan’ın “Hindistan’ı Keşfet” adıyla başladığı bir hareketin ilk adımıydı. Öncelikle Odtü ve Hacettepe’den  gezgin öğrencilerin bir araya geldiği ve birlikte seyahate çıktığı bir topluluk gibi planlandı. Sonra Hakan ağı genişletmek için Ankara’nın tüm üniversitelerinde broşür dağıtmaya, afiş asmaya ve etkinlikler düzenlemeye başladı. Bu noktada Hakan’la yollarımız tekrar kesişti. Afiş – broşür tasarımları, üniversite festivalleri, sosyal medya, web sitesi gibi konularda beyin fırtınası yapmaya başladık. İstanbul’daki tanıtım etkinliklerinde de destek oluyordum. Mekan, afiş, broşür, branding vs. Üniversiteler devam ediyordu ben de tam zamanlı çalışıyordum ajansta. Genç yetenek kategorisinden pazarlama inceliklerini öğrenirken ben, Hakan da tarih ve arkeoloji bilgisiyle gezdiği ülkelerdeki tecrübelerini birleştirerek ilk rotalarımızı hazırlıyor, Keşfet101’in temellerini atıyordu.

Hakan, Hindistan dönüşünde Mısır’a geçerek Mısır rotasını da hazırladı, “Mısır’ı Keşfet” de bu şekilde doğdu. Mısır’ın da takvime eklenmesiyle beraber önemli bir ihtiyaç da doğdu. Çatı marka. Birden fazla hesap yönetmek, web sitesi yapmak, hem iş yükümüzü çok artırıyordu hem de arama motoru optimizasyonu ve sosyal medya reklamları için maliyeti artırıyordu. Her ülke için ayrı materyaller hazırlamak tasarımcı arkadaşlarımızı da çılgına çeviriyordu. ☺

101 üniversitelerde giriş derslerinin kodudur. Mat101, History101. Biz de gezginlere yeni kapılar açıp keşfetmeyi, gezmeyi, dünyanın güzelliklerini görebilmeyi, öğretmeyi hayal ettiğimiz için “Keşfet101” ismini seçtik. ☺ Hakan’la üstüne aylarca tartıştık. ‘Xkeşfet’ koyacaktık az daha adına. Sonra tesadüfen, yıllar önce Hakan’ın Keşfet101’in domainini aldığını fark ettik. Telefonunda gördüm isim tescil listesini. ☺ Acayip hoşuma gitti ve adımızı koymuş olduk.

Artık hem daha fazla gezi planlanacak, hem daha fazla gezgine ulaşılması gerekecekti. Hakan rotaları zenginleştirmeye çalışırken ben de broşürler, afişler konusunda birlikte çalıştığım tasarımcı arkadaşlarımdan son bir destek istedim. Web sitesini yeniden geliştirmek için WordPress öğrenmeye başladık. Dijital pazarlamada uzmanlık eğitimleri aldık. Finansal muhasebe’de epey zorlandık ama sonra çözdük.  Kaynaklar kısıtlı, ihtiyaçlar sonsuz. Biz de güçlerimizi birleştirdik. Süreç içinde, organik biçimde hayal ettiğimizden çok daha büyük bir organizasyonun içinde bulduk kendimizi.

Kırılma noktası 2016 yılında oldu. Hindistan’ı Keşfet’in ilk web sitesinin açılmasıyla geniş kitlelere sesimizi duyurabilme ihtimali hem heyecan verici hem korkutucuydu. Çünkü bizim seyahat organize etme yetkimiz yoktu henüz. ☺ Biz çünkü daha, bu kadar büyüyeceğini de düşünmüyorduk. Biz de gezmek için bahane arıyorduk, arkadaşlarımızı peşimize takıp acayip yerlere gidiyorduk aslında. ☺

Benim de Hindistan’a gidişimin ardından, bunu artık bir iş olarak yapma hayalimizi artık gerçekleştirme kararı aldık ve iki girişimci adayı olarak yola koyulduk. Hakan organizasyon tarafında, ben de pazarlama. Seyahat etmek dışında anlamlı bulduğumuz, bizi heyecanlandıran başka bir şey de yoktu. O zaman neden olmasındı. ☺

