SALT Beyoğlu'nda: "İklimcil: Mevsimler Sürüklenirken" Sergisi
Sizce dört mevsim, ilkokul panolarında görmeye alıştığımız mevsim çarklarındaki gibi yaşanmaya devam ediyor mu? Peki ya Türkiye’nin coğrafî bölgelerinin sınırları, bunların iklimsel özellikleri ve buralarda yetiştirilen tarım ürünleri, sosyal bilgiler ve coğrafya kitaplarımızdaki gibi mi kaldı? Mevsim koşulları ve iklimsel değişikliklerin gıda üretimi ve tüketimiyle ilişkisine odaklanan, Londra merkezli sanatçı ikilisi Cooking Sections, SALT’ın davetiyle projelerinin kapsamını genişletiyor ve İKLİMCİL: Mevsimler Sürüklenirken başlığı altında sunuyor. İnsan faaliyetleri iklimleri değiştirirken nasıl beslenilmesi gerektiğini inceleyen İKLİMCİL: Mevsimler Sürüklenirken, hem bir sergi hem de işbirliklerine dayalı bir kamu programı olarak SALT Beyoğlu’nda ziyaretçilerini bekliyor.
Türkiye’nin topoğrafya, iklim, bitki örtüsü ve tarım ile nüfus ve ekonomi gibi koşullara göre birbirinden ayrılmış yedi coğrafî bölgesinin sınırları, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1941’de Ankara’da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi’nde belirlenmiş. Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kuşaklar boyunca öğrendiğimiz yedi bölgesinin, sözlü ve yazılı sınavlarda ezbere sıraladığımız iklim özellikleri ve buralarda yetişen tarım ürünleri pek tabii ki 80 yıl sonra bugün aynı kalmadı. Gitgide çoğalan insan müdahalesinin sonuçları, kabul gören bu tanımları geçersiz kılmaya başladı. Sanayileşen tarım, zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımı, paketli ve ithal ürünlerin ulaşılabilirliği, küreselleşmenin yerel mahsüller üzerindeki baskın etkisini arttırdı. Diğer yandan yeni kuraklık döngüleri, bozulmuş yağış düzenleri ve kıyı dönüşümleri, alışılmadık mevsim koşulları ve sonuçlarını gittikçe daha ağır bir şekilde gözlemlediğimiz iklim krizi tarımsal üretimi ve üretimi yapılan mahsülleri değiştirdi.
Daniel Fernández Pascual ve Alon Schwabe‘den oluşan, Londra merkezli sanatçı ikilisi Cooking Sections, 2013’ten bu yana, dünyayı gıda yoluyla organize eden sistemleri inceliyorlar. Mekana özgü ve mekana duyarlı yerleştirme, performans ve videolarla sanat, mimari, ekoloji ve jeopolitik arasındaki, örtüşen sınırları keşfediyorlar. Kullandıkları İKLİMCİL kavramıyla, etçil, hepçil, yerelci, vejeteryan ya da vegan beslenmeden farklı biçimde, bir ürünün içerdiklerinden ziyade, gıda üretimi ve tüketiminin seyrini etkileyen alışılmadık mevsim koşulları ve iklim olaylarıyla ilişkisini ön plana çıkarıyorlar. İkili, SALT’ın davetiyle bu konudaki çalışmalarının ve projelerinin kapsamını genişletiyor ve bir zamanların mevsimlerine, haritadan silinen bölgelere ve geleceği meçhul kıyılara doğru bir yolculuk sunuyorlar. 7 Nisan – 22 Ağustos 2021 tarihleri arasında SALT Beyoğlu‘nda gerçekleştirilen İKLİMCİL: Mevsimler Sürüklenirken, belirmekte olan yeni mevsimleri özellikleriyle görünür kılmaya yönelik seçili vaka araştırmalarını bir araya getiriyor.
İKLİMCİL: Mevsimler Sürüklenirken, belirmekte olan yeni mevsimleri özellikleriyle görünür kılmaya yönelik seçili vaka araştırmalarını bir araya getiriyor. Cooking Sections’ın bu proje için ürettiği beş işten meydana gelen sergi, SALT Beyoğlu’nun giriş mekânı Forum’u, Anadolu’daki büyük kuraklık ve kıtlıklara kanıt niteliğinde materyallerle “protez bir orman”a dönüştüren Weathered [Perişan Eden Hava] (2021) ile başlıyor. Gazete kupürleri, şiirler, fosil yapraklar, ağaç halkaları ve parçalarıyla kurulu yerleştirme, meteorolojik verilerin düzenli toplanmadığı dönemlerin iklim koşulları hakkında bilgiler içeriyor. Binlerce yıllık bir fenomenden yola çıkan Unicum [Yegâne] (2021), su sıcaklığı ve tuzluluk oranındaki değişimlerin mevcut türlerin göç etmesine ve beklenmedik habitatların ortaya çıkmasına yol açtığı Karadeniz’in Akdenizleşmesi meselesini irdeliyor. The Lasting Pond [Kalıcı Gölet] (2021) mandaların gündelik güzergâhlarını takip ederek İstanbul çevresindeki sulak alanların nasıl azaldığına bakarken Traces of Escapees [Kaçakların İzinde] (2021) balık çiftliklerinin neden olduğu kirlilik ve deniz canlılarının uğradığı genetik erozyona dikkati çekiyor. Toprak ve doğurganlık hikâyelerine atıfta bulunan Exhausted [Kurak Topraklar] (2021) ise, kısırlık krizini irdelemek üzere, Neolitik Çağ’ın Bereketli Hilal bölgesinden tüp bebek turizminin patladığı günümüz İstanbul’una uzanıyor.
Sergi mekânı ve dışında şekillenen bir dizi iş birliğine dayanan program, birlikte düşünmek, araştırmak ve eyleme geçmek için ortak bir platform olmayı amaçlıyor. Mevsimler sürüklenirken ve bütün canlıların metabolizması altüst olurken bu “yeni maddesel ortam”ın içinden geçen insan bedeninin devamlılığı ve yakın geleceğin olasılıkları üzerine öngörüler geliştirmeye çalışıyor.
Söyleşi: Ünal Akkemik ve Nesibe Köse
Ağaçlar ve fosil yapraklar iklime dair neler anlatır? Mevcut durumu incelemeye ve gelecekteki dönüşümlere yönelik tahmin yürütmeye nasıl yardımcı olur?
“İKLİMCİL” kapsamında düzenlenen söyleşide İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyeleri Ünal Akkemik ve Nesibe Köse, çalışmaya dâhil edilen ağaç parçaları ve fosil yapraklar üzerinden geçmişte iklim değişikliğinin izini sürüyor; gelecek dönüşümlere yönelik öngörülerini aktarıyorlar. İzlemenizi öneririz.
Sergi ve paralelindeki programlar ile ilgili ayrıntılı bilgi için: saltonline.org
İlk yorumu siz yazın!