Minimalizm 101: Sadeleşme Yolculuğuna Dair Nüanslar
Son zamanlarda “minimalizm” oldukça popüler bir kavram haline geldi. Azla mutlu olabilmek, sadeleşme üzerine birçok kitap okumak, film izlemek bizleri büyülese de, iş gerçek anlamda sade ve minimal bir yaşam yaratmaya geldiğinde hepimizi biraz zorlayabiliyor. Bu sebeple herkesin kendine göre minimal bir yaşam yaratmasının önemli olduğunu düşünüyorum. “Amerika’da 33 eşya ile yaşayanlar çok mutluymuş, biz de ancak 33 eşya ile yaşarsak mutlu olabiliriz” mantalitesinden çıkıp, kendimize göre sadeleşmeye ve minimal tasarıma gitmemiz bizi çok daha iyi hissettirecek. Eşyalarda ve hayat şartlamızda sadeleşmeye gittikçe, hafifleyip daha fazlasını isteyerek bu doğrultuda ilerlememiz de bizim için daha kolay ve keyifli olacak! Peki bu yola girdik diyelim, neler yapmamız gerekir?
Minimalizm Felsefesine Geçiş
Vedalaşma Vakti
Öncelikle ne eşyanız varsa kıyafet, cilt bakımı, takı, makyaj malzemesi, mobilya, aksesuarlar… Hepsini ortaya koyun ve bir daha bu eşyalara alıcı gözüyle bakın. Bu eşyayı şimdi olsa alır mıydınız? Eğer hala cevabınız evet ise, bu eşya evinizde kalmayı hak ediyor demektir. Ancak hediye geldiği için tuttuğunuz, çok para verdiğiniz için atmaya kıyamadığınız ve manevi değerinden dolayı dolaplarda eskiyen eşyaları alın bir kenara ve onlarla vedalaşın. Bu eşyaları atmak durumunda değilsiniz ancak sizi artık iyi hissettirmiyorlarsa onlara teşekkür edip, ihtiyacı olan birilerine verip onların iyi hissetmelerini sağlayabilirsiniz.
Bazen bazı eşyaları çok sevip sevmediğinizi anlamıyorsunuz. Bu kategorideki eşyaları bir hurcun içerisine koyup kaldırın ve bir süre onlarsız evin nasıl olduğuna bakın. Eğer bu eşyalara ihtiyaç duyuyorsanız, bu eşyaları özlüyorsanız hurçtan çıkarıp, eski yerlerine koyabilirsiniz. Ancak 6 ay, 1 sene gibi bir süre zarfında bir kere bile aklınıza gelmedilerse artık evinizde olmaları için bir sebep yok demektir.
İyi Hissettiren Eşyalar
Minimal çizgileri olan, göz yormayan sade ve şık tasarımlar minimalizm felsefesinin olmazsa olmazları. Eğer gözünüzü yoran, odayı boğan ve enerjisi düşük eşyalarınız varsa onları değiştirmenin tam sırası. Desensiz, düz renk ve rahatınıza özel tasarlanmış bir koltukla, minimal çizgilere sahip bir sehpa ve masa salonun ana parçaları olmalı. Ben yeni taşındığım için işim biraz daha kolay oldu ve yepyeni eve güzel enerjisi olan, minimal düzenime uyacak eşyalarla girdim. Koltuğu düz, koyu gri renk seçerek istediğim yumuşaklıkta ve boyutta yaptırdım. Benim için eşyalarla ilgili en önemli şey göz yormaması, sade ve şık durması.
Küçük Dokunuşlar
Toz tutacak binlerce aksesuara ve bibloya hiç gerek yok. Ancak eve renk ve sıcaklık katmak için bazı dokunuşlar yapmak da şart. Mesela benim tercihim gibi tek bir duvarı farklı bir renge boyayarak, renkli ve eğlenceli bir dokunuş yapabilirsiniz. Koltuğun üzerinde size yer bırakmayacak yastıklar ve evdeki gereksiz ıvır zıvırlar yerine yemyeşil bitkilerle de evi daha sıcak hale getirebilirsiniz.
Eskisi Gitmeden, Yenisi Gelemez!
Kıyafet ve mutfak gereçleri konusunda ise yeni kuralım; “bir eşya alındığında diğeri gitmeli”. Yani açıklamak gerekirse eve yeni bir eşya geleceği zaman aynı kategorideki bir eşyanın evden gitmesi gerekiyor. Survivor adasından birini elemek gibi bir şey bana göre bu 🙂 Oldukça zor gerçekten o yüzden biraz olsun beni alışveriş yapıp, gereksiz eşyalar almaktan uzaklaştırıyor. Yeni bir şey aldığımda ise mecbur eskisini veriyorum çünkü minimalizm kuralı böyle.
Ürün Bitmeden, Yenisini Alma!
Cilt bakım ürünleri ve makyaj ürünlerine gelince. Elinizdeki bitmeden yenisini almayın. Bu gibi ürünlerin arkalarında zaten ürün kullanım süreleri yazıyor ve yenisini alınca bu ürünleri bitirmenizi iyice imkansızlaştırmış olacaksınız. Ürünleri denemek için önce deneme boyutlarını alabilir, bir süre cildinizin küçük bir yerinde deneyebilirsiniz. Sonuçtan memnun kaldıysanız büyük boylarını almak çok daha yararlı olacaktır. Ancak diyelim ürünü denemeden aldınız ve istediğiniz etkiyi göremediniz ya da makyaj malzemesi cildinizde alerji yaptı… O zaman bu ürünü daha fazla kullanmayıp, isteyen birine verebilir ve kendinize yenisini daha bilinçli şekilde alabilirsiniz.
Eşyaları başkalarına vermek tek yöntem değil, dilerseniz satabilirsiniz de. Mobilyalara ve eşyalara büyük paralar harcamadan önce araştırma yapabilir ve ürünü alıp deneyimleyen kişilerle konuşabilirsiniz. Bir günde ne ev değişir, ne de yaşam tarzı. Ancak minimal düzeni seviyorsanız ve aklınıza bu yaşam tarzını koyduysanız zamanla, keyifle bu yaşam tarzına geçebilirsiniz. Acele etmeyin, ev istediğiniz görüntüyü ertesi gün almadı diye hemen moralleri bozmayın. Yavaşça sadeleşmenin ve minimal tasarımdaki düzenin tadını çıkartın. Yeni taşınmış, birçok mobilya araştırmış ve kafasındaki düzeni neredeyse elde etmiş bir kişi olarak bir yardıma ihtiyacınız olursa bana (@dilaatsan) mesaj atabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: wallpaperflaer.com
İlginizi Çekebilir: Duygu Nisanci’dan Minimal Yaşam Felsefesi
İlk yorumu siz yazın!