Döner dönmez Türsab Belgesi denilen, seyahat organize etmek için sahip olunması gereken bir belgenin peşine düştük ama ben istifa etmiştim çoktan. Gidip belgeye verecek 100.000 liramız ve belgeyi bekleyecek vaktimiz yoktu. Planlanan ilk seyahatlere de az zaman kalmıştı. Bu yüzden geçici bir çözüm olarak, yeni istifa ettiğim ajansın eski ortaklarından olan, çok sevdiğim bir abimin seyahat acentesinin ismi ve belgesiyle reklamlarımızı çıkmaya başladık.

Her şey çok hızlı oldu diyorum ya, Kasım ayında belgesini kullanmak için kırk takla attığımız şirketi 8 ay sonra, Haziran ayında satın alacağımızı bilmiyorduk. Kapı kapıyı açıyordu resmen. Ben 22, Hakan 23 Yaşındaydı o zaman. Şirket sahibi dediler bize kâğıt üstünde ancak bizim gözümüz hep yeni açacağımız rotalardaydı. Ne zaman yaparız, ne zaman gideriz, kime ulaşmak lazım. ☺

Tatlı heyecanlardı. Biraz deli işiydi, belki cahil cesaretiydi ama Hakan da ben de hep “Şimdi değilse ne zaman?” diye düşünerek hareket ettik. Batacaksak da gururmuzla genç yaşta batalım istedik. Zamandan ve paradan başka kaybedecek bir şeyimiz yokken. Aslında zaman kaybedilemiyor, israf edilemiyor. Yaptığımız hataları düşünelim. Bir zaman israfı, kayıp diyemiyoruz. Maliyeti yüksek tecrübeler diyoruz. ☺ Para da kolay iş. Cesurlara ekmek çok bu ülkede. Sadece iyi hazırlanmak, dersine iyi çalışmak lazım her konuda. En önemlisi risk almak. Çünkü ülke kocaman bir mayın tarlası. Hukuki zorunluluklar, vergiler vs.

İşin nasıl yapıldığını bilmediğimiz için ilk senemizde korkunç cezalar ödedik abuk subuk şeyler yüzünden. Adres değişikliği beyanı, vergi vs acayip acayip işler. Bir tane bile teşvik destek vs alamadık hiçbir yerden. Şirket limited olduğu içinmiş, sonradan öğrendik. Nargile Kafe açsak bile alabileceğimiz kredileri, destekleri, 20’li yaşlarda iki genç gezgin – girişimci olarak alamadık. Sonra küstük bu resmi işlere. Her şeyi kendi ellerimizle yapacağız bu ülkede demek ki diyerek kolları sıvadık. ☺

Belgeyle beraber oldukça prestijli bir marka olan tatilfirsatim.com ‘u da aldık. Backpacker seyahatlere katılmak istemeyen gezginleri de üzmemek için, onlara da bir şeyler verebilmek için kullanabiliriz diye düşündük. 5 yıl olmuş. Darbe oldu, dolar krizi oldu, pandemi vurdu… Savaşlar gördük. Mısır’da, İran’da, Lübnan’da keşiflerimiz sırasında iç karışıklıklara tanık olduk. 100 tane hayatım olsa, hepsinde aynı adımları atardım diyorum şimdi. ☺

Şu an hali hazırda mevcut rotalarınız neler ve nerelere gitmeyi düşünüyorsunuz?

Sıralı tam listeyi paylaşıyorum:

• Hindistan
• Mısır
• Fas
• Ürdün
• İran
• Lübnan
• Vietnam Kamboçya Tayland
• Meksika Küba
• Peru – Bolivya – Şili
• Malezya – Singapur
• Tanzanya – Zanzibar
• Filistin  – İsrail

Şu an ’a kadar gittiğiniz yerler arasında farklı yönleriyle ya da size hissettirdikleriyle, sizde en çok iz bırakan şehirler ve ülkeler hangileri, neden?

