Tiflis Notları: Sürprizlerle Dolu Şehre Bir Bakış
Türkiye’nin kuzeydoğudan sınır komşusu, pasaportsuz vizesiz yalnızca kimlik kartınızla giriş yapabildiğiniz Gürcistan’ın başkenti Tiflis’i, son zamanlarda sık duymaya başladık. Özellikle giden gezginlerin çoğunun şehri Berlin’e benzetmesi ve fotoğraflarla da bu fikri desteklemeleri merak uyandırıyor.
Tiflis gerçekten hayli küçük ama keşfetmek isteyene hazinelerle dolu bir şehir. Hakkıyla gezmek isteyene iki gün yeterli olacaktır, ancak ara sokaklarda kaybolup mural arta doymak, seyahatlerde yeme-içmeye önem verip farklı mekanlar keşfetmek, birbirinden güzel hipster mekanlarda daha çok vakit geçirmek isteyenlere üç gün daha uygun olabilir. Zira ilk bakışta şehir çok küçük, kültür-sanat ve tarihe dair yapılacak şeyler ve görülecek yerler çok sınırlıymış gibi görünse de biraz daha ana caddelerden çıkıp ara sokaklara girenlere sürprizli yüzünü gösterebiliyor Tiflis.
Şehrin en işlek yerlerinde bile karşınıza yıkık dökük, her an göçecekmiş gibi duran binalar çıkıyor. İlginçtir ki sizin önünde durmaya çekindiğiniz binalarda insanlar yaşıyor olabiliyor, bazılarıysa tamamen metruk halde. Ancak yine de kendince bir estetiği var ve sonuna kadar açık kapıları, içeride yeşillikleri görünen avluları oldukça davetkâr. Şehri keşfederken insanı en çok etkileyen şeylerden birisi de hiç beklenmeyecek yerden, tüm o yıkık döküklüğün arasından bir anda güzelliklerin ortaya çıkması. Harita yardımıyla gitmeye çalıştığınız bir yere doğru giderken yolda sık sık “doğru yolda olduğumuzdan emin miyiz?” diye sorgulayabilirsiniz. Sürprizlerle dolu Tiflis bizi şaşırttı ama hiç yanıltmadı.
Şehir merkezi park ve bahçe anlamında çok zengin olmasa da oldukça yeşil bir şehir Tiflis. Cadde ve bulvar kenarlarında, bina önlerinde ve ara sokaklarda bol bol ağaç görebilirsiniz. Özellikle yaşlı ve büyük çınar ağaçları gerçekten insana huzur veriyor ve yaz aylarında gölgesinde soluklanmalık bir alan sağlıyor.
Bu yazı bir gezi rehberi olmadığından tek tek görülmesi gereken yerleri ya da yapılması gereken şeyleri yazmayacağım. Ancak unutamadığım, ortamı, müzikleri, lezzetleriyle Tiflis’ten tadı damağımda kalan birkaç detayı paylaşmak isterim.
Tiflis’ten Akılda Kalıcı Detaylar
Fabrika Hostel & Suites
Burası zaten ilk gördüğümüz anda “vay be!” deyip Tiflis ile ciddi ciddi ilgilenmemize sebep olan yerdi. Sovyet döneminden kalma kocaman bir eski dikiş fabrikası, renove edilerek ancak eski fabrika dokusunu da kaybettirmeden içinde restoranların, barların ve dükkanların olduğu bir yaşam alanı ve konaklama merkezine dönüştürülmüş. 3 katlı geniş ve büyük binanın üst katlarında hostel odaları, süitler ve çalışma alanları mevcut; giriş katı ve bizdeki Bomontiada havası veren arka avlusu ise yeme-içme ve dinlenme alanlarından oluşuyor. İçeri girdiğiniz andan itibaren bambaşka bir dünya sunan Fabrika, gerçekten son derece keyifli. Hatta hafta sonları avludaki mekanlarda oturmak için hostelin girişinde sıra bekleyen insanlar olduğunu gördük.
Lolita
Lolita da yine gitmeden gözümüze kestirdiğimiz çok tatlı bir mekan. Eğer Tiflis’te yaşıyor olsaydım her gün gitmek isterdim diye düşünüyorum. Ara bir sokakta, kahverengi ateş tuğlası binanın girişindeki neon “Lolita” yazılı tabelası son derece sade, ancak avludan içeri girip bahçeye ulaştığınızda bir o kadar renkli bir yer sizi kucaklıyor. Yerel Gürcü lezzetlerinin yanısıra, modern lezzetlerle dolu geniş menüsü, kahvaltı ve alkollü içecek seçenekleriyle günün her saati sizi davet ediyor.
Haçapuri (Khachapuri)
Haçapuri Gürcü mutfağının en meşhur yemeklerinden birisi. Hemen her mekanda bulabileceğiniz bu lezzetli yemek aslında bir çeşit peynirli pide. Karadeniz’deki peynirli pidelerden farkı tahminimce peyniri; sulguni adı verilen özel tuzlu bir peynirle yapılıyor ve üzerinde bir göz yumurta ve tereyağı ile servis ediliyor. Tiflis’e gidilirse farklı farklı yerlerde tadılası biz lezzet. Gitmeden tatmak isteyenler için Emir Yargın’ın Çakal Lezzetler adlı YouTube kanalında paylaştığı oldukça pratik tarifi denenmeye değer.
Gürcistan en çok ziyaretçiyi Rusya’dan alsa da gün geçtikçe özellikle Avrupa’dan gelen turist sayısı giderek artıyor, turizm ülkenin önemli gelir kaynaklarından biri olmaya başlıyormuş. Değişik kültürlere açık, vakti ve bütçesi kısıtlı seyahat tutkunlarına güzel bir alternatif olabilir. Keyifli keşifler…
Kapak Fotoğrafı: Tuğçe Aksoy
İlginizi çekebilir: Sezen Türker’den Tiflis Rehberi
Hiç gitmedim fakat çok merak ettiğim bir şehir, yazı için teşekkürler.