Sonbahar Rutininizi Yenileyin: Pratik Özbakım Adımları
‘Self-care’ (özbakım) kavramı yaşamımıza girdiğinden beri sosyal medyadaki onlarca içerik arasında kayboluyoruz. Komplike ve daha önce ismini duymadığımız malzemeler içeren tarifler, çok basamaklı cilt ve saç bakım rutinleri ve daha niceleri… Aslında özbakım ‘influence’ edilmeye çalışıldığımız kadar karmaşık ve zor olmak zorunda değil. “Fiziksel ve ruhsal bir iyilik hali”ni hedeflerken pratik ve sürdürebileceğimiz bir rutine ihtiyacımız var. Biz de bugün çalışma temposunun da arttığı sonbahar aylarında kolayca günlük rutininize ekleyebileceğiniz önerilerle geldik.
Pratik Özbakım Adımları
Bağışıklık ve Sindirim Sistemlerinizi Destekleyin
Beslenme rutinimize doğru eklemeleri yapmak ve bunları düzenli hale getirmek fiziksel sağlığımız için en önemli etkenlerden biri. Tam da bu noktada günlük rutininize kolayca adapte edebileceğiniz bir önerimiz de probiyotikleri bu döngünün bir parçası haline getirmek. Bunu pratik bir şekilde başarmak için Doğadan Probiyotikli Çay serisinin Probiyotikli Siyah Çay Klasik Tat, Probiyotikli Yeşil Çay Açai Ananaslı ve Probiyotikli Rooibos Çayı Vanilyalı seçenekleri arasından damak tadınıza uygun olanı tercih edebilirsiniz. Kolayca çantanızda taşıyabileceğiniz ve tek ihtiyacı bir kupa sıcak su olan probiyotikli çaylar Doğadan Probiyotikli Çaylar, laktozsuz olup vegan beslenme için de uygun olmalarının yanı sıra koruyucu ve katkı maddesi de içermiyorlar. Böylece gün içinde zaten ihtiyaç duyduğumuz çay molaları hiçbir ekstra efor göstermeden çok daha işlevsel hale gelmiş oluyor.
Sezgisel Beslenmeye Bir Şans Verin
Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üzerimizde yoğun bir biçimde hissettiğimiz toplum standartlarına göre iyi görünme zorunluluğu hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Böyle bir dönemden ister istemez geçtiyseniz Evelyn Tribole ve Elyse Resch’in “Sezgisel Yeme” başlıklı kitabı gibi kaynaklardan yararlanarak yiyeceklerle sağlıklı bir ilişki kurmayı hedefleyebilirsiniz. Uzun diyet dönemlerinin ardından fark etmesi güç hale gelen açlık ve tokluk hislerinin dinlenmesini temele alan bu yöntem, bizleri bedene saygı ve bütüncül bir özbakımı öğrenmeye davet ediyor.
Basit Bir Cilt Bakım Rutini Edinin
Yine sosyal medyada bolca rastladığımız ve kafa karıştırıcı içeriklerin aksine cilt bakım rutinimizin onlarca adım ve üründen oluşmasına gerek yok. Yağ bazlı ve su bazlı olmak üzere güvendiğimiz iki temizleyici, bir nemlendirici ve bir güneş kremini düzenli olarak kullanmak özel sağlık sorunları dışında cildimiz için son derece yeterli. Hatta skinimalizm (cilt bakımında sadelik) trendine uyarak ürünlerinizi birden fazla işlevi olacak şekilde seçebilirsiniz. (Örneğin; C vitamini içeren bir temizleyici) Yine cilt bakımının da tükettiğimiz besinlerle ilişkili olduğunu hatırlayarak beslenme düzeninizde gerekli değişiklikleri yapabilirsiniz. Bunun için bir önerimiz de anti-inflamatuar ve antioksidan olması nedeniyle cilde pek çok faydası bulunan yeşil çayı rutininize dahil etmeniz.
Evinizi Konfor Alanınıza Dönüştürün
Son birkaç yıldır her yerde karşımıza çıkan Hygge Felsefesi’nin bu denli popüler olabilmesinin aslında çok basit bir sebebi var. Hızlanan yaşamlarımızın kaotik akışı içerisinde kendimize zaman ayırmayı ve rahatlamayı öğütlemesi. Özellikle evden çalışabilenler olarak evlerimiz bir ofis ve sürekli bir takım işleri tamamlamamız gereken alanlar haline geldi. Bu yüzden sıcak bir battaniye, bir kupa sıcacık çay, kokusunu sevdiğimiz bir mum ve akıcı bir kitap eşliğinde en rahat koltukta bir saat geçirmek eskisinden bile önemli. Bunun için önerimiz kendinize ayırdığınız bu zamanda e-mailler, mesajlar ve sosyal medya bildirimlerinden uzak kalabilmek için tüm teknolojik aletleri başka bir odada bulundurmanız.
O halde “canım kendim” mottosundan yola çıkarak basit hamlelerle özbakım yolculuğumuz başlasın. Kişisel, pratik özbakım önerilerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@claybanks
İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Doğadan Probiyotikli Çay
İlk yorumu siz yazın!