Terapi Aracı Olarak Şiir: Şiirin Katarsis Etkisi
Sanat terapisi alanı nispeten yeni olmasına rağmen, sanatın terapötik kullanımı uzun bir zamana dayanıyor. Sanat; tarihimizi diğer nesillere aktarır, fikirlerimizi ifade etmemizi sağlar, duygularımızı iletir, acılarımızı paylaşır. Bu nedenle sanat terapisi kendini anlama ve ifade etme açısından psikoloji alanında önemli bir yer edinmiş durumda. Peki şiir bu denklemde nerede yer alıyor?
Bugün, giderek daha fazla insan, içlerinde gömülü olan bir parçayla yeniden bağlantı kurmak ve bu parçayı bir şekilde anlamlandırmak için sanata yöneliyor. Bazı sanatçılar da sanatlarını belirli insanların, toplulukların ya da marjinal grupların toplumdaki yerlerini yeniden kazanmaları ve yaralarını iyileştirmeleri için kullanıyor.
Aristoteles Poetika adlı eserinde sanatı tanımlayarak sözlü sanatın, özellikle şiir sanatının analizini yapar. “Taklit etme insanlarda çocukluktan itibaren doğal olarak ortaya çıkar, insanları diğer hayvanlardan ayıran şey taklit etmeye en yatkın hayvan olmaları ve ilk öğrendiklerini taklit yoluyla öğrenmeleridir, ayrıca bütün insanlar taklitlerden hoşlanır,” diyerek tüm sanatların taklitten doğduğunu, şiir sanatının da taklitlerle oluştuğunu ifade eder. Yani sanat var olanın yeniden üretilmesidir. Aynı zamanda taklidin yalnızca insanlara özgü olduğunu belirttiği bu tanımla bize şiir sanatının tüm insanların paylaştığı ortak ve temel güdüler üzerine doğduğunu anlatır.
Aristoteles yine aynı eserinin bir cümlesinde “katarsis” terimini kullanır fakat bu kavramın tanımını yapmaz. Arınma anlamına gelen Katarsis, bir çeşit çözülme durumudur. Aristoteles’ten sonra bu terimi psikanalizin kurucusu Sigmund Freud, Cinsellik Üzerine adlı eserinde ruhsal çözülme olarak ifade eder ve kuramında kullanır. Katarsis; duygularını bastırmış, kendisini ifade edemeyen ve bunun neticesi olarak acı duyan bireylerin, çeşitli semboller (sözel, görsel) sayesinde kendini açtığı, duygusal boşalım yaşadığı andır. Bir sembol, bir temsil yaratarak bilinçdışına dokunur ve böylece daha derinlemesine bir keşif sunar. Bu keşfin sonunda bireyler rasyonel gerçekliğe ulaşır. Çözümler ve cevaplar bu şekilde ortaya çıkar. Yani Aristoteles ile gelen bir kavram olan katarsiste sanat terapisinin bir biçimini görüyoruz. Bildiğimiz şekliyle sanat terapisi, psikanalizle birlikte yirminci yüzyılda şekillenmeye başladı. Nitekim, bugün hâlâ sanat terapisinde kullanılan Freud’un öğretileri bu terapi biçiminin temelini oluşturuyor.
Filozof Martin Heidegger, “Dil, varlığın evidir” der. Ona göre kelimeler ve kelimeler arasındaki ilişkiler varlığımızın yapı taşlarıdır çünkü kelimelerle düşünürüz. Böylece dil ne kadar zenginse, düşünüş de o kadar zengindir. Ama şiir dili diğer sözlü sanatların en ileri noktası olabilir. Şiir; düşünme, herhangi bir duyguyu deneyimleme ve açığa çıkarma yeteneğidir. İmgeleriyle varlığın en eksiksiz hâlini ifade eder. Bu nedenle şair gerçeği yakalayan ve arındıran meditasyoncu gibidir. Şair duygularını ifade ederek arınma ve rahatlama yaşarken okuyucuya da şiirleri aracılığıyla özdeşim kurdurarak arınma yaşatır.
Türkiye’de şiirin terapi aracı olarak kullanılması günümüzde henüz yaygınlaşmış değil fakat ilk kez 2006 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde kullanıldı. Şair Ataol Behramoğlu’nun da kendi şiirleriyle katıldığı bu seans hastaların aktif katılımıyla sonuçlandı ve Behramoğlu seansın terapiye katılanlar üzerindeki olumlu etkisini somut olarak gördüğünü ifade etti.
Akılcılıktan başka yollar sunduğu, metaforlarla, çağrışımlarla ilerlediği için şiir, varoluş biçiminin eşsiz bir ifadesini sunabilme gücüne sahiptir. Kişinin anlamlandırmaya çalıştığı en karanlık ruh hallerini ifade etmeyi başarır, bunların sözlere dökülmesiyle duyguları yatıştırır.
Şiir terapisi profesyonel bir düzlemde bir uzmanın öncülüğünde danışana katarsis yani duygusal arınma sağlamaya çalışır. Fakat yine de şiirin bu iyileştirici gücünden kendi kendimize de faydalanabiliriz. İçimizde bir yerde gömülü olan duygularımıza ortak olabilecek nice şairden kendi hayatımızın şairi olabilmek için güç alabiliriz.
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@noemieke
İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan Sanat Terapisi
İlk yorumu siz yazın!