Yiğit: Ben Beyrut’u çok severim ve çok özlerim. Kendimi iyi hissettiğim, bunaldığımda kaçmak istediğim yerdir. Yakın zamanda sona eren iç savaşın izlerini taşır hala. Halkı hüzünlüdür biraz. Hep sonbaharmış gibidir ancak eğlenmesini de bilirler. Beyrut Geceleri meşhurdur bilirsin. Mutfağı da harikadır. Ermeni Mutfağı’nı Beyrut’ta tanıdım mesela. Falafel’in hurmanın, mütebbelin iyisini Beyrut’ta yedim.  Aynı şekilde Vietnam’da Hanoi kentinin aşığıyım. Ölürsem beni Hanoi’ye gömebilirsiniz. ☺ Huzurlu, sakin, gelişmiş yerdir.

Hakan: Beni en çok etkileyen ülke kesinlikle Hindistan. Belki klişe olacak ama Hindistan’a gittim ve hayatım değişti diyebilirim. Hindistan yolculuğu her manada sizi şok eden bir deneyimdir; aslında kafa açtığını söylemek de doğru olabilir. Olumlu anlamda tabii :).  Gezginlerin tek başına gitmeye çekindiği yerlere seyahatler organize etme fikri Hindistan’ın Jaipur şehrinde aklıma geldi, orda düşündüm neler yapabilirim diye. Şimdi burdayız. 🙂 Bu durumu seyahatlere katılan bir çok insanda da görüyorum Hindistan öncesi ve sonrası oluyor hayatlarında. Kısaca, Hindistan için bende en çok iz bırakan, beni şekillendiren ülkedir diyebilirim.

Keşfet101 nedir, mantığı nasıl işler?

Keşfet101, medeniyetin filizlendiği topraklara, 10 – 15 kişilik gruplarla seyahatler organize eder. Doğası gereği yorucu, eğlenceli, ilim ve sanat dolu programları, aktivitelerle birleştirerek gezdirir.

• Seyahate katılmak için başvuran tüm gezginler önce bizim gezgin testi dediğimiz, aslında bir kişilik analizi olan testi çözerler. Bir psikoloğa hazırlattık. ☺ Geçerlerse kayıt işlemleri yapılır.
• Seyahatlerimize katılan tüm gezginler %5 indirim kazanır.
• Ödemeleri nakitte taksitlendiririz, seyahate kadar parça parça ödersiniz.
• Single farkı almıyoruz, yalnızsanız ve ekstra paralar ödemek istemiyorsanız bekleriz. ☺

Size katılmak isteyen gezginlere ve bireysel olarak gezenlere veya henüz yola çıkmak cesaretini bulamamış olanlarımıza neler söylemek istersiniz?

Seyahat etmek özgürleştirir. Seyahatlerimizde de hep söylüyoruz, konfor alanından çıktığın an gerçeklikle tanışırsın. Seni çok yoran o maskeler, toplumsal roller, acımasız beklentiler ardında kalır. Hangi uçağa binersen bin, hangi ülkeye gidersen git, varacağın yer kendindir. Özün… Ruhun… İçindeki tanrı parçası. Hani o dışarıda arayıp da bulamadığımız… Seyahat ona ulaşmana, onun sesini duymana yardımcı olur. Yediğin içtiğin, gördüğün, gezdiğin de yanına kar kalır, anlatacak hikayen olur.

Bir de kurulan dostluklar var. Seyahatimize katılan tüm gezginler bir testten geçtiği için herkesin aynı kafada olduğundan önceden emin olmuş oluyoruz. Zaten görüyorsun, birisi bir yere yorum yapınca hemen ekip arkadaşları toplanırlar hasret giderirler. Seyahat için kurduğumuz Whats App gruplarının %95 i hala aktif nerdeyse. Biz hepsine yetişemesek de hala içindeyiz, herkes hala birbirini seviyor mu takip ediyoruz.

Bizim de en büyük mutluluğumuz bu oluyor. Ulan, ne güzel bir şey yaptık bak ne güzel insanlar biriktirdik, tanıştırdık diyoruz. Evlenenler, kaçanlar, birlikte istifayı basıp yurtdışına gidenler, birbirinin nikah şahidi olanlar, kız istemede araba kullananlar, tepsi tutanlar… İş kuranlar… Ne ararsan var.

Bir de yeni bir platform kurduk. Gezginlerin dünyası diyoruz. Gezilerimize katılan gezginlerin birbiriyle daha sıkı ilişkiler kurup birbirlerine destek olmasını sağlamak istiyoruz. Gezginlerin yetkinliklerini sayfamızda paylaşıyoruz. Psikolog, reklamcı, tasarımcı, diş hekimi vs. Bir şeye ihtiyacın olduğunda önce girip buradan bakıyorsun, biz de düzenli olarak paylaşıyoruz haberdar ediyoruz kimiz, neler yapıyoruz. Şimdilik sadece Keşfet101 gezginlerini buluşturuyoruz. İlerde, azıcık daha para kazanınca daha özel şeyler yapacağız. Sana bahsetmiştim Mısır’da ☺ O hayalimiz hala masada ve sıkı çalışıyoruz. Modern bir dergah var aklımızda.  

Gezginler size nerelerden ulaşabilirler?

Web sitemizden tüm seyahatlerimiz ile ilgili bilgi alabilirler. Mail atabilirler. Şu anda pandemiden ötürü uzun zamandır seyahat edemiyoruz ama iyileşmeler başladı. Biz de seyahat takvimimizi yayınladık.Seyahatlere kayıt olmak için olmasa bile arayın. Laflarız. Hayal kurarız!

Farklı iklimler, farklı diller, farklı maceralar… Aklınızda tüm bu deneyimlerinizi paylaşacağınız bir belgesel ya da kitap projeniz var mı?

Bir gezi kitabı yazmayız muhtemelen. Yüzlerce var çünkü ama gittiğimiz ülkeleri detaylıca anlattığımız kitapçıklar hazırlıyoruz şimdi, berlitz cep rehberleri gibi. Bu kitapçıkları gezginlerimize uygun fiyatlarla satıp elde ettiğimiz gelirlerle genç turizmcilere, turist rehberliği öğrencilerine destek olmak istiyoruz. Demiştik ya, ülke mayın tarlası gibi. 500 liralık KYK ile öğrenci geçinir sanıyoruz ama geçinmez. Biz artık destek bekleyecek yaşı geçmek üzereyiz. Arkamızdan geleceklere de destek olmayı çok istiyoruz. Bir anekdot daha. Şirketler kafasına göre bağış yapamıyormuş. Burs veremiyormuş. Vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla böyle bir şey yapıyorlar muhtemelen ama şimdi, günümüzde düzgün çalışan, paramızı güvenle emanet edebileceğimiz dernek – vakıf var mı bilemiyorum. ☺ Bu yüzden gidip bir de vakıf kurmamız gerekecek. Buraya koyacak emoji bulamıyorum, hem komik geliyor hem sinirleniyorum çünkü. ☺

Belgesel çekmeyi çok istiyoruz. Fikirleri kaptırmamak için burada söylemeyeyim ama biraz daha bu alanda tecrübe kazandıktan sonra uğraşacağız. Tekrar teşekkür ederiz. Uzun bir yazı oldu. Sonuna kadar okuyan arkadaşlar bizi bulsunlar. Seyahatlerimize gelirlerse onlar yemek ısmarlarız. ☺ Seni de en yakın zamanda aramızda görmek istiyoruz, çok açtık arayı. Hindistan olur, Vietnam – Kamboçya – Tayland olur, gel artık. ☺ Keşfet101 Ailesi Adına, Yiğit…

Ben de size tüm theMagger okuyucuları adına teşekkür ederim, en kısa zamanda aranıza katılacağım, katılacağız 🙂 Sevgiler...

Kapak Fotoğrafı: keşfet101

İlginizi çekebilir: Larissa Bapuçoğlu’dan Mimoza Everywhere ile Röportaj