Adrasan: Doğa ile İç İçe Huzurlu Bir Tatil
Uzun bayram tatilini fırsat bilip yazlık beldelere koştuk her birimiz. Öyle ki, kalabalıktan nefes alınmayacak bir hal aldı bazı yerler. Tam da böylesine yoğun bir dönemde Adrasan’ı tercih ettik tatil için. İyi ki de öyle yapmışız, o çılgın bayram kalabalığından uzakta huzurlu bir şekilde vakit geçirebildik. Adrasan, doğası, denizi ve sakinliğiyle bize kendisine hayran bıraktı.
Adrasan
Antalya’nın Kumluca ilçesinde bulunan Adrasan, üç tarafı ormanlarla kaplı, doğa tatili için birebir, masmavi koyları olan bir belde. Buranın en güzel tarafı, o çılgın kalabalıkların olmamaması. (Pek tabii burada da insanlar var ama dip dibe olmak zorunda kalınmıyor.) Ayrıca Akdeniz’de olup da serinlik yaşadığımız tek yer Adrasan oldu. Deniz soğuk diyemem ama normal koşullarda bu bölgede hissedeceğiniz o fazla sıcaklığı yaşamadık. Popüler yer arayışında değilseniz, daha mütevazi bir alanda sakin bir tatil yapmak istiyorsanız, Adrasan kesinlikle sizlere de uygun olabilir.
Adrasan’da Konaklama
Adrasan’da kampçılık fazlasıyla yaygın. İki adımda bir özel kamp alanları var. Buralarda insanlar çadırlarını kurmuş, kendilerine ait alanlarını oluşturmuş büyük bir keyif içinde kah oyun oynuyor kah yemek yapıp yiyor. Konaklama için Camping alanlarından birini tercih edebilirsiniz. Bizim gibi otelde kalmak isteyenler için ise; iki kilometrelik Adrasan sahilin ucundaki Changa Adrasan veya Papirus bir seçenek olabilir. Biz otel işini biraz sona bıraktığımızdan Adrasan Deniz Hotel’de yer bulabildik. İyi ki de öyle olmuş dedik. Temiz bir otel, kocaman bir bahçesi var, bahçenin içerisinde özel oturma alanı ve kocaman bir kitaplık ile her an çalan güzel müzikleri benim çok hoşuma gitti. Kahvaltısı da gayet yeterliydi. Bir aile işletmesi olan Adrasan Deniz Hotel’i gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Tabii eğer lüks bir otelde kalmak isterseniz başka bir yer düşünebilirsiniz, zira burası mütevazi bir otel.
Adrasan’da Yeme-İçme
Adrasan, yeme-içme açısından çok fazla gelişmiş bir belde değil. Eğer birkaç gün kalıyorsanız sıkıntı yaşamazsınız ya da yemek için çok yakındaki Olimpos ve Çıralı’ya gidebilirsiniz. Uzaklara gitmeye gerek yok derseniz de, sahilde bulunan Ceneviz Hotel’de, Le Jardin’de veya Saide Cafe’de yemeğinizi yiyebilirsiniz. Biz ilk olarak Ceneviz Hotel’i tercih ettik, burası biraz karışık bir menüye sahip. Mezelerden seçim yapabileceğiniz gibi, balık, makarna ve pizza gibi seçenekler de mevcut. Mezeler için inanılmaz yorumlar yapamam ama yediğimiz ciğer, yemek sonrası sufle ve ortam inanılmaz başarılıydı, burayı rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
Adrasan’ın en en güzel mekanı ise Saide Cafe idi. Burası çok tatlı bir işletme, hem çok güzel müzikler çalıyor hem de harika mezeleri var. Mezelerin içinden özellikle patlıcana sarılmış peynir, yoğurtlu pancar ve atomu çok beğendik. Karides güveç ise gerçek anlamda bizi mutlu etti. Menü epey geniş, başka seçenekler de mevcut, Adrasan’a yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim. Zaten çok fazla seçenek yok, mesela üçüncü dalga bir kahvecide kahve içelim derseniz yalnızca 1281 Hotel var.
Adrasan’da Tekne Turu
Adrasan’a geldiğinizde mutlaka yapmanız gereken en en önemli şey ise tekne turu. Adrasan sahilden tekne ayarlayabilirsiniz ama önceden rezervasyon yaptırmanız daha garanti olur. Biz tekne turunda Kaptan Ali’yi tercih ettik. Hem çok kalabalık değildi hem de sunduğu yemekler çok lezzetliydi. Gezdiğimiz koylara gelecek olursak, burada iki tür tekne turu var. Biri Suluada ve çevre koyları geziyor, bir diğeri ise Ceneviz turu, burada da Sazak, Korsan Koyu gibi koylara uğranıyor. Biz Suluada turuna katıldık. Çanova, Amerikan koyu, Hurma koyu gibi masmavi, çarşaf gibi koylarda gezdik. Fakat bu turun asıl yıldızı tabii ki Türkiye’nin Maldivler’i olarak anılan, suyun rengiyle bizi epey mutlu eden Suluada oldu. Suluada, dalgalı bir koy ama o rengini görünce her şeye değdi diyebilirim. Eğer yolunuz Adrasan’a düşerse mutlaka bir tekne turuna katılmayı ihmal etmeyin.
Kapak Fotoğrafı: Naz Kavas
İlginizi çekebilir: Naz Kavas’tan Bergama
İlk yorumu siz yazın!