Sakinleşmek, mola vermek, sohbet etmek… Çoğumuz çayı zihnimizde huzurlu anlar ve ‘self-care’ ile eşleştiriyoruz. Aslında bu durum çayın çıkış noktasının Uzak Doğu oluşu ve Zen öğretisindeki yeri düşünüldüğünde hiç de şaşırtıcı değil. Peki her gün tükettiğimiz çayı aslında ne kadar iyi tanıyoruz? Gelin bu yazıda pek sevdiğimiz Dem‘in yeni çay serisinde dünyanın en köklü çay markalarından Ronnefeldt Türkiye ile iş birliği yaparak siyah, yeşil, beyaz, oolong, rooibos ve bitki-meyve çayları ile 6 kategoride 30 farklı çay seçeneği sunduğu seçkiden ilham alarak çay çeşitlerine yakından bakalım.

Bu yazıyı okurken Dem’in çay tutkunları için hazırladığı, birbirinden keyifli müzik listelerinden birini dinlemeye ne dersiniz?

Dem İstanbul ve Çay Çeşitleri

Siyah Çay

Çay çeşitleri arasında dünyada en çok tüketilen siyah çay, rengini tam okside olmasından alıyor. En büyük çay üreticileri arasında ise Hindistan, Sri Lanka, Kenya, Çin ve Türkiye yer alıyor. Zengin aromasını yüksek ısıyla ortaya çıkarmak mümkün olan siyah çayın hazırlanmasında önemli püf noktaları; kaynayan su kullanılması ve 4 dk. demlenmesi. Bununla birlikte her siyah çay bizleri aynı tat ve aromalarla buluşturmuyor. Örneğin; Dem İstanbul’un arşivinde yer alan ve çayların şampanyası olarak adlandırılan Darjeeling, yumuşak içimliyken baharatlı ve canlı bir aroma vadeden Assam siyah çayların en sert aromalısı olarak çayların espresso’su diye anılıyor.

Yeşil Çay

Pek çoğumuzun tarihteki akışının tam tersi bir sıralamayla siyah çaydan sonra, özellikle de sağlık adına olumlu etkileri vurgulanmaya başladığında tanıştığımız yeşil çay, aslında çıkış adresi olan Çin’de en çok tüketilen ve Avrupa’ya ilk gelen çay. Bol besin değeri içerdiğini ve antioksidan özelliği olduğunu bildiğimiz yeşil çaya bir türlü ısınamayan ya da keyif için değil yalnızca sağlık nedenleriyle içenlerdenseniz güzel bir haberimiz var.

Dem İstanbul’un yeşil çay seçenekleri arasında yetiştirildiği bölge Fujian’ın çay kültürünün bir parçası olarak imparatora sunulacak kadar özen gösterilerek mükemmelleştirilen, yasemin çiçekli Jasmine Pearl, mango tatları ve tropik çiçeklerin uyumuyla bütünlenen Morgentau ya da yaban mersinli yeşil çay Huckleberry Friend gibi damak tadınıza hitap edecek o formülü bulabilirsiniz.

Doğru tadı yakalamak ve yaprakları yakmamak içinse 80°C su sıcaklığında üç dakika gibi kısa bir süre demlenmesinin yeterli olduğunu da unutmamakta fayda var.

Beyaz Çay

Çaylar arasında en az işlem göreni olan beyaz çay, yeşil çaydan çok daha hafif bir lezzet arayanlar için ideal olmanın yanı sıra en değerli çay çeşidi. Çünkü üretimin çoğu tek bir coğrafi bölgeden, Çin’in Fujian eyaletinden geliyor ve alışılmadık bir biçimde üretilmesi için çok az insan müdahalesine ihtiyaç duyuyor.

Soğuk suda demlendiğinde de olağanüstü buzlu çay sonuçları elde edilen beyaz çay ile ilk kez tanışacaksanız Dem İstanbul’un White Yin Long‘una bir şans verebilir; farklı tatlar arayışındaysanız tercihinizi kavunlu White Melon ya da  çarkıfelek meyvesiyle harmanlanan Chinese Spring‘den yana kullanabilirsiniz.

Son derece narin olan beyaz çayın 70°C – 80°C derece sıcaklıkta 2-3 dakika demlenerek özenle hazırlanması gerektiğini de hatırlatalım.

Oolong Çay

“Yarı fermente”, “kısmen oksitlenmiş” hatta “yeşil-mavi çaylar” olarak bilinen Oolong, yeşil çay ve siyah çay özelliklerini bir arada taşıyor. Yeşil çayın canlı aroması ve siyah çayın yumuşaklığını birleştirerek şaşırtıcı bir deneyim sunan Oolong, kuvvetli tatlar ve kolay bir içimi birlikte arayanlar için ideal.

Aroma paletinizi şımartmak ve daha öncekilerden farklı bir çay deneyimi yaşamak için Dem İstanbul’un kremamsı bir tada sahip Milky Oolong ya da bal gibi, yumuşak içimli Oriental Oolong’unu tercih edebilirsiniz.

Tüm bu bahsettiğimiz dört temel çayın farklı aromalarla buluştuğu çay çeşitleri, bitki & meyve çayları, kafeinsiz çaylar gibi seçenekler, her bir çaya dair detaylı bilgi ve demleme ipuçları için Dem İstanbul‘u ziyaret edebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash.com/@contentpixie

İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Macha’dan Kombucha’